Uluslararası Af Örgütü, 1967’den bu yana işgal altındaki Filistin topraklarında insan haklarının durumu üzerine çalışan BM Özel Raportörü’nün yeni raporunu olumlu karşılamaktadır. Özel Raportör raporunda, “İsrail’in soykırım işlediğini gösteren eşiğin aşıldığına inanmak için makul sebepler var” sonucuna ulaştı. BM İnsan Hakları Konseyi’nin dün rapordaki bulguları tartışmak üzere yapacağı toplantı öncesinde bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard şunları ifade etti:

“Bu çok önemli çalışma, devletlere harekete geçmeleri için yapılmış hayati bir çağrı olarak anlaşılmalıdır. Devletler Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeli ve bugün Gazze’deki Filistinlileri korumak için somut tedbirler almalıdır.”

“Soykırımı önlemek için derhal harekete geçilmeli. Üçüncü devletler, BM Güvenlik Konseyi’nin dün kabul ettiği, acil ateşkes talep eden kararını uygulamaları için savaşan taraflara siyasi baskı yapmalı ve İsrail’in karara uymasında ısrar etmek için nüfuzunu kullanmalıdır. İsrail’in bombardımanı durdurması ve insani yardım kısıtlamalarını kaldırması da buna dahildir. Devletler, çatışmanın tüm taraflarına kapsamlı bir silah ambargosu uygulamalı ve Hamas ve diğer silahlı gruplara tüm sivil rehineleri serbest bırakmaları için baskı yapmalıdır.”

“Rapor, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) ikna edici bir soykırım riski uyarısında bulunan kararından iki ay sonra yayımlandı. Bu süre zarfında, binlerce Filistinlinin daha öldürülmesi ve İsrail’in, insan eliyle yaratılan kıtlığın gün be gün yaklaştığı ve giderek daha fazla insanın açlıktan öldüğü bir durumda Filistinlilere yeterli insani yardım ulaştırılmasının sağlanması yönündeki UAD kararına uymayı reddetmesiyle Gazze’deki durum çok daha kötüleşti.”

“BM Özel Raportörü’nün raporda dile getirdiği, UNRWA’nın (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) eksiksiz finanse edilmesi ve İsrail yetkililerinin UNRWA kamyonlarının girişini engellediği kuzey Gazze dahil tüm Gazze genelinde faaliyet gösterebilmesinin sağlanması çağrısını yineliyoruz.”

“Soykırımın önlenmesine yardımcı olmak aynı zamanda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı’nın devam eden soruşturması da dahil, hesap sorma çabalarını desteklemek ve uluslararası hukuk suçlarının şüpheli faillerini adalet önüne çıkarmak üzere evrensel yargı yetkisini kullanmak demektir. Tüm devletler, özellikle de İsrail’in müttefikleri İsrail’e, BM Soruşturma Komisyonu, Özel Raportör ve diğer bağımsız insan hakları gözlemcilerinin Gazze’ye erişimine izin vermesi için baskı yapmalıdır” diyen Callamard sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Daimi ateşkes hâlâ, UAD’nin soykırım ve diğer suçların önlenmesi ve sivillerin ızdırabına son verilmesi için alınmasını istediği ihtiyati tedbirleri uygulamanın en iyi yoludur. Geçen hafta Avrupa Konseyi’nin ateşkes talep etmesi ve dün BM Güvenlik Konseyi’nin Ramazan’ın son iki haftası için acil ateşkes talep eden bir karar çıkarmasıyla son günlerde çatışmaları durdurma çağrıları ağırlık kazandı. Devletler derhal tüm çabalarını bu çağrıları gerçeğe dönüştürmeye odaklamalıdır.”