İran: Ev içi şiddet ve cinsel şiddete uğrayan Zeynep Sekanvand’a verilen ölüm cezası uygulandı

24 yaşındaki İranlı Kürt Zeynep Sekanvand’a verilen ölüm cezası, 2 Ekim Salı günü sabahı erken saatlerde İran’ın Batı Azerbaycan eyaletindeki Urmiye cezaevinde uygulandı. Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Philip Luther, konuya dair şunları söyledi:

“Zeynep Sekanvand’ın ölüm cezasının uygulanması, İran yetkililerinin çocuk adalet sisteminin ilkelerini ve uluslararası insan hakları hukukunu nasıl hiçe saydığının korkunç bir göstergesi. Tutukladığı sırada sadece 17 yaşında olan Zeynep’in ölüm cezasının uygulanması büyük bir haksızlık. İran yetkililerinin çocukların yaşam hakkına saygı duymadığını gösteriyor. Zeynep’in hiçbir şekilde adil olmayan bir yargılama sonucunda ölüm cezasına mahkum edilmiş olması, olayı daha da korkunç kılıyor."

“Zeynep Sekanvand, 15 yaşında evlendikten kısa bir süre sonra kendisine şiddet uygulayan eşiyle ilgili olarak yetkililerden defalarca yardım istediğini söylemiş ve eşinin erkek kardeşinin birçok kez kendisine tecavüz ettiğini öne sürmüştü. Yetkililerse bu iddiaları soruşturmak yerine Zeynep’i olarak görmezden gelmeye devam etti, ev içi şiddet ve cinsel şiddet gören Zeynep’e hiçbir destek sunmadı” diyen Luther, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zeynep, eşinin cinayetinden sonra erkek polis memurları tarafından işkence altında soruşturmaya uğradığını ve soruşturma sırasında herhangi bir avukatın bulunmadığını söyledi. Avukata erişimine ilk kez davanın karar duruşmasında izin verildi. Zeynep, bu duruşmada, daha önce yaptığı ‘itirafları’ baskı altında yaptığını söyleyerek geri çekti. Buna rağmen hakim, soruşturmayı derinleştirmek yerine Zeynep’i ölüm cezasına mahkum etti.”

“Öyle görünüyor ki İran yetkilileri, suçun işlendiği sırada çocuk olan kişiler hakkında verilen ölüm cezalarını en kısa sürede uygulanacak şekilde planlıyor. Böylece etkili kamusal ve özel müdahale ihtimalini en aza indirgiyor. Suç işlendiği sırada 18 yaşın altında olan kişilerin art arda ölüm cezasına mahkum edilmesi dehşet verici. Bu uygulama, uluslararası insan hakları hukukunun ihlalidir. Zeynep ile birlikte bu yıl beşinci kez bir çocuk suçlunun ölüm cezası uygulandı. Uluslararası toplum acilen harekete geçmediği sürece bunun son olmayacağından endişeleniyoruz” değerlendirmesinde bulunan Luther, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“İran yetkililerine ölüm cezalarının ertelenmesi, ölüm cezalarını kaldırma amacıyla cezaların hafifletilmesi ve  suç işlendiği sırada 18 yaşın altında olan kişilere karşı ölüm cezasına başvurmayı yasaklama çağrımızı yineliyoruz.”

Arka Plan

Zeynep Sekanvand’ın öldürülmesi, İran’ın Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince sahip olduğu yükümlülüklerin ihlalidir. İran’ın imzacısı olduğu bu iki sözleşme, suçun işlendiği sırada 18 yaşın altında olan kişilere ölüm cezasının uygulanmasını katı bir şekilde yasaklıyor.

Zeynep Sekanvand, 1 Ekim’de kaldığı cezaevi koğuşundan çıkarıldı ve infazına hazırlanması için tek başına bir hücreye konuldu. 29 Eylül’de cezaevi revirine götürülen Zeynep’e gebelik testi yapıldı. 30 Eylül’de test sonucu negatif çıktı. Cezaevi yetkilileri daha sonra Zeynep Sekanvand’ın ailesiyle iletişime geçti ve onu son kez ziyaret etmek için 1 Ekim’de cezaevine gitmelerini, 2 Ekim’de Zeynep’in ölüm cezasının uygulanacağını söyledi. Zeynep Sekanvand, Batı Azerbaycan eyaletindeki bir ceza mahkemesi tarafından yapılan ve hiçbir şekilde adil olmayan bir yargılama sonucunda eşini öldürmekten suçlu bulundu ve kısas kuralı gereğince Ekim 2014’te ölüm cezasına mahkum edildi.

Şubat 2012’de gözaltına alınan Zeynep, polis merkezinde eşini öldürdüğünü “itiraf etti.” Takip eden 20 gün boyunca erkek polis memurlarının vücudunun her yerini darp ederek kendisine işkence ettiğini söylediği polis merkezinde alıkonuldu. Zeynep, kendisini fiziksel ve sözel olarak taciz eden ve boşanma isteğini reddeden eşini bıçakladığını “itiraf” etti. Sadece karar duruşmasında devletin görevlendirdiği bir avukata erişimi sağlandı ve bu duruşmada hakime, kendisine birkaç kez tecavüz eden eşinin erkek kardeşinin cinayeti işlediğini söyleyerek “itirafını” geri çekti. Zeynep, eşinin erkek kardeşinin, cinayetin sorumluluğu üstlendiği takdirde kendisini affedeceğini söylediğini ifade etti. (İslam hukukuna göre öldürülen bir kişinin yakınlarının katili affetme ve maddi tazminat kabul etme yetkisi var.)

Mahkeme Zeynep Sekanvand’ın duruşmadaki ifadelerini soruşturmadı ve Zeynep’in avukatının yanında olmadığı sırada gerçekleştirdiği “itiraflarına” dayanarak ölüm cezası verdi. Suçun işlendiği sırada Zeynep 18 yaşın altında olmasına rağmen mahkeme, İran'ın 2013 tarihli İslami Ceza Kanunu’nda bulunan ve çocuklara verilen cezaları düzenleyen hükümleri uygulamadı. Söz konusu hükümler, çocuk suçlunun suçun niteliği veya sonuçlarını anlamadığı ya da suçun işlendiği sırada “zihinsel gelişimi ve olgunluğu” ile ilgili şüpheler mevcut olduğunda ölüm cezası yerine başka bir ceza vermeyi hakimin takdirine bırakıyor. 

Yoksul ve muhafazakar bir aileye mensup olan Zeynep Sekanvand, 15 yaşındayken kendisinden dört yaş büyük olan Hüseyin Sarmadi ile evlenmek için evden kaçmıştı. Zeynep, Hüseyin Sarmadi ile evlenmeyi daha bir hayat yaşamak için tek fırsat olarak gördüğünü söylemişti. Ancak evlenmelerinden kısa bir süre sonra eşinin kendisini sözlü ve fiziksel olarak istismar ettiğini ve devamlı olarak dövdüğünü belirtmişti. Zeynep, eşinden defalarca boşanmak istedi ancak eşi boşanmayı reddetti. Uğradığı istismarı birçok kez polise bildirmesine rağmen polis Zeynep’in şikayetlerine yönelik hiçbir işlem yapmadı. Zeynep ailesine geri dönmeyi de denedi, fakat ailesi evden kaçtığı için Zeynep’i evlatlıktan reddetti.

Uluslararası Af Örgütü, suçun niteliği, failin özellikleri ya da devletin mahkumu öldürmek için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız tüm davalarda ölüm cezasına karşıdırr.