ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD’nin “Gazze’yi devralacağını” söylemesi ve bir kez daha yaklaşık 2 milyon Filistinliyi Gazze’den komşu ülkelere zorla nakletmeyi savunması üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, şunları ifade etti:

“Başkan Trump’ın Filistinlileri işgal altındaki Gazze Şeridi’nden zorla nakletme çağrısında bulunan açıklamaları kesin bir dille ve yaygın olarak kınanmalıdır. Trump’ın dili kışkırtıcı, ölçüsüz ve utanç verici bir dildir ve önerisi uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.

Filistinlileri istekleri dışında işgal altındaki bölgeden zorla sınır dışı etme planları savaş suçudur ve sivil halka yönelik yaygın ve sistematik saldırının bir parçası olarak gerçekleştirildiğinde insanlığa karşı işlenen suç kapsamına girer.

Başkan Trump’ın yorumları, son 16 aydır İsrail’in Gazze’deki soykırımına maruz kalan ve on yıllardır yasadışı işgal ve apartheid koşullarında yaşayan Filistinlileri tehlikeli bir şekilde insanlık dışına çıkarıyor. Gazze’deki Filistinlilerin çoğu, 1948’deki Nakba’dan hayatta kalanlar ve onların torunlarıdır. Bugüne kadar İsrail tarafından defalarca köklerinden koparılmalarına, mülksüzleştirilmelerine ve geri dönüş hakkından yoksun bırakılmalarına rağmen topraklarında kalmak ve insan haklarını savunmak için mücadele etmekten vazgeçmediler.

Ölümcül ve hukuksuz saldırılarda ABD hükümetinin rolü

İsrail’in Gazze’de hukuk dışı öldürme, yaralama ve Filistinlilerin fiziksel varlığını ortadan kaldırmak için hesaplanmış yaşam koşullarını kasten oluşturmayı da içeren soykırımına, işgal altındaki Batı Şeria’da hukuk dışı öldürmelerdeki kaygı verici artış, devlet destekli yerleşimci şiddeti, geniş çaplı arazi müsadereleri ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı ve İsrail genelinde Filistinlilere yönelik keyfi gözaltılar, zorla kaybetmeler, işkence ve diğer türde kötü muamele vakaları eşlik etti.

Başkan Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yanında otururken birçok kez Gazze’deki tahribata, öldürmelere ve yaşama elverişsiz koşullara atıfta bulunarak burayı bir ‘yıkım sahası’ olarak adlandırdı ancak tüm bu tahribatın meydana gelmesinde İsrail hükümetinin sorumluluğundan hiçbir şekilde bahsetmedi. Benzer şekilde, Gazze’de defalarca ölümcül ve hukuksuz saldırılarda kullanılan silahların sağlanmasında ABD hükümetinin rolünü de kabul etmedi.”

İnsani yardım pazarlık kozu olamaz

“Başkan Trump’ın tehlikeli tehditleri karşısında, uluslararası toplumun geri kalanının bu önerileri kati surette reddetmesi ve uluslararası hukuk uyarınca İsrail’in hukuksuz işgaline son vermek, apartheid sistemini ortadan kaldırmak ve Filistinlilerin ve İsraillilerin insan haklarını savunmak adına diplomatik çabaları artırması her zamankinden daha önemli. Tarih, uluslararası hukuku siyasi menfaat uğruna bir kenara itmenin ihlalleri kalıcılaştırma reçetesi olduğunu defalarca göstermiştir” diyen Callamard, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Uluslararası Af Örgütü, son derece ihtiyaç duyulan insani yardım ve yeniden yapılanmanın pazarlık kozu veya Filistinlileri Gazze’den gitmeye zorlamanın bir yolu olarak kötüye kullanılmasına karşı da uyarmaktadır. Hiçbir devletin işgal altında yaşayan korunan bir halka, jeopolitik satranç oyununda piyon muamelesi yapma hakkı yoktur.”