İddianamenin kabul edilmesiyle, adaletsizliğe son vermek için önemli bir fırsat kaçmış oldu
Uluslararası Af Örgütü, aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü ve Yönetim Kurulu Başkanı’nın da bulunduğu 11 insan hakları savunucusu hakkındaki iddianamenin bugün İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi üzerine bir açıklama yayımladı. Açıklamada Uluslararası Af Örgütü, insan hakları savunucularına yönelik temelsiz suçlamaların tümüyle reddedilmesi gerektiğini belirtti.
İddianamenin kabul edilmesi üzerine Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü John Dalhuisen, “İddianame, yer verdiği uydurma suçlamaları destekleyecek en ufak bir somut delil bile sunmuyor. Mahkeme bu iddianameyi kabul ederek, böylesine bir adaletsizliği sonlandırmak için altın bir fırsatı kaçırdı” dedi.
Dalhuisen şu ifadeleri kullandı: “Bu, Türkiye’nin önde gelen insan hakları savunucularından bazılarının çalışmalarını susturmayı hedefleyen siyasi amaçlı bir yargılamadır. İddianamede yer alan hayali suçlamaları okuyan herhangi birinin bunu farklı bir şekilde anlayabiliyor olması mantığa sığacak gibi değil.”
11 insan hakları savunucusunun ilk duruşması 25 Ekim’de İstanbul’da görülecek. Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ise 26 Ekim’de farklı bir davada İzmir’de mahkeme karşısına çıkacak.
Uluslararası Af Örgütü her iki duruşmaya da gözlemci gönderecek olup, gelecek hafta her iki davayla ilgili bilgi notları yayımlayacak.
Arka Plan
Aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser’in de yer aldığı 10 insan hakları savunucusu 5 Temmuz’da gözaltına alınmıştı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ise bir ay önce tutuklanmıştı. Bugün kabul edilen iddianameye göre insan hakları savunucularının farklı “silahlı terör örgütlerine” üyelik suçlamalarından 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
4 Ekim’de hazırlanan iddianamede Istanbul Büyükada’da bir çalıştay sırasında gözaltına alınan 10 insan hakları savunucusunun yanı sıra Taner Kılıç’ın da adı geçiyor. Bu da Taner Kılıç’ın hem 26 Ekim’de hem de “hak savunucuları davası” kapsamında 25 Ekim’de yargılanacağı anlamına geliyor. İddianamede Taner Kılıç’ın Büyükada’daki çalıştay hazırlıklarından haberdar olduğu ve İdil ile diğer insan hakları savunucularıyla bağlantısı bulunduğu öne sürülerek davaya eklenmesi talep ediliyor.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir