İnsan Hakları Savunucusu Nimet Tanrıkulu Tutuklandı
26 Kasım’da önde gelen insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu polis tarafından İstanbul’daki evinde gözaltına alındı. Kısa bir süre Ataköy polis merkezinde tutulduktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün terörle mücadele şubesine sevk edildi. Dört günlük gözaltı süresinin ardından 30 Kasım’da “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Tanrıkulu, Ankara Sincan Kadın Cezaevi’ne götürüldü. Uluslararası Af Örgütü, Tanrıkulu’nun görünüşe göre temelsiz olan suçlamalarla tutuklanmasının keyfi olduğu kanaatindedir. Nimet Tanrıkulu derhal serbest bırakılmalıdır.
Nimet Tanrıkulu, on yıllardır Türkiye’nin insan hakları topluluğunda etkin çalışmalarda bulunan önde gelen bir insan hakları savunucusu ve İnsan Hakları Derneği’nin kurucu üyesidir. Zorla kaybedilen kişilerin yakınları ve destekçilerinin hakikat, adalet ve hesap verebilirlik talepleriyle bir araya geldiği Cumartesi Anneleri/İnsanları arasında yer almaktadır.
26 Kasım’da polis sabah erken saatlerde, hakkında gizlilik kararı olan bir soruşturma kapsamında Nimet Tanrıkulu’nun evine baskın düzenledi ve Tanrıkulu’nu gözaltına aldı. Tanrıkulu aynı gün, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün terörle mücadele şubesinden polis memurları tarafından Ankara’ya götürüldü. Aralarında siyasetçiler, sendikacılar ve başkalarının da bulunduğu 12 kişi daha aynı dosya kapsamında gözaltına alındı. 30 Kasım’da Nimet Tanrıkulu ve sekiz kişi, Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Türk Ceza Kanunu’nun ‘terör örgütü üyeliği’ suçunu düzenleyen 314/2 Maddesi uyarınca tutuklandı. Diğer dört kişi, emniyette imza verme ve yurt dışına çıkış yasağını da içeren adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakıldı.
Devletler, insan hakları savunucularını, insan hakları ihlallerini önlemek ve işlendiği durumlarda ihlalleri bildirmek adına yürüttükleri çalışmaları sırasında korumakla ve hak savunuculuğu için elverişli bir ortam sağlamakla yükümlüdür. Yetkililer ceza soruşturmalarının, tutuklamaların ve yargılamaların, insan hakları savunucularını hedef almak için kötüye kullanılmamasını sağlamalıdır; zira bu tür kovuşturmalar hak savunucuları açısından haksızdır ve olası insan hakları ihlallerine karşı duran herkes üzerinde caydırıcı bir etki yaratabilir. Evrensel Olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesinde Toplumsal Organların, Grupların ve Bireylerin Hak ve Sorumluluklarına İlişkin Bildirge’de yer verildiği üzere, devletlerin insan haklarını koruma ve geliştirme yükümlülükleri, insan hakları savunucuları için bu elverişli ortamın oluşturulmasını da içerir.
Uluslararası Af Örgütü geçmişte, terörle mücadele yasalarının ve darbe girişimiyle bağlantılı temelsiz suçlamaların nasıl Türkiye’deki barışçıl ve meşru muhalefeti hedef almak ve susturmak için kullanıldığını belgeledi. Önde gelen gazeteciler, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve diğer sivil toplum aktörleri keyfi tutukluluk, davalar ve haksız yargılamalar sonucunda suçlu bulunmaları durumunda da uzun süreli hapis cezalarına maruz bırakıldı.
Acil Eylem
- Eritreliler Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- Gezi Davası düşünce mahkumları serbest bırakılmalı!
- Galatasaray Meydanı tamamen açılsın
- İsrail ve Filistin’de Tüm Taraflar Ateşkes İlan Etmeli
- İran’da milyonlarca kız çocuğu zehirlenme tehlikesi altında
- İran’daki protestocular infaz riski altında
- Tehlike altındaki iki Gazzeli kadın korunmalı