İran: Akademisyene verilen ölüm cezasını gizlice onaylamak yaşam hakkının tamamıyla hiçe sayıldığını gösteriyor

Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak, İsveç’te yaşayan İran doğumlu acil durum tıbbı uzmanı Ahmet Rıza Celali’ye verilen ölüm cezasını onaylayan İran Anayasa Mahkemesi’nin hukukun üstünlüğüne saygısızlık ettiğini söyledi. Açıklamaya göre İran Anayasa Mahkemesi, savunma yapılmasına izin vermeksizin gizli ve alelacele bir yargı süreciyle ölüm cezasını onayladı.

Ahmet Rıza Celali’nin avukatları, 1 No’lu Anayasa Mahkemesi’nin Celali’ye verilen ölüm cezasını hızlı bir şekilde ve kendilerine savunma yapma imkanı tanımadan değerlendirdiğini ve onayladığını 9 Aralık Cumartesi günü öğrendi.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Magdalena Mughrabi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu karar, adil yargılanma hakkına yapılan şok edici bir saldırı olmakla kalmıyor, aynı zamanda da Ahmet Rıza Celali’nin yaşam hakkının tamamıyla hiçe sayıldığını gösteriyor. İran yetkililerinin Ahmet Rıza Celali için verilen mahkumiyet kararı ve cezayı anlamlı bir şekilde yeniden değerlendirmeyi kasten reddetmesi dehşet vericidir.”

Mughrabi, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran yetkilileri ölüm cezasını derhal bozmalı ve Ahmet Rıza Celali’ye mahkumiyet kararıyla ilgili en yüksek mahkemeye anlamlı bir temyiz başvurusunda bulunma hakkı vermelidir. Aksi takdirde, geri dönüşü olmayan bir adaletsizlik yaşanacak.”

Ahmet Rıza Celali’nin avukatları, Kasım ayının başından beri savunmalarını sunmak için defalarca Anayasa Mahkemesi’yle iletişime geçerek Celali’nin temyiz dilekçesiyle hangi şubenin ilgilendiğini öğrenmeye çalıştı.

İran’daki yerleşik uygulamaya göre avukatlar, ilgili belge ve görüşlerini sunmadan önce temyiz dilekçesinin hangi şubede değerlendirildiği hakkında bilgilendiriliyor. Ahmet Rıza Celali’nin avukatları, mahkeme katiplerinin kendilerine tekrar tekrar davanın henüz değerlendirmeye alınmadığını ve beklemeleri gerektiğini söylediğini anlattı. Bu nedenle aniden gelen Anayasa Mahkemesi kararı avukatları şoke etti.

Ahmet Rıza Celali İran’a gerçekleştirdiği bir iş seyahati sırasında Nisan 2016’da tutuklandı. İstihbarat Bakanlığı yetkilileri tarafından Evin Cezaevi'nde üç ayı bir hücrede tek başına olmak üzere yedi ay tutulan Celali, bu süre içinde avukata erişimi olmadığını ve casus olduğunu itiraf etmesi için işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığını söyledi.

Celali’nin işkence ve diğer kötü muamele iddialarına ilişkin yürütüldüğü bilinen bir soruşturma yok.

Celali, Ekim 2017’de yapılan bütünüyle adaletsiz bir yargılama sonucunda “yeryüzünde yolsuzluğu yaymak” veya casusluk suçlamasıyla ölüm cezasına mahkum edildi. Avukatları, yargılamayı yapan mahkemenin her şeyden önce baskı altında elde edilen kanıtlara dayandığını ve Celali’nin işini yapan barışçıl bir akademisyen olması dışındaki iddiaları desteklemek için hiçbir kanıt sunmadığını söyledi.

Tahran’daki Evin Cezaevi'nden yazdığı bir mektupta Ahmet Rıza Celali, Avrupa’daki akademik ve diğer kurumlarla olan eğitsel ve iş bağlantılarını İran adına casusluk yapmak için kullanmayı reddetmesine misilleme olarak tutulduğunu belirtti.

Uluslararası insan hakları kurumları, adil yargılanma güvencesini ihlal eden ceza yargılamaları sonucu verilen ölüm cezalarının yaşam hakkının ihlali olduğunu defalarca ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk gereğince ölüm cezası verilebilecek tek suç kategorisi, “en ağır suçlar” ve uluslararası kurumların görüşüne göre bu kategori sadece kasten insan öldürmeyi kapsıyor.

Uluslararası Af Örgütü, suçun niteliği, failin özellikleri ya da devletin mahkumu öldürmek için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız tüm davalarda ölüm cezasına karşı çıkıyor. Ölüm cezası, yaşam hakkının ihlalidir ve en acımasız, insanlık dışı ve alçaltıcı cezadır.

* İran yetkililerini Celali'ye verilen hüküm ve cezayı bozmaya ve kendisini derhal serbest bırakmaya çağırdığımız Acil Eylem kampanyasına katılmak için tıklayın.