Uluslararası Af Örgütü bugün [5 Nisan] yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Erez geçidi ve Aşdod limanının geçici olarak yeniden açılmasını da kapsayan işgal altındaki Gazze Şeridi’ne iki insanı yardım rotasının açılmasını onayladığını duyurmasının olumlu bir adım olduğunu, ancak Gazze’deki yıkıcı insani krizin çözümü için yetersiz olduğunu belirtti.  

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Heba Morayef, “İnsani yardım kuruluşları ve Uluslararası Af Örgütü’nün de aralarında bulunduğu insan hakları grupları Gazze’ye yardım ulaşmasını kolaylaştırmak için ek rotaların açılmasını aylardır defalarca talep etmektedir. Ancak, Gazze’ye insani yardımın ulaşabilmesi için gerekli rotaların açılması kesinlikle gerekli olsa da, İsrail’in açıklaması çok geç kalmıştır ve Gazze’deki felaket düzeyindeki açlık göz önünde bulundurulduğunda oldukça yetersizdir.” dedi. 

“Tüm mevcut yardım rotaları derhal açılmalı ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana ihtiyaç duyulan yardımların yalnızca bir kısmına izin verilen Gazze’nin güney geçişindeki yardımlarda acilen önemli bir artış olmalı.”

“Yardımları kasıtlı olarak engelleyen ve Gazze’de 16 yıldan uzun süredir devam eden boğucu ablukasını son altı ayda derinlemesine sıkılaştırarak sivilleri korkunç koşullara maruz bırakan İsrail’in, kendisinin sorumlu olduğu insani krizi önlemeye yönelik attığı asgari adımlar takdir edilemez. Ek yardım yollarının daha önceden açılması yüz binlerce insanın yaşadığı korkunç düzeydeki açlığı engelleyebilirdi.” 

İsrail’in aralıksız bombardımanlarında 33 binden fazla Filistinli öldürüldü ve 28’i çocuk olmak üzere en az 31 kişi açlıktan öldü. 

Uluslararası Af Örgütü, kitlesel acıların gerçek anlamda son bulabilmesi için, alınan önlemlere ek olarak tüm taraflarca acilen sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması ve İsrail’in Gazze’deki hukuka aykırı ablukasını sonlandırması çağrısında bulunuyor. UAÖ aynı zamanda, silahlı grupların Gazze’de tutulan tüm rehineleri serbest bırakmaları ve İsrail yetkililerinin keyfi olarak tutulan Filistinlileri serbest bırakmaları çağrısı da yapıyor. 

Gazze’deki Filistinlilere yeterli insani yardım sağlama, 26 Ocak tarihli kararına ek olarak, geçen hafta Gazze’de kötüleşen durum karşısında İsrail’in soykırımı önlemek için ek önlemler alması kararı veren Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) yasal olarak bağlayıcı bir talebidir. Uluslararası Adalet Divanı aynı zamanda, Gazze’de açlığın bir risk olmaktan çıkıp artık başladığını belirtmiş ve İsrail’e acilen insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması için gerekli önlemleri alması talimatını vermişti. 

Ekim ayından bu yana, büyük çoğunluğu Filistinli olan 200’den fazla yardım görevlisi öldürüldü. İnsanı yardım çalışanları, bu kadar ciddi bir seviyedeki açlık göz önünde bulundurulduğunda, yeterli yardımın sağlanabilmesi için ateşkesin şart olduğunu ve İsrail’in askeri operasyonları nedeniyle sekteye uğrayan sağlık sektörü karşısında daha fazla gıda, su ve acil tıbbi yardımın gerekli olduğunu dile getirdiler. 

Heba Morayef, “Gerçek şu ki, ateşkes olmadan insani yardımın güvenli ve etkili bir biçimde ulaştırılması risk altında olmaya devam ediyor. Ramazan'ın bitmesine sayılı günler kaldı ve BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı acil ateşkes kararı ve Uluslararası Adalet Divanı’nın kararları tamamen göz ardı edildi” şeklinde konuştu.

“İsrail güçlerinin savaş suçlarına ilişkin kanıtlara, on binlerce Filistinlinin öldürülmesine ve gerçekleşmesi an meselesi olan soykırım riskine rağmen, ABD Başkanı Biden ancak bu hafta İsrail’e gerçek baskı uygulanmasını uygun gördü. ABD Gazze’deki acıyı ve katliamı durdurmak için çok daha fazlasını yapabilir ve yapmalıdır.”

ABD yönetimi, en son BM Güvenlik Konseyi kararının geçmesine izin verilmeden önce, defalarca ateşkes çağrısı yapan kararları engellemek için veto gücünü kullandı. Geçen hafta, Başkan Biden, üst düzey bir idari yetkilinin “binaların tamamını yok edebileceğini” söylediği iki bin poundluk bomba olan bin 800 adet MK84’ün transferini onayladı ve medya raporları Başkanın yakında 18 milyar dolarlık F-15 savaş jetlerinin İsrail’e satışını onaylayabileceğini belirtti. 

Heba Morayef sözlerini “Bugün [5 Nisan] erken saatlerde, BM İnsan Hakları Konseyi uluslararası hukukun daha fazla ihlalini önlemek için İsrail’e yapılan tüm silah satışlarının durdurulması çağrısında bulunan kararı kabul etti. Başkan Biden, daha fazla silah transferini onaylamak ve Uluslararası Adalet Divanı’nın makul bir şekilde soykırım anlamına gelebileceğini tespit ettiği bir durumdan kar sağlamaya devam etmek yerine, derhal ateşkes için gücü dahilindeki her şeyi yapmak üzere tüm etkisini kullanmalı” şeklinde sonlandırdı.