İran’da milyonlarca kız çocuğu zehirlenme tehlikesi altında
İran’da kasten kız öğrencilerin okuduğu okulları hedef alan kimyasal gaz saldırıları devam ederken milyonlarca kız çocuğun eğitim, sağlık ve yaşam hakkı risk altında. Kasım 2022’den bu yana binlerce kız öğrenci zehirlendi ve hastaneye kaldırıldı. Yetkililer saldırıları yeterince soruşturmakta ve sonlandırmakta yetersiz kalırken öğrencilerdeki belirtileri “stres,” “heyecan” ve/veya “psikolojik etkilenme” gibi yorumlarla göz ardı ediyor.
Kız öğrencilerin zehirlenmesi ilkokullar, ortaokullar ve liselerde meydana geldi. Kız öğrencilerin okullarına yönelik bildirilen ilk gaz saldırısı 30 Kasım 2022’de, Kum eyaletinin merkezi Kum şehrinde yapıldı. Yetkililer, 18 kız öğrencinin zehirlendiği saldırının haber yapılmasını engellemeye çalıştı. Zehirleme olayı ancak iki hafta sonra, 13 Aralık 2022’de aynı okulun saldırıya uğramasıyla duyuldu. İkinci saldırıda 51 öğrenci daha zehirlendi. İkinci saldırı hakkında İran basınına konuşan ebeveynler, yetkililerin, ilk zehirlenme vakalarının sebebini ve kullanılan gaz türünü gösteren toksikoloji sonuçlarını açıklamayı reddettiğini söyledi. Hastaneye yatırılan öğrenciler basına verdikleri röportajlarda, okulda alışılmadık bir gaz kokusu fark ettiklerini ve nefes darlığı, bacaklarında uyuşukluk ve ağrı ve yürüme güçlüğü yaşadıklarını belirtti. Devlet medyası en az 30 ailenin, öğrencilerin zehirlenmesiyle ilgili Kum Cumhuriyet ve Devrim Başsavcılığı’na resmi şikayette bulunduğunu bildirdi. Yetkililer, Başsavcılığın soruşturma için özel bir çalışma grubu atadığını duyurdu ancak o günden beri kamuoyuna başka bir bilgi verilmedi.
Bu ilk olaylardan sonra saldırılar gitgide arttı. Bağımsız medya ve insan hakları örgütleri İran genelinde kız öğrencilerin okuduğu 100’den fazla okulda en az 300 ayrı saldırı raporladı. Bağımsız medya ve insan hakları örgütlerinin verilerine göre en son saldırılar 15, 16 ve 17 Nisan’da Elburz, Erdebil, Doğu Azerbaycan, İsfahan, Fars, Kirmanşah, Huzistan, Kürdistan, Mazenderan, Tahran ve Batı Azerbaycan eyaletlerindeki okullarda meydana geldi. Geçtiğimiz aylarda internette dolaşan videolar, okul bahçesinde öksüren ve nefes almaya çalışan kız öğrencilerin gözle görünür şekilde hastalandığını, hastanelerde kaydedilen videolar ise çok sayıda kız öğrencinin tıbbi tedavi gördüğünü gösteriyor. Şubat ayında, İran dışından bağımsız gazeteciler 11 yaşında bir kız çocuğun Kum’daki okuluna yapılan saldırıda zehirlenmesi sonucunda hayatını kaybettiğini bildirdi; ancak yetkililer bu haberleri reddetti ve devlet medyası, ölüm sebebini solunum sistemini etkileyen bulaşıcı hastalık ve böbrek yetmezliği olarak açıklayan yazılar yayımladı. Kız çocuğun aile üyeleri, devlet medyasında yayınlanan bir videoda ve sosyal medyadaki yazılı paylaşımlarda çocuğun böbrek sorunu ve bulaşıcı hastalıktan öldüğünü beyan etti. İran yetkililerinin uzun yıllardır planlı bir şekilde mağdurların ailelerine baskı kurduğu ve onları resmi açıklamaları doğrulayan beyanlarda bulunmaya zorladığı düşünüldüğünde, Uluslararası Af Örgütü ailenin bu beyanı baskı altında vermeye zorlanmış olabileceğinden endişe etmektedir.
İran Dini Lideri, Cumhurbaşkanı, Yargı Gücü Başkanı ve Başsavcısı dahil olmak üzere devlet yetkililerinin zehirleme olaylarını ciddiye aldıkları yönündeki çok sayıda açıklamasına rağmen yetkililer ailelere ve kamuoyuna kız öğrencileri zehirlemek için kullanılan kimyasal gazlar hakkındaki soruşturmaların sonuçlarına dair bilgi vermekte, faillerden hesap sormakta ve öğrencileri, aynı okula yönelik tekrarlanan saldırıları da içeren yaygın saldırılara karşı korumak adına gereken tedbirleri almakta yetersiz kalıyor. İlaveten, yetkililer çelişkili söylemlerde bulunarak kız öğrencilerdeki belirtileri zehirlenme yerine “psikolojik etkilenme” gibi sebeplere atfederken bir yandan da zehirleme olaylarının “halkı kışkırtmak” için planlı olarak yürütülen “düşman komploları” olduğunu açıklıyor. Yetkililer, hastalara ve ailelere yaptıkları bilgilendirmelerde zehirlenme sebebiyle ilgili gerçeği çarpıtmaya ve basının konuyla ilgili haber yapmasını engellemeye çalışıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün İran’da bir tıp doktorundan edindiği bilgilere göre Sağlık Bakanı, ülkedeki tıbbi merkezlere, sağlık çalışanlarından kız öğrencilerin kimyasal gaz saldırıları sonucunda gösterdiği belirtileri “stres” ile açıklamalarını isteyen bir protokol iletti. Ayrıca yetkililer, zehirleme olaylarını haber yapan en az bir gazeteciyi gözaltına aldı ve çok sayıda gazeteciyi ifade vermeye çağırdı.
Saldırıları durdurma başarısızlığı kamuoyunda eleştirilerin artmasına yol açıyor. Endişeli ebeveynler, kız öğrenciler, öğretmenler ve diğer kişiler durumu protesto ederken, yetkililer protestolara her zamanki baskıcı müdahalelerle karşılık veriyor. Mart ayında, öğrenci sendikası tarafından kimyasal gaz saldırılarına ve çalışma koşullarına karşı düzenlenen protestolar fiziksel şiddet, biber gazı ve göz yaşartıcı gaz kullanılarak dağıtıldı. Aynı ay sosyal medyada paylaşılan videolar, Tahran’da bir okulun önünde sivil giyimli kişilerin ve üniformalı güvenlik güçlerinin bir kız öğrencinin annesini sertçe itip çektiğini ve çığlıklarını bastırmak için elleriyle ağzını kapattığını gösteriyordu. 9 Nisan’da, Kürdistan eyaletinin Sakkız şehrinde bir kız okulunu hedef alan bir diğer saldırının ardından düzenlenen protestolarda güvenlik güçlerinin çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı bildirildi. 15 Nisan’da ise İsfahan eyaletindeki Şahinşehr’de güvenlik güçleri, şehirde öğrencilere yönelik zehirleme olaylarının devam etmesini protesto etmek üzere eğitim müdürlüğünün önünde toplanan ebeveynlerin, öğretmenlerin ve onları destekleyen kişilerin üzerine göz yaşartıcı gaz sıktı.
Acil Eylem
- İnsan Hakları Savunucusu Nimet Tanrıkulu Tutuklandı
- Eritreliler Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- Gezi Davası düşünce mahkumları serbest bırakılmalı!
- Galatasaray Meydanı tamamen açılsın
- İsrail ve Filistin’de Tüm Taraflar Ateşkes İlan Etmeli
- İran’daki protestocular infaz riski altında
- Tehlike altındaki iki Gazzeli kadın korunmalı