Gazze: Hamas, protestoculara ve hak savunucularına yönelik şiddetli baskılara son vermeli
Gazze’deki Uluslararası Af Örgütü çalışanı güvenlik güçleri tarafından sorgulandı ve kötü muameleye uğradı.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) bir açıklama yayımlayarak, Hamas güvenlik güçlerinin Filistinli barışçıl protestoculara, aktivistlere, UAÖ’nün bir çalışanının da aralarında bulunduğu insan hakları çalışanlarına ve yerel gazetecilere yönelik şiddetli baskılarına derhal son vermesi ve baskılarla ilgili soruşturma yürütmesi gerektiğini söyledi.
Filistinliler 14 Mart’tan bu yana fiili Hamas yönetiminde artan hayat pahalılığını ve giderek kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için Gazze Şeridi’nin dört bir yanında sokaklara çıkıyor. Protestolara katılan yüzlerce kişi darp edildi, keyfi olarak gözaltına alındı, tutuklandı ve işkence ile diğer türde kötü muameleye maruz kaldı.
Bugün, UAÖ Araştırma Danışmanı Hind Khoudary, UAÖ ile iş birliği yaptığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığına bağlı güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı ve sorgulandı. Üç saat süren sorgulama boyunca dört erkek sorgu görevlisi Hind’e kötü muamele uyguladı. Sorgu görevlileri istismar edici sözler sarf etti, Hind’i insan hakları araştırmaları yapmaması konusunda uyardı ve onu casusluktan ve yabancı ajan olarak faaliyet göstermekten yargılamakla tehdit etti.
UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Saleh Higazi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Gazze’de ifade özgürlüğüne yönelik baskılar ve işkenceye başvurma sıklığı daha da tehlikeli boyutlara ulaştı. Son birkaç günde Hamas güvenlik güçlerinin barışçıl protestoculara, gazetecilere ve hak çalışanlarına yönelik şoke edici insan hakları ihlalleri işlediğine tanık olduk” dedi. Higazi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hamas güvenlik güçlerinin, süregelen şiddetli ve keyfi baskıların bir parçası olarak işledikleri ağır ihlalleri belgelemek ve bildirmek gibi çok önemli bir faaliyet yürüten insan hakları savunucularını engellemeye çalıştığı ortada. Bugün Gazze yetkililerine çok açık bir mesaj iletiyoruz: Durumu izliyoruz ve söz konusu ihlallerin tüm sorumlularından hesap sorulmasını sağlamak için çalışacağız.”
Hamas güçleri tarafından Gazze’deki barışçıl protestoculara, gazetecilere ve insan hakları savunucularına yönelik işlenen insan hakları ihlalleri, on yıldan uzun bir süredir işlenen en ağır ihlallerdir.
Açlık ve vergi sistemi protesto ediliyor
Hamas’ın uyguladığı en son planlı baskılar 10 Mart 2019’da başladı. O tarihte Gazze’de artan hayat pahalılığına karşı protesto düzenlemeyi planlayan 13 aktivist, aktivistlerden biri olan Cihad Salim El-Arabeed’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Jabalya kasabasında yer alan evinde yaptıkları özel toplantıda gözaltına alındı.
Aktivist grubun ‘Açların isyanı’ ve ‘Kahrolsun zamlar’ başlıklı bir sosyal medya kampanyası başlatarak, 14 Mart 2019 Perşembe günü Jabalya’da düzenlenecek protestoya çağrı yapması sonrasında gözaltı yapıldı. Güvenlik güçleri tutuklama emri olmadan eve baskın düzenledi. Aktivistler gözaltında işkenceye ve diğer türde kötü muameleye maruz kaldı. 12 Mart’ta, planlarına devam etmemeleri yönünde uyarılarak serbest bırakıldılar.
14 Mart 2019 günü öğleden sonra, bazıları sivil giyimli olan Hamas güvenlik güçleri Jabalya, Deir el-Balah ve el-Bureyj mülteci kampları ile Refah’ta ses bombaları, sopalar, biber gazı ve atış mühimmatı kullanarak ve fiziksel saldırılarda bulunarak yüzlerce barışçıl protestocuya şiddetle saldırdı.
İnsan hakları çalışanları ve gazeteciler hedef alındı
15 Mart’ta Hamas güçleri, Usama El-Kahlut isimli yerel gazetecinin Deir el-Balah mülteci kampındaki evine baskın düzenledi. Evde Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Direktörü Cemil Sarhan ile Komisyonda görevli avukat Baker El-Türkmeni de bulunuyordu. Protestoları izleyen her iki insan hakları çalışanı da darp edildi, hastaneye kaldırıldı ve cep telefonlarına el konuldu. Sarhan ve Türkmeni eve baskın düzenleyen güvenlik görevlilerine kendilerini tanıttıktan sonra dışarı çıkarıldı ve defalarca yumruklandı.
16 Mart’ta Hamas güvenlik güçleri, bir grup insan hakları savunucusunu Gazze şehir merkezinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde çalışma yaptıkları sırada gözaltına aldı. Gözaltına alınan dört kişinin El-Mizan İnsan Hakları Merkezinde avukat Samir El-Manama, El-Mizan’da saha çalışanı Halit Ebu İsbetan, Filistin İnsan Hakları Merkezinde saha çalışanı Sabrin El-Tartur ve Gazze’deki Ed-Damir İnsan Hakları Derneğinde saha çalışanı Fadi Ebu Gunayma olduğu bildirildi.
Ayrıca, Gazze’nin çeşitli yerlerinde çok sayıda gazeteci darp edildi, gözaltına alındı ve protestoları belgelemeleri yasaklandı. Birçok gazeteci, avukat ve STK çalışanının ise Hamas polisinin yaptıklarıyla ilgili tanıklıkları kayıt altına aldıktan sonra soruşturmaya çağrıldığı bildirildi.
“Fiili Hamas yönetimi, güvenlik güçlerinin gereksiz ve aşırı güç kullanımına, keyfi gözaltı ve tutuklamalarına ve işkence ve diğer türde kötü muamelelerine ilişkin bağımsız, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturmayı derhal başlatmalıdır. Yeterli ölçüde güvenilir kanıt elde edildiği takdirde, sorumluluk taşıdığından şüphe edilen kişiler adil bir biçimde yargılanmalıdır” diyen Saleh Higazi, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Gazze’deki yetkililer, gazetecilerin ve insan hakları savunucularının hiçbir tehdide, korkutmaya veya istismara maruz kalmadan faaliyetlerini yürütebilmelerini sağlamakla yükümlüdür. Buna benzer faaliyetleri korumakta yetersiz kalmak ve gazeteciler ile insan hakları savunucularının çalışmalarına kasten müdahale etmek açıkça uluslararası hukukun ihlalidir.”
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’