İranlı genç Hüseyin Şahbazi’nin ölüm cezası durdurulmalı
İranlı genç Hüseyin Şahbazi, 17 yaşındayken işlediği öne sürülen bir suç nedeniyle ölüm cezası ile karşı karşıya
İranlı genç Hüseyin Şahbazi hakkında 17 yaşındayken meydana gelen bir suç nedeniyle verilen ölüm cezası her an uygulanabilir. Şahbazi’nin yargılandığı davada, işkence altında elde edilen “itiraflar” dahil olmak üzere ciddi ihlaller işlendi. 24 Kasım 2021’de İran yetkilileri, suç tarihinde 18 yaşın altında olan kişilere karşı ölüm cezasına başvurmayı mutlak şekilde yasaklayan uluslararası hukuk kuralını ihlal ederek, 17 yaşındayken meydana gelen bir suç nedeniyle ölüm cezasına mahkum edilen Arman Abdülali’yi infaz etmişti.
Ek Bilgi
24 Aralık 2021’de Adilabad Cezaevi’nden bir yetkili, Hüseyin Şahbazi’nin ailesini arayarak 25 Aralık 2021’de planlanan ölüm cezası uygulamasından önce gelip onu son bir kez görebileceklerini belirtti. Uluslararası müdahalelerin ardından infaz ertelendi. Hüseyin Şahbazi 30 Aralık 2018’de gözaltına alınmış ve Şiraz’da Agahi yönetimindeki bir gözaltı merkezinde sorgulandığı 11 gün boyunca avukata ve ailesine erişimi engellenmişti. Şahbazi daha sonra bir çocuk gözaltı merkezine götürüldü ancak burada da ailesine erişimi engellendi. Annesinin oğlunu ziyaret etmesine günler sonra izin verildi. Hüseyin Şahbazi’nin, İran Adli Tıp Kurumu’nun suç tarihinde Şahbazi’nin “olgunluğa eriştiğini” doğrulayan görüşüne dayanılarak ölüm cezasına mahkum edilmesi, Adli Tıp Kurumu doktorlarının, İran’da çocukların yaşam hakkına yönelik süregelen saldırılarda suç ortağı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Arman Abdülali, Tahran 4. Eyalet Ceza Mahkemesi tarafından kız arkadaşının 2014’te kaybolmasıyla bağlantılı olarak cinayetten suçlu bulundu ve Aralık 2015 sonlarında ölüm cezasına mahkum edildi. Mahkeme, kararında, cinayetin işlenme biçiminin Arman Abdülali’nin “olgunluğa eriştiğini” ve suçun niteliği ve sonuçlarını anladığını gösterdiğini belirtti. Temmuz 2016’da İran Yüksek Mahkemesi kararı ve cezayı onadı. Bunun üzerine Abdülali’nin ölüm cezasının 1 Ocak 2020’de uygulanması kararlaştırıldı ancak uluslararası tepkilerin ardından infaz durduruldu. 8 Şubat 2020’de Arman Abdülali’nin yeniden yargılanma talebi kabul edildi ve dosyası yeniden yargılanmak üzere Tahran eyaleti 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, ağırlıklı olarak, ölüm cezası yerine başka bir ceza vermek için Abdülali’nin suç tarihindeki “olgunluğu” konusunda herhangi bir şüphe olup olmadığını inceledi. 22 Eylül 2020’de ise Arman Abdülali’nin suçun meydana geldiği tarihten yıllar sonra suç tarihindeki “olgunluğu”nu belirlemenin mümkün olmadığına ve aksi yöndeki delillerin yokluğunda “tersi kanıtlanmadıkça tam cezai sorumluluk varsayımı”nın geçerli olduğuna hükmetti. Şubat 2021’de Yüksek Mahkeme cezayı onadı. Arman Abdülali’nin ölüm cezasının hangi koşullarda uygulandığına ilişkin bilgilere amnesty.org/en/documents/mde13/5049/2021/en/ sayfasından ulaşabilirsiniz.
Arman Abdülali ve Hüseyin Şahbazi’nin davalarındaki mahkeme kararları, İran’daki çocuk adalet sisteminin kusurlarına dikkat çekiyor. Bu sisteme göre cinayet ve diğer bazı ağır suçlarda, ay takvimine göre 15 yaşın üzerindeki erkek çocukların ve dokuz yaşın üzerindeki kız çocukların yetişkinler gibi cezai ehliyet taşıdıkları değerlendiriliyor ve “olgunluğa eriştikleri” için ölüm cezasına mahkum edilebilecekleri düşünülüyor. Abdülali ve Şahbazi’nin ölüm cezasına mahkum edilmesi, hakimlerin suç tarihinde 18 yaşın altında olan kişilere ölüm cezası verebilmesini mümkün kılan 2013 tarihli İslami Ceza Kanunu Madde 91’in kusurlu yapısını bir kez daha gösteriyor. Uluslararası hukuk gereğince hiçbir hakime hiçbir koşulda böyle bir yetki tanınamaz. Uluslararası Af Örgütü, İran milletvekilleri de dahil olmak üzere yetkilileri defalarca, uluslararası hukukun gerektirdiği gibi, 18 yaşın altındaki kişiler tarafından işlenen suçlarda ölüm cezasını tamamen kaldırmak için Madde 91’de değişiklik yapmaya çağırdı.
İran’ın ceza adalet sistemi yaşam hakkından keyfi şekilde yoksun bırakmayı kolaylaştırıyor, şiddet döngüsünü kalıcı hale getiriyor ve insanların devlet kararıyla öldürülmesinin sorumluluğunu, yakınları öldürülen kişilere yüklemeye çalışıyor. İran yasalarına göre kısas, cinayetten suçlu bulunan kişileri, öldürülen kişiyle aynı akıbete maruz bırakmayı içeren eş mukabele sistemidir. Yasa, öldürülen kişinin ailesine, sanığın öldürülmesini isteme ve hatta ölüm cezasını bizzat uygulama ya da diya olarak bilinen “kan parası” karşılığında onu affetme yetkisi tanımaktadır. Arman Abdülali ve Hüseyin Şahbazi vakaları gibi kişilerin çocukken işlenen suçlardan kısas temelinde ölüm cezasına mahkum edildikleri vakalarda, İran yetkilileri genellikle infazı gerçekleştirmek veya durdurmakla ilgili nihai kararın ellerinde olmadığını ve öldürülen kişinin ailesinin “kan parası” karşılığında sanığı affetmesi için aracılık etmek ve aileyi bu yönde teşvik etmek dışında yapabilecekleri bir şey olmadığını iddia ederek kamuoyunu ve uluslararası toplumu yanıltmaktadır. Uluslararası Af Örgütü’ne göre bu iddialar sahici değildir ve temelde İran yetkililerinin çocuk haklarına saygı duymadığını göstermektedir. İran mahkemeleri, uluslararası hukuku açıkça ihlal ederek kişileri çocukken işlenen suçlar nedeniyle ölüm cezasına mahkum etmekte ve daha sonra ölüm cezalarının hafifletilmesi için tekrar tekrar sunulan talepleri geri çevirmektedir.
Suç tarihinde 18 yaşından küçük kişilere karşı ölüm cezasına başvurma yasağı, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. İran, her iki sözleşmeyi de onaylamış bir ülkedir. Bu yasak ayrıca uluslararası teamül hukukunun da değişmez bir kuralı olarak kabul edilir; yani uluslararası devletler topluluğu tarafından, tüm devletleri bağlayıcı ve istisnası olmayan bir norm olarak kabul edilir ve tanınır. Uluslararası Af Örgütü, suçun niteliği veya hangi koşullar altında işlendiği; kişinin suçluluğu, masumiyeti veya diğer özellikleri ya da devletin ölüm cezasını uygulamak için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız tüm davalarda ölüm cezasına karşı çıkmaktadır.
Acil Eylem
- İnsan Hakları Savunucusu Nimet Tanrıkulu Tutuklandı
- Eritreliler Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- Gezi Davası düşünce mahkumları serbest bırakılmalı!
- Galatasaray Meydanı tamamen açılsın
- İsrail ve Filistin’de Tüm Taraflar Ateşkes İlan Etmeli
- İran’da milyonlarca kız çocuğu zehirlenme tehlikesi altında
- İran’daki protestocular infaz riski altında
- Tehlike altındaki iki Gazzeli kadın korunmalı