Güney Sudan: İnsan hakları ihlalleri ve insani krize son vermek için küresel ölçekte harekete geçilmeli

Uluslararası Af Örgütü bugün bir açıklama yayımlayarak, dört yıldır silahlı çatışmanın sürdüğü Güney Sudan’da yaşanan korkunç insan hakları ihlallerine son vermek için uluslararası toplumun acilen ve sürdürülebilir şekilde harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Çatışmanın başladığı 15 Aralık 2013’ten bu yana on binlerce kişi öldürüldü, binlerce kişi cinsel şiddete uğradı ve yaklaşık dört milyon kişi de yerinden edildi.

Uluslararası Af Örgütü Doğu Afrika, Boynuz ve Büyük Göller Bölgesi Direktör Yardımcısı Sarah Jackson, konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Güney Sudan’da yaşanan acılara son vermek için uluslararası toplumun koordineli ve sürdürülebilir şekilde harekete geçmesi her zamankinden daha önemli, özellikle de yağmurlu mevsimin bitip kuru mevsimin başladığı, bu nedenle de savaşın şiddetinin artmasının beklendiği bu dönemde.

Bölge devletleri ve uluslararası toplum bu krize kalıcı bir çözüm bulmak ve sürekli tekrarlanan insan hakları ihlallerine son vermek için birlikte çalışmalıdır.”

Savaşın son dört yılı siviller üzerinde yıkıcı etkiler bıraktı. Binlerce erkek, kadın ve çocuk, hükümet güçleri ve muhalif güçler tarafından cinsel saldırı da dahil olmak üzere akıl almaz şiddet türlerine maruz kaldı. Bunların bazıları insanlığa karşı işlenen suçlar veya savaş suçları kapsamına girebilir.

Uluslararası Af Örgütü Ekvatorya bölgesinde hükümet güçleri ve muhalif güçlerin bazı bölgelere gıda sağlanmasını engellediğini, marketler ve evlerdeki gıdaları sistematik olarak yağmaladığını ve cephe hatları boyunca çok az miktarda bile olsa yiyecek taşıyan sivilleri hedef aldığını ortaya çıkardı.

“Gıdanın savaş silahı olarak kullanılması nedeniyle bugün yaklaşık 4.8 milyon kişinin açlık tehdidi altında olduğu değerlendiriliyor. İnsani krize son vermek için bir an önce harekete geçilmezse bu durum devam edecek,” diyen Sarah Jackson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çatışmanın tüm taraflarına silah ambargosu uygulamak ve fazlasıyla geç kalan Güney Sudan Karma Mahkemesi’ni kurarak ağır insan hakları ihlallerinin mağdurlarına adalet sağlamak, çatışmaya son verme çabalarının bir parçası olmalıdır.”

Uzun zamandır devam eden çatışma sırasında gazeteciler, insan hakları savunucuları ve muhalefeti destekleyenler de taciz edildi, keyfi şekilde gözaltına alındı ve bazı durumlarda işkence gördü. İnsani yardım çalışanları ise görevlerini yapmaktan alıkonuldu.

Sarah Jackson, konuyla ilgili açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: “Güney Sudan yetkilileri, çatışmanın mağdurlarının çok ciddi şekilde ihtiyaç duyduğu gıdayı ve tıbbi malzemeleri ulaştırmaları için insani yardım örgütlerinin erişimine yeniden imkan tanımalıdır. Yetkililer ayrıca sivil toplum aktörlerinin de özgürce çalışmasına izin vermelidir.”

Daha fazla bilgi için tıklayınız (İngilizce).