İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Bayrak kısıtlamaları Filistinlileri susturma ve görünürlüklerini azaltmayı amaçlıyor
Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı açıklamada, İsrail’de hükümet tarafından çıkartılan ve kamusal alanlarda Filistin bayrağının sergilenmesine ilave kısıtlamalar getiren yönergenin vatandaşlık, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarına yönelik küstah bir saldırı olduğunu belirtti.
İsrail’in yeni Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir tarafından Pazar günü yayımlanan yönerge, Filistin bayrağını “terör” sembolü olarak nitelendiriyor ve İsrail polisine kamusal alanlardaki Filistin bayraklarını kaldırma talimatı veriyor.
İsrail yetkilileri amacın İsrail’e karşı “tahriki durdurmak” olduğunu belirtse de yönerge, muhalefeti susturmak ve Filistinlilerin hakları için yapılanlar dahil olmak üzere protestoları kısıtlamak için tasarlanan bir dizi uygulamayla eş zamanlı olarak açıklandı. Bu uygulamalar, Filistinli sivil toplum üzerinde gitgide artan baskıları ve Filistinli aktivistleri cezalandırmak için başvurulan artan sayıda tutuklama ve idari gözaltı emrini kapsıyor.
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Ofisi Direktörü Heba Morayef konu hakkındaki açıklamasında, “Filistin halkının kimliğini yok etmeyi amaçlayan bu vahim girişim, İsrail yetkililerinin Filistinlilere karşı ırkçılığı ve ayrımcılığı meşrulaştırmak için getirdiği bir dizi uygulamanın sonuncusudur. Bu yönergenin gülünç bahaneleri, İsrail yetkililerinin apartheid sistemine muhalefeti tamamıyla ortadan kaldırma girişimlerinde her geçen gün pervasızlaştığı gerçeğini örtbas edemez” dedi.
“Filistin halkının kimliğini yok etmeyi amaçlayan bu vahim girişim, İsrail yetkililerinin Filistinlilere karşı ırkçılığı ve ayrımcılığı meşrulaştırmak için getirdiği bir dizi uygulamanın sonuncusudur. Bu yönergenin gülünç bahaneleri, İsrail yetkililerinin apartheid sistemine muhalefeti tamamıyla ortadan kaldırma girişimlerinde her geçen gün pervasızlaştığı gerçeğini örtbas edemez.”
Heba MorayefUluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Ofisi Direktörü
“İsrail, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ne taraf ülke olarak, kontrolü altında yaşayan herkesin ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını güvence altına almayı taahhüt etmiştir. İsrail aynı zamanda ulusal, ırksal veya dini nefreti savunmak yoluyla ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete tahriki de yasaklamakla yükümlüdür. Bu yönerge, bu yükümlülükleri hiçe sayıyor” diyen Morayef sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Filistin bayrağı on yıllardır İsrail’in hukuksuz işgaline karşı birliğin ve direnişin sembolüdür ve tüm dünyada Filistin halkıyla dayanışmanın bir işareti olarak kullanılmaktadır. İsrail yetkililerinin bu girişimi tahriki önleme gerekçesiyle haklı göstermeye çalışması, yönergenin başlı başına ırkçı nefreti körüklediği ve bölünmeye yol açtığı düşünüldüğünde oldukça ironiktir. Bu, Filistinlilerin varlığını ve görünürlüğünü en aza indirmek ve seslerini bastırmak için tasarlanan ve apartheid sistemi içinde hayata geçirilen çok sayıda İsrail politikasından biridir.”
Arka Plan
İsrail yetkilileri uzun zamandır Filistin bayrağının görünürlüğünü kısıtlamaya çalışıyor. İsrail hukuku İsrail’de Filistin bayraklarının sergilenmesini yasaklamıyor; ancak polis ve güvenlik güçlerinin, kamu düzenine tehdit oluşturduğunu düşündükleri durumlarda bayrakları kaldırma hakkı var.
İsrail yetkilileri 1967’de, Filistin topraklarını işgal etmelerinden iki ay sonra, Filistinlilerin 10 veya daha fazla kişiyle “siyasi olarak yorumlanabilecek” konularda izinsiz yürüyüş, toplanma veya protesto düzenlemelerini ya da bunlara katılmalarını yasaklayan ve cezalandıran askeri bir karar çıkarttı. “Siyasi” tabiri ile neyin kastedildiğini açıklamayan karar, barışçıl olanlar dahil tüm protestoları bilfiil yasaklıyor. İsrailli bir askeri komutanın izni olmadan bayrak, amblem veya “siyasi öneme sahip” herhangi bir materyalin sergilenmesini yasaklayan karar Batı Şeria’da uygulanmaya devam ediyor.
Mayıs 2022’de, İsrail güçleri Doğu Kudüs’te, İsrail güçlerince öldürülen gazeteci Şirin Ebu Akile’nin yasını tutmak için toplanan Filistinlilerin taşıdığı bayraklara şiddet kullanarak el koydu. 1 Haziran 2022’de, İsrail’de devlet destekli kurumların Filistin bayrağı asmasını yasaklayan yasa tasarısı meclis alt komisyonunda kabul edildi.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli
- Suriye: Devlet Başkanı Esad yönetiminde onlarca yıldır devam eden ağır insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve telafi etmek için tarihi fırsat değerlendirilmeli
- Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmasına göre İsrail Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguluyor
- Türkiye: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yürüyüşüne getirilen yasak kaldırılmalı
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı