İşgal Altındaki Filistin Toprakları’ndaki şiddete son verin


İMZACI OLUN

Dışişleri Bakanı Blinken

Sayın Dışişleri Bakanı Blinken,

Size, Doğu Kudüs ve Gazze dahil İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda şiddetin artmasından duyduğum kaygıyı ifade etmek üzere yazıyorum.

Yaşanan son çatışmalar akıllara 2008, 2012 ve 2014’teki benzeri korkunç çatışmaları getiriyor. Devasa boyutlara varan ölümler ve yıkım nedeniyle en çok siviller acı çekiyor.

İsrail’in binlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanması, on binlerce kişinin yerinden edilmesi ve evlerin, iş yerlerinin ve altyapının yok edilmesi konusunda feci bir sicili var. Bu ihlaller savaş suçları ve insanlığa karşı suçları da kapsıyor. Filistinli silahlı gruplar da savaş suçları dahil olmak üzere uluslararası hukuka yönelik birtakım ihlaller işledi ve bu ihlaller cezasız kaldı.

ABD, iki taraflı görüşmelerle ve BM Güvenlik Konseyi’nin bir üyesi olarak, hukuka aykırı yerleşimlerin genişletilmesi, Gazze’nin abluka altında tutulması ve Şeyh Cerrah’ta yaşayanların da aralarında bulunduğu Filistinlilerin mülklerine el konulması dahil savaş suçlarını ve ciddi ihlalleri alenen kınayarak, İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yaşanan cezasızlık ve ihlal döngüsüne son vermek üzere duruma müdahale etmelidir.

Sizi, derhal harekete geçerek ihlal ve adaletsizlik döngüsüne son verilmesine destek olmaya çağırıyorum.

Saygılarımla,


ABD, çatışmaların temel sebeplerini ele alması ve cezasızlık döngüsüne son vermesi için İsrail’e baskı uygulamalı. İşgal Altındaki Filistin Toprakları’ndaki ihlal ve adaletsizlik döngülerine son verilmesi için dünyanın dört bir yanından yükselen çağrıya katıl!

Dünya İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda silahlı çatışmaların şiddetlenmesini izliyor. Böyle bir dönemde, tüm dünyanın İsrail’e ihlallerin ve adaletsizliğin temelinde yatan sebepleri ele alması için baskı yapmasının zamanı çoktan geldi.

Şiddet 2008, 2012 ve 2014’teki korkunç çatışmaları hatırlatan benzeri uygulamalarla tırmanıyor. Gazze’de ölümler ve hasar devasa boyutlara ulaşırken en çok siviller acı çekiyor. İsrail’in binlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanması, on binlerce kişinin yerinden edilmesi ve evlerin, iş yerlerinin ve altyapının yok edilmesi konusunda feci bir sicili var. Bu ihlaller savaş suçları ve insanlığa karşı suçları da kapsıyor. Diğer yandan, Filistinli silahlı gruplar da savaş suçları dahil olmak üzere uluslararası hukuka yönelik birtakım ihlaller işledi ve cezasız kaldı.

Bugün tanık olduğumuz şiddetin temelinde, Filistinlilerin yaşadığı sistematik ayrımcılık, mülklerine el konulması ve yerinden edilme tecrübesi yatıyor. İsrail, Gazze’de, son 14 yıldır yasa dışı bir abluka altında yaşayan 2 milyon Filistinliyi toplu halde cezalandırıyor. İsrail, ablukayı kaldırmak ve Gazze’de yaşayan insanların haklarından faydalanmasını mümkün kılmak, zorla tahliyelere ve yıkımlara son vermek, hukuka aykırı yerleşimleri durdurmak ve sivilleri korumak için gerekli güce sahiptir ve hukuken bununla yükümlüdür.

Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayanlar dahil her yerdeki Filistinliler, tüm dünyanın, İsrail’e mahallelerindeki zorla tahliyeleri durdurması ve Filistinlilerin süregelen zorla yerinden edilmesine son vermesi için baskı yapmasını talep etmektedir.

ABD gibi İsrail’in yakın müttefikleri başta olmak üzere uluslararası toplum, Filistinlilere yönelik sistematik ihlallere son vermesi ve bu ihlallerle ilgili onarım sağlaması için İsrail üzerinde baskı oluşturmakla yükümlüdür.

Bunu başarmak için uluslararası baskıyı artırmak zorundayız. Temel sebepler ele alınmadıkça ihlal döngüsü devam edecek.