Uluslararası Af Örgütü’nün yerleşimlerdeki ürünlerin yasaklanması kampanyasına yönelik İsrail'in misilleme planladığı öne sürülüyor
Uluslararası Af Örgütü, İsrail Maliye Bakanlığı’nın, 2011’deki tartışmalı boykot karşıtı yasa gereğince, Uluslararası Af Örgütü’nün İsrail yerleşimlerinde üretilen ürünlerin ithalatını yasaklamaları için hükümetlere çağrı yaptığı kampanyayla ilgili olarak, kuruma ve destekçilerine karşı harekete geçeceği yönünde İsrail basınında yer alan haberler hakkında bir açıklamada bulundu. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Magdalena Mughrabi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
‘‘İsrail hükümetinin İsrail yerleşimleri hakkında yürüttüğü kampanya nedeniyle Uluslararası Af Örgütü’nü cezalandırmayı planladığı haberleri son derece endişe vericidir. Böyle bir eyleme geçileceği hakkında yetkililer tarafından resmi olarak bilgilendirilmemiş olsak da haberler doğruysa bu, İsrail’deki ifade özgürlüğünü zayıflatacak ve insan hakları alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının özgürce ve keyfi müdahaleye maruz kalmaksızın çalışma imkanlarına dair endişe verici bir işaret olacaktır.’’
Şimdiye dek Uluslararası Af Örgütü’ne karşı planlanan herhangi bir eylemle ilgili olarak resmi bir bildirimde bulunulmadı ve kurum, İsrail Maliye Bakanlığı’ndan konu hakkında doğrulama talep ediyor.
İsrail medyası, yetkililerin, Uluslararası Af Örgütü İsrail Şubesi’nin yasal statüsünü değiştirerek kuruma yapılan bağışların bundan böyle vergiye tabi tutulmasını sağlayacaklarını bildirdi. Uluslararası Af Örgütü İsrail Şubesi, vergi muafiyetine ancak geçen yıl Ekim ayında hak kazanmıştı.
Magdalena Mughrabi konuya ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Yerleşimler hakkında yürüttüğü kampanya nedeniyle Uluslararası Af Örgütü’ne yönelik cezalandırıcı adımlar, İsrailli yetkililerin, kurumun meşru insan hakları çalışmalarını hedef alan küstah bir saldırısı anlamına gelecektir. Bu, aynı zamanda, İsrail hükümetini eleştiren ve hesap verebilirlik çağrısında bulunan insan hakları örgütleri ve aktivistlerini susturmaya yönelik yetkililerin sergilediği en son girişim olacaktır.’’
Uluslararası Af Örgütü, işgal altındaki Filistin Toprakları’nda İsrail yerleşimleri olmasının başlı başına uluslararası hukukun ihlali olduğunu defalarca vurguladı ki bu, uluslararası mutabakatın olduğu, BM Güvenlik Konseyi önergelerine de yansımış bir konudur. Yerleşimlerin, işgal altındaki Filistin Toprakları’nda on yıllardır yaşanan kitlesel acılarda ve ihlallerde rolü var.
Bir insan hakları örgütü olarak Uluslararası Af Örgütü, hükümetlerin uluslararası hukuk çerçevesinde taşıdığı yükümlülükleri yerine getirdiklerini ve benzeri ihlalleri bizzat kendilerinin teşvik etmemelerini güvence altına almak amacındadır. Bu nedenle kurumun yürüttüğü kampanya dünyadaki tüm devletlere yönelik bir çağrı yapıyor. Bu kampanya ile tüm devletlerden, İsrail’in istismar edici, ayrımcı ve hukuksuz yerleşim politikasını finanse eden yasadışı durumu desteklemeyi durdurmalarını talep ediyor.
Uluslararası topluluk, İsrail yerleşimlerinde üretilen ürünlerin iç pazarlarına ithal edilmelerine ve ülkelerindeki şirketlerin yerleşimlerde faaliyet göstermelerine veya yerleşim ürünleriyle ticaret yapmalarına izin vermekle hukuk dışı yerleşim endüstrisi karı ve zenginleşmesine doğrudan yardım ediyor. Yerleşim ekonomisine son vermek, İsrail işgali altında yaşayan Filistinlilerin maruz kaldığı kitlesel ihlalleri durdurmak için hayati önemdedir.
Uluslararası Af Örgütü genel olarak tüketici boykotlarını desteklemez veya bunlara karşı çıkmaz. Buna karşılık kurum, kendi seçimleri doğrultusunda herkesin boykotlara katılma ve boykotları destekleme hakkını savunuyor ve benzeri bir faaliyeti nedeniyle cezalandırılmış kişiler yararına mücadele ediyor.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’