5 Temmuz’da İstanbul Büyükada’da bir çalıştay sırasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 8 insan hakları savunucusu çıktıkları ilk duruşmada özgürlüklerine kavuştu.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 25 Ekim’de görülen duruşmada mahkeme, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser, Yurttaşlar Derneği’nden Özlem Dalkıran ve Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun ve Veli Acu ile eğitmenler Peter Steudtner ve Ali Gharavi’nin serbest bırakılmasına karar verdi. Sadece Özlem Dalkıran ve Veli Acu’da adli kontrol kararı var.

Kararın ardından bir açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty şunları söyledi: “Bugün nihayet dostlarımız ve çalışma arkadaşlarımızın sevdiklerine kavuşmalarının ve neredeyse dört ay sonra yataklarında uyuyabilmelerinin mutluluğunu duyuyoruz. (…) Bu siyasi amaçlı yargılamalarla Türkiye’deki eleştirel seslerin susturulması çabalanırken, tam tersine insan haklarının ve hayatını bunu savunmaya adamış insanların ne kadar önemli olduğu görüldü.”

Büyükada’da gözaltına alınan Eşit Haklar için İzleme Derneği’nden Nejat Taştan ve Hak İnisiyatifi’nden Şeyhmus Özbekli ise tutuksuz yargılanıyordu. Davada 2. duruşma ise 22 Kasım’da görülecek.

Taner Kılıç’ın tutukluğu devam edecek, dava birleştirildi

Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın adı da hak savunucuları hakkında yazılan iddianameye eklenmişti. 6 Haziran’da İzmir’de gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan Kılıç, 26 Ekim’de İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmasına çıktı. Kılıç’ın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme ayrıca davasının hak savunucuları davasıyla birleştirilmesine hükmetti.

Kendisine yöneltilen asılsız suçlamalara karşın Kılıç’ın Türkiye yetkilileri tarafından defalarca peşinen suçlu ilan edildiğini vurgulayan Shetty, "Son 24 saat içinde, Türkiye’nin tutarsız adalet sisteminin iki yüzünü de görmüş olduk. Biri özgürlük kararı verirken, bir diğer mahkeme ise yine temelsiz suçlamalar söz konusu olduğu halde bu özgürlüğü reddetti. Yönetim Kurulu Başkanımız’ın serbest bırakılması ve Türkiye’deki insan hakları savunucularına yönelik suçlamaların düşürülmesi için kampanya yürütmeyi hiç yılmadan sürdüreceğiz” dedi.