İran: 251 kişinin öldürüldüğü korkunç infaz dalgası durdurulmalı
Uluslararası Af Örgütü ve İran Abdurrahman Boroumand İnsan Hakları Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, İran yetkilileri 1 Ocak ile 30 Haziran 2022 arasında infazlara hız vererek en az 251 kişiyi öldürdü.
İran'da infazların bu korkunç hızla devam etmesi halinde, 2021’de kaydedilen toplam 314 infazın yakın bir zamanda geçebileceği uyarısı bu iki örgüt tarafından yapıldı.
2022’de infaz edilen kişilerin çoğu (146’sı) cinayetten hüküm giymişti. Ancak infazlara ilişkin kapsamlı belgeleme faaliyetleri, ölüm cezası uygulamalarının sistematik olarak, hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar sonucunda gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor. Diğer en az 86 kişi, uluslararası hukuka göre ölüm cezasıyla sonuçlanmaması gereken, uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildi. Yetkililer, pandeminin devam ettiği iki yıl boyunca halka açık infazlara ara verdikten sonra 23 Temmuz’da, Fars eyaletinde bir erkeği halka açık bir biçimde infaz etti.
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy konu hakkındaki açıklamasında, “İran yetkilileri, 2022’nin ilk altı ayında ortalama her gün en az bir kişiyi infaz etti. Devlet aygıtı yaşam hakkına yönelik menfur bir saldırıyla, ülkenin dört bir yanında kitlesel boyutta infazlar gerçekleştiriyor. İran’ın bu yılın ilk yarısında kaydettiği sarsıcı infaz sayısı, yine şoke edici bir artışın kaydedildiği 2015’i hatırlatıyor” dedi.
“İran yetkilileri, 2022’nin ilk altı ayında ortalama her gün en az bir kişiyi infaz etti. Devlet aygıtı yaşam hakkına yönelik menfur bir saldırıyla, ülkenin dört bir yanında kitlesel boyutta infazlar gerçekleştiriyor. İran’ın bu yılın ilk yarısında kaydettiği sarsıcı infaz sayısı, yine şoke edici bir artışın kaydedildiği 2015’i hatırlatıyor.”
Diana EltahawyUluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı
Abdurrahman Boroumand Merkezi Direktörü Roya Boroumand ise “Halka açık olanlar dahil infazlarda yeniden kaydedilen ani artış bir kez daha, 144 ülkenin yasada veya uygulamada ölüm cezasına başvurmayı reddettiği günümüzde İran’ın dünyanın geri kalanıyla uyuşmadığını göstermektedir. İran yetkilileri, nihai olarak ölüm cezasını tamamen kaldırmak amacıyla acilen infazların ertelenmesi yasasını çıkarmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Abdurrahman Boroumand Merkezi ve Uluslararası Af Örgütü tarafından derlenen sayılar; mahpuslar, infaz edilen kişilerin yakınları, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve devlete bağlı medyanın yanı sıra bağımsız medya kuruluşları ve insan hakları örgütlerini kapsayan çok çeşitli kaynaklardan edinildi.
Yetkililerin hükmettiği ve uyguladığı ölüm cezalarının sayısı konusundaki gizlilik göz önüne alındığında, gerçek sayının çok daha yüksek olması muhtemeldir.
Cezaevlerinde toplu infazlar uygulanıyor
Toplanan bilgiler, 2022 başından beri yetkililerin İran genelinde düzenli olarak toplu infazlar gerçekleştirdiğini gösteriyor.
15 Haziran 2022’de, Elburz eyaletindeki Recai Şehr Cezaevi’nde yetkililer en az 12 kişiyi infaz etti. Daha önce, 6 Haziran 2022’de, Sistan ve Belucistan eyaletindeki Zahidan Cezaevi’nde en az 12 kişi toplu olarak infaz edilmişti.
14 Mayıs 2022’de yetkililer; üçü Zahidan Cezaevi’nde, biri Razavi Horasan eyaletindeki Vakilabad Cezaevi’nde, dördü Fars eyaletindeki Adilabad Cezaevi’nde ve biri İsfahan eyaletindeki Dastgerd Cezaevi’nde olmak üzere dokuz kişiyi infaz etti.
Uluslararası Af Örgütü’nün Haziran 2022’de görüştüğü bilgili bir kaynağın aktardığına göre, ölüm cezasının uygulanmasını bekleyen en yüksek sayıda mahpusun bulunduğu Recai Şehr Cezaevi’nin yetkilileri, 2022 yılının başından bu yana her hafta ortalama beş kişiyi infaz ediyor. Bazı haftalarda bu sayı 10’u buluyor. Bildirilen sayılar, Recai Şehr Cezaevi’nde haksız yere tutuklu bulunan insan hakları savunucuları Said Eghabli ve Ferhad Meysami’nin son aylarda ayrı ayrı kaleme aldığı kamuya açık mektuplarındaki sayılarla örtüşüyor. Eghabli, Recai Şehr Cezaevi’nde her hafta 10 kişiye kadar infaz uygulandığını belirtirken Meysami, 2022 sonunda toplam infaz sayısının 200’ü geçebileceği uyarısında bulundu.
Konu hakkında bilgi sahibi olan bu kaynak aynı zamanda, Recai Şehr Savcı Yardımcısı’nın (dadyar) yakın zamanda mahpuslara, Ceza İnfaz Dairesi’nin 530 civarında maktulün ailelerine mektup yazarak onlardan Mart 2023 sonuna kadar yakınlarını öldürmekten hüküm giyen kişileri affetmeye veya infazlarını istemeye karar vermeleri gerektiğini bildirdiğini söyledi.
Aynı kaynak, Yargı Gücü Başkanı Gulamhüseyin Muhsin Ejei ve diğer kıdemli yargı yetkililerinin son aylarda yaptığı, cezaevlerindeki aşırı kalabalığı azaltma ihtiyacına ilişkin tekrarlanan açıklamaların, mahpuslar arasında, infazlardaki artışın mahpus sayısını azaltmaya yönelik resmi çabalarla bağlantılı olduğu konusunda korku yaydığını belirtti. İfade edilen korkular, Abdurrrahman Boroumand Merkezi’nin gözlemlediği geçmiş uygulamalarla destekleniyor. Buna göre, infazlardaki ani artış, yetkililerin yığılan davaları ele alma ve aşırı kalabalığı azaltma amacıyla ilgili tekrarlanan açıklamalarda bulunduğu dönemlere denk geliyor.
Uyuşturucuyla bağlantılı infazlar yeniden artıyor
2022’nin ilk altı ayında en az 86 kişinin uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edilmesi, kayıtlı infazların çoğunun uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan olduğu 2010-2017 yılları arası dönemdeki narkotikle mücadele uygulamalarını akla getiriyor.
Çok sayıda Avrupa ülkesinin İran kolluk güçlerinin narkotikle mücadele operasyonlarına fon sağlamayı kesmesini de içeren yoğun uluslararası baskıların ardından, Kasım 2017’de yetkililer, uyuşturucuyla bağlantılı belirli suçlar için ölüm cezasını kaldırmaya yönelik bazı yasal reformlar yaptı.
2018 ile 2020 arasında yetkililer, uyuşturucuyla bağlantılı infazları önemli oranda azalttı. Ancak 2021’de en az 132 kişi uyuşturucuyla ilgili suçlardan infaz edildi. Bu sayı, 2021’deki toplam kayıtlı infazların %42’sine karşılık geliyor ve 2020’ye kıyasla (23 kişi) beş katın üzerinde bir artışa tekabül ediyordu.
AB ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç ile Mücadele Ofisi dahil olmak üzere uluslararası toplum acilen üst düzey müdahalelerde bulunarak, İran yetkililerini, uyuşturucuyla bağlantılı tüm suçlar için ölüm cezasını kaldırmaya çağırmalıdır. Uluslararası toplum, uyuşturucu ticaretiyle mücadele kapsamında yapılacak her türde işbirliğinin, İran’ın narkotikle mücadele operasyonlarının belirleyici özelliği olan, yaşam hakkından keyfi olarak yoksun bırakmaya doğrudan veya dolaylı katkı sunmamasını sağlamak zorundadır.
Beluci azınlık orantısız etkileniyor
2022 başından bu yana infaz edilen kişilerin en az 65’i (%26’sı), İran nüfusunun yaklaşık %5’ini oluşturan yoksullaştırılmış Beluci etnik azınlığa mensuptu. Yarısından fazlası (38 kişi), uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildi.
Roya Boroumand, “Ölüm cezasının İran’ın Beluci etnik azınlığına karşı orantısız şekilde kullanılması, Belucilerin on yıllardır karşı karşıya kaldığı yerleşik ayrımcılık ve baskıların somut örneğidir. Bu durum aynı zamanda, İran’da ve tüm dünyada en savunmasız toplulukları hedef alan ölüm cezasının özünde var olun zalimliğin de altını çizmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Ölüm cezasının İran’ın Beluci etnik azınlığına karşı orantısız şekilde kullanılması, Belucilerin on yıllardır karşı karşıya kaldığı yerleşik ayrımcılık ve baskıların somut örneğidir. Bu durum aynı zamanda, İran’da ve tüm dünyada en savunmasız toplulukları hedef alan ölüm cezasının özünde var olun zalimliğin de altını çizmektedir.”
Roya BoroumandAbdurrahman Boroumand Merkezi Direktörü
Abdurrahman Boroumand Merkezi ve Uluslararası Af Örgütü, suçun veya suçlunun niteliği ya da devletin ölüm cezasını uygulamak için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız her koşulda ölüm cezasına karşı çıkmaktadır. Ölüm cezası, yaşam hakkının ihlalidir ve en zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı cezadır.
Arka Plan
2021’de İran’daki infaz sayısı 2017’den bu yana kaydedilen en yüksek sayıydı. Bu artış, Eylül 2021’de, Yargı Gücü Başkanı İbrahim Reisi’nin Cumhurbaşkanı olması ve Dini Lider’in eski İstihbarat Bakanı Gulamhüseyin Muhsin Ejei’yi yeni Yargı Gücü Başkanı olarak atamasının ardından başladı.
İran yetkilileri 2022’de halka açık bir infaz gerçekleştirdi, 2021’de hiç gerçekleştirmedi, 2020’de bir, 2019’da 13 ve 2018’de 13 halka açık infaz uyguladı. Resmi açıklamalar, 2022 başında İsfahan eyaletinde en az iki diğer kişinin, Luristan eyaletinde ise bir kişinin halka açık infaz cezasına mahkum edildiğini gösteriyor.
İran’da ölüm cezası, sistematik olarak haksız yargılamaların ardından, işkence altında edilen “itirafların” rutin bir şekilde kanıt kabul edilmesi sonucunda veriliyor. BM İran Özel Raportörü, “yasalardaki köklü kusurların… hepsi olmasa dahi çoğu infazın, yaşam hakkından keyfi olarak yoksun bırakma teşkil ettiği anlamına geldiği”ni açıkladı.
İran hukuku gereğince mali suçlar, tecavüz ve silahlı soygunu da kapsayan çeşitli suçlar için ölüm cezası verilebiliyor. Onaya dayalı eşcinsel ilişki, evlilik dışı cinsel ilişki ve “İslam Peygamberine hakaret” olarak addedilen konuşmalar gibi uluslararası insan hakları hukuku uyarınca korunan fiillerin yanı sıra “Allah’a düşmanlık” ve “dünyada yolsuzluğu yaymak” gibi muğlak biçimde ifade edilen suçlar da ölüm cezası ile cezalandırılabiliyor.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli
- Suriye: Devlet Başkanı Esad yönetiminde onlarca yıldır devam eden ağır insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve telafi etmek için tarihi fırsat değerlendirilmeli
- Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmasına göre İsrail Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguluyor
- Türkiye: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yürüyüşüne getirilen yasak kaldırılmalı
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı