Haklar İçin Yaz: Devletlerin insanlık adına harekete geçmesi için bir fırsat
Uluslararası Af Örgütü bugün dünyanın en büyük insan hakları kampanyası olan Haklar İçin Yaz kampanyasının yeni dönemini başlatıyor. Haklar İçin Yaz, devletleri, dünyanın dört bir yanında gözaltına alınan veya zulme uğrayan kişilere yönelik adaletsizlikleri onarmaya ve COVID-19 sonrasında daha adil bir dünya kurulmasına öncülük etmeye çağırıyor.
Her yıl Aralık ayında, tüm dünyada insanlar, dünyanın en büyük insan hakları etkinliği haline gelen Haklar İçin Yaz kampanyasına katılarak, insan hakları saldırıya uğrayan kişiler için milyonlarca mektup, kart ve e-posta yazıyor; sosyal medyada paylaşımlar yapıyor.
Haklar İçin Yaz 2020 kapsamında Burundi, Cezayir, G. Afrika, Kolombiya, Malta, Myanmar, Pakistan, Suudi Arabistan, Şili ve Türkiye’den kişileri ve insan hakları savunucularını içeren 10 vaka seçildi. Yargılanan ODTÜ Onur Yürüyüşü savunucuları Türkiye’den Haklar İçin Yaz kampanyasına giren 10 vakadan biri oldu.
‘Bu benzersiz dönem adaletsizliklere son veren bir kırılmaya yol açsın’
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreter Vekili Julie Verhaar konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “COVID-19 pandemisi yıkıcı olmakla beraber insanların içindeki cevheri de ortaya çıkardı. İnsanlar kendi toplumlarında bir araya gelerek, en çok ihtiyaç duyan kişilere destek oldu ve böyle sayısız şefkat ve dayanışma eylemine tanık olduk. Buna karşılık maalesef birçok hükümet tam tersi yönde hareket ederek insan haklarını savunan kişileri gözaltına aldı ve onlara zulmetti” dedi. Verhaar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir yol ayrımındayız: Hep birlikte iyiliğin, dayanışmanın, hoşgörünün ve insan haklarının merkeze alındığı bir gelecek kurmayı seçebiliriz. Devletler, düşünce mahkumlarını serbest bırakarak, insan hakları savunucularına zulmetmeye son vererek ve herkesin ifade özgürlüğü hakkını savunarak adaletsizlikleri onarabileceklerini göstermek için bu benzersiz dönemi bir fırsat olarak değerlendirmelidir.”
Julie VerhaarUAÖ Genel Sekreter Vekili
KELİMELERİN GÜCÜNE İNAN, İMZANDA GÜÇ VAR!
HAKLAR İÇİN YAZTürkiye’de ODTÜ LGBTİ Dayanışması’nın üyeleri, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kullandıkları için hapis cezasıyla karşı karşıya. ODTÜ’deki LGBTİ+ öğrenciler kampüste yıllarca herhangi bir sınırlandırma olmaksızın Onur Yürüyüşü düzenlediler. 2019’da polis, bu barışçıl etkinliğe müdahale etti. Öğrenciler ve akademisyenler gözaltına alındı ve darp edildi. Dava ise devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü, bu davada suçlanan tüm kişilerin beraat etmesi, polisin aşırı güç kullanımına ilişkin soruşturma başlatılması ve öğrencilerin kampüste barışçıl yürüyüşler gerçekleştirme özgürlüğüne saygı gösterilmesi için çağrı yapıyor.
Mülteci çocuklar: El Hiblu 3’lüsü için adalet
Fildişi Sahili ve Gine vatandaşı üç genç, diğer 100 göçmenle birlikte daha iyi ve insanca bir hayat için yola çıkmışlardı. İçinde bulundukları şişme bot batmak üzere iken onları bir Malta tankerinin kaptanı ve mürettebatı kurtardı. O gün çocuk yaşta olan üç genç, denizden kurtarılanlar ve mürettebat arasında tercümanlık yaptı. Gençler bugün bu nedenle asılsız terör suçlamalarıyla Malta’da tutuklu yargılanıyor.
El Hiblu adlı tankerin kaptanı başlangıçta, 114 sığınmacıyı Libya’da insanlık dışı koşullardaki Castelverde limanına geri götürmek istedi. Kaptan ve mürettebat, göçmenlerle yaptıkları konuşmalardan sonra, onları Malta’ya götürmeyi kabul etti. Ancak Malta’ya vardıklarında, üç genç, tankeri kaçırmak suçlamasıyla gözaltına alındı ve bugün ömür boyu hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri ağır suçlamalar altındalar.
Uluslararası Af Örgütü, El Hiblu 3’lüsü için adalet talep ediyor ve üç gence yönelik suçlamaların düşürülmesi çağrısında bulunuyor.
Kadınlar temel özgürlüklerini istedikleri için hapisteler: Nesime el-Seda
Suudi Arabistan’da kadınların araç sürme hakkını ve gündelik işlerini erkek bir ‘vasi’ olmaksızın gerçekleştirme hakkını savunan Nesime el-Seda, cezaevinde.
El-Seda Temmuz 2018’de barışçıl insan hakları çalışmaları nedeniyle tutuklandı. Cezaevinde işkenceye maruz kaldı. Şubat 2019’dan Şubat 2020’ye kadar ayrı bir hücrede, tek başına tutuldu. Haftada bir kez ailesiyle telefonda konuşmasına izin veriliyor, ancak avukatının bile el-Seda’yı ziyaret etmesine izin verilmiyor. Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan yetkililerini, el-Seda’yı ve diğer kadın hakları aktivistlerini derhal ve koşulsuz serbest bırakmaya çağırıyor.
Jani Silva Kolombiya’da yasa dışı grupların şiddetinde yüzlerce çiftçiden biri
Çevre hakları savunucusu Jani Silva, Kolombiya’nın Putumayo bölgesinde yasa dışı gruplar, ordu, uyuşturucu kaçakçıları ve çokuluslu şirketler tarafından devamlı tehdit edilen yüzlerce çiftçiyi temsil ediyor. Kolombiya’da insan hakları savunucuları şiddetli baskılara, tehditlere ve zulme maruz kalıyor, suçlu haline getiriliyor ve öldürülüyor. Uluslararası Af Örgütü, Jani Silva ve onun gibi insan hakları savunucularının korunması çağrısında bulunuyor.
Pakistan Zorla Kaybetme: İdris Khattak
Pakistan’da Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü bünyesinde zorla kaybetmeler üzerine çalışan araştırmacı İdris Khattak, zalimane bir uygulamayla kendisi de 13 Kasım 2019’da zorla kaybedildi. Khattak mevcut durumda casuslukla suçlanıyor. Uluslararası Af Örgütü İdris Khattak’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.
Güney Afrika kadın cinayeti: Popi ve Bongeka
Popi Qwabe ve Bongeka Phungula, Mayıs 2017’de Güney Afrika’da öldürüldü. O tarihte henüz 20’li yaşlarında olan iki genç kadın bir Cuma akşamı birlikte dışarı çıkmış ve belli bir saatte taksiye binmişlerdi. Sonrasında ise iki arkadaştan bir daha haber alınamadı. Ailelerinin anlattığına göre polis, cinayetleri gerektiği gibi soruşturmadı. Uluslararası Af Örgütü, Popi ve Bongeka’nın öldürülmesine ilişkin kapsamlı, adil ve tarafsız bir soruşturma talep ediyor.
Haklar İçin Yaz 2019 kampanyasında elde edilen başarılar için tıklayın.
“Hayat kurtarma ve devletlerden hesap sorma konusunda bireysel eylemlerin gücü asla küçümsenmemeli. Her yıl, yalnızca bir mektup veya e-posta yazmanın yaratabileceği güçlü etkiyi daha net bir şekilde görüyoruz” diyen Julie Verhaar, sözlerini şöyle sonlandırdı, “Haklar İçin Yaz tamamen insanların başkalarına destek olmasıyla ilgili bir kampanya. İnsanlık çatısı altındaki ortaklığımızı bu şekilde ifade etmek hiç bu kadar önemli ve etkili olmamıştı. Devletler, insan hakları saldırıya uğrayan kişiler için adaleti sağlayarak, bu yaygın değişim arzusuna cevap vermelidir.”
Arka Plan
Haklar İçin Yaz, risk altındaki kişilerin hayatlarını değiştirmek için dünyanın dört bir yanında yüz binlerce kişiyi harekete geçiren bir kampanyadır. Geçen yıl, Haklar İçin Yaz kapsamında altı buçuk milyonun üzerinde destek mesajı yazıldı ve art arda gelen 18. yılda da destek mesajlarında artış görüldü. Yalnızca İranlı kadın hakları savunucusu Yasmin Aryani için bir milyondan fazla destek mesajı iletildi.
20 Kasım 2020’de başlayacak olan Haklar İçin Yaz kampanyası yıl sonuna kadar sürecek.
DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İÇİN HAKLAR İÇİN YAZ SAYFASINI ZİYARET EDİN
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir