4. Duruşma

Davanın 4. duruşması, 21 Haziran 2018 tarihinde görüldü.

Duruşmada, davanın tek tutuklu sanığı Taner Kılıç, cezaevinden SEGBİS ile bağlanırken, Günal Kurşun ve Nejat Taştan duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak, davaya konu edilen Büyükada'daki hak savunucuları toplantısında çeviri görevini üstlenen çevirmen tanık olarak dinlendi.

Tanık çevirmen, beyanında; Büyükada'daki toplantının bir dayanışma ve destek toplantısı olduğunu ve veri güvenliğinin toplantının ikinci bölümünde konuşulduğunu aktardı. Aynı tanık, Mahkeme ve avukatlar tarafından yöneltilen sorular üzerine, toplantının gizli olduğuna dair bir izleniminin olmadığını ve tutuklu Taner Kılıç'ın bu toplantıda herhangi bir şekilde isminin geçmediğini de ifade etti.

Duruşmada, ikinci olarak, dosyada gizli tanık sıfatıyla bulunan kişi, SEGBİS aracılığıyla dinlendi. Davada soruşturma, her ne kadar gizli tanığın ihbarına dayalı olarak başlatılmışsa da, gizli tanık bu tarih itibariyle olayın üzerinden çok zaman geçtiğini ve bu nedenle olayları çok net hatırlamadığını söyleyerek beyanına başladı.

Gizli tanık, toplantıda konuşulanları tuvalete gidip gelirken, kapısı açık olan toplantı salonunun önünden geçtiği sırada duyduğunu, konuşulanları duymak için birkaç kez salonun önünden geçtiğini ancak konuşulanları tam olarak değil, bölük pörçük bir şekilde duyduğunu söyledi.

Eşgal tespitini nasıl yaptığı yönünde sorulan soruyu gizli tanık, kişileri bahçede gördüğü şeklinde yanıtladı. Müdafiiler, tanığın teşhis tutanağında içeridekilerin kim olduğunu, toplantının kapı aralığından gördüğünü söylediğini belirterek ifadesindeki çelişkiyi ortaya koydular.

Gizli tanık davanın temelini oluşturan ve soruşturma aşamasındaki ilk ifadesine, şikayetine dayanan, Büyükada toplantısına yönelik iddiaların kendisine sorulması üzerine:"Ben toplantıda konuşulanlar nedeniyle, bu kişilerin başka bir plan yaptığı şeklindeki yorumu kendim yaptım. Sonra zaten basında da gördüm." şeklinde yanıt verdi. 

Gizli tanığın ifadesinden sonra, Mahkeme,duruşma öncesi dosyaya giren Taner Kılıç'a ait dijital materyal inceleme raporu hakkında beyanda bulunmak üzere Kılıç'a söz verdi.

Taner Kılıç ve müdafii, dosyaya gelen Siber Suçlarla Mücadele Büro Amirliği raporu hakkında beyanda bulundular. Dosyaya gelen bu rapor ve Mahkeme'nin duruşmadan önce talep ettiği ek raporun, her ikisinde de Taner Kılıç'ın hiçbir zaman Bylock programını indirmediği, bu programın telefona hiçbir zaman yüklenmediği ve silinmediği tespitleri yer alıyor.

Bu doğrultuda, Taner Kılıç ve müdafii ile birlikte diğer tüm sanık müdafileri Taner Kılıç'ın tahliyesine karar verilmesini talep ettiler.

Mahkeme ise verdiği ara kararda;

  • Taner Kılıç'a ait dijital materyaller hakkındaki raporda telefonda güncelleme veya fabrika ayarlarına döndürme işlemi yapılıp yapılmadığı,
  • Yine sanık müdafileri tarafından biraz edilen raporlarda belirtilen mor beyin programlarından namaz vakitleri ve kıble pusulası programlarının telefonda bulunup bulunmadığı

hususlarında ek rapor istenmesine ve

  • Taner Kılıç'ın Bylock iddiasına ilişkin BTK kayıtlarında Bylock sinyal bilgisinin bulunması, cihazda Bylock programı tespit edilmememiş ise de, fabrika ayarlarına döndürülmesi halinde cihazda bu programın tespit edilemeyeceği, bu konuda raporda açıklık bulunmadığı,
  • İnternet paylaşımı yapılarak kullanılan cihazda Bylock programın tespit edilemeyeceği,
  • Bylock iddiasını destekleyen BTK kayıtlarının bulunması,
  • Atılı suçun katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedeninin var olduğu,
  • Suçun niteliği, ceza verilmesi halinde verilmesi muhtemel ceza miktarı nazara alındığında adli kontrol kararının yetersiz kalacağı ve tutuklamanın ölçülü olduğu gözetilerek

Taner Kılıç'ın tutukluğununun devamına karar verdi.

Davanın bir sonraki duruşması 7 Kasım 2018 günü görülecek.