G7 ülkelerinin ilaç tekellerine desteği milyonlarca kişinin hayatını tehlikeye atıyor
G7 Liderler Zirvesi 11-13 Haziran’da Birleşik Krallık Cornwall kontluğunda yapılacak. Halkın Aşı Birliği zirve öncesi bir açıklama yayımlayarak, G7 liderlerine seslendi.
Tüm dünyada COVID-19 aşılarına eşit erişim talebiyle kampanya yürüten insan hakları örgütlerinden oluşan Halkın Aşı Birliği bir açıklama yayımlayarak, G7 ülkelerinin bireysel çıkarlarının COVID-19 pandemisine son vermenin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. Yapılan açıklamada, devletlerin patentlerin kaldırılması ve hayat kurtarıcı teknolojinin paylaşılması için sunulan teklifleri geri çevirmesi halinde, G7’nin 2022 itibariyle tüm dünyayı aşılama sözünü tutmasının imkansız olacağı uyarısında bulundu.
Geçen yıl, Güney Afrika ve Hindistan (Haziran 2021’deki , G7 zirvesine davet edildiler), diğer ülkelerin de COVID-19 test, tedavi ve aşılarını üretebilmesini sağlamak için fikri mülkiyet kurallarından feragat edilmesini teklif etti. Teklif, 100’den fazla ülke tarafından desteklendi.
G7 ülkeleri arasından yalnızca ABD (teşhis ve tedavide olmasa da) aşılarda patentlerin kaldırılmasını açıkça destekledi. Japonya ise uzlaşma sağlandığı takdirde karşı çıkmayacağını açıkladı. Ancak çok sayıda AB ülkesi patentlerin kaldırılmasına itirazlarını sürdürüyor. Bu konuda en öne çıkan ülkelerse Almanya ve Birleşik Krallık. İki ülke aşı üretimini çok büyük ölçüde artırma ve milyonlarca insanın hayatını kurtarma potansiyeline rağmen plana şiddetle karşı çıkmaya devam ediyor, Kanada, İtalya ve Fransa ise hâlâ kararsız.
“İngiltere’de G7 zirvesinin yapılacağı Cornwall kontluğu, 22 Afrika ülkesinin toplamından daha fazla aşı uyguladı. Bu büyük ilaç tekelleriyle mücadeledeki başarısızlığın, aşı erişiminde nasıl akıl almaz bir eşitsizlik yarattığına yalnızca bir örnektir. Küresel liderliğin vicdana sığmayan bu başarısızlığı acilen telafi edilmeli”
Steve CockburnUAÖ Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü
Uluslararası Af Örgütü Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü Steve Cockburn konuya ilişkin açıklamasında, “İngiltere’de G7 zirvesinin yapılacağı Cornwall kontluğu, 22 Afrika ülkesinin toplamından daha fazla aşı uyguladı. Bu büyük ilaç tekelleriyle mücadeledeki başarısızlığın, aşı erişiminde nasıl akıl almaz bir eşitsizlik yarattığına yalnızca bir örnektir. Küresel liderliğin vicdana sığmayan bu başarısızlığı acilen telafi edilmeli” dedi. Cockburn, sözlerini şöyle sürdürdü, “Şu anki gidişatımız kimseye fayda sağlamıyor. Sadece birkaç ülkede insanlar aşılanırsa hayat hiçbir yerde normale dönemez. Varlıklı ülkeler aşıları stoklamaya ve ilaç tekellerini desteklemeye son vermediği, uluslararası yükümlülükleriyle yüzleşmeye başlamadığı sürece ufukta bir son görünmüyor.”
Oxfam Sağlık Politikaları Direktörü Anna Marriott, “Bu hafta G7 liderleri 2022 sonu itibariyle tüm dünyayı aşılamayı öngören küresel hedefi tartışacak. Ancak fikri mülkiyet kurallarından feragat etmeye ve aşı teknolojisini paylaşmaya söz vermedikçe bu mümkün değil. Bu hafta G7’nin önünde bir tercih var. Büyük ilaç şirketlerinin savunulacak yanı olmayan tekellerini savunmaya devam edebilir ya da rotayı değiştirerek milyonlarca hayatı kurtarabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Af Örgütü, Sağlık Adaleti Girişimi (Health Justice Initiative), Oxfam, Stop AIDS Campaign ve Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) dahil birçok girişimin yer aldığı bir çatı örgütü olan Halkın Aşı Birliği, mevcut eğilimin devam etmesi halinde dünyanın en yoksul ülkelerinin nüfuslarını aşılamasının 2078’i bulacağını hesapladı. Diğer yandan, G7 ülkeleri Ocak 2022 itibariyle nüfuslarını aşılamayı tamamlama yolunda ilerliyor. Mayıs 2021 sonu itibariyle G7 ülkelerinde yaşayanların %42’si en az bir doz aşı olmuştu; düşük gelirli ülkelerde ise bu oran %1’in altında.
Mayıs sonu itibariyle uygulanan COVID-19 aşılarının %28’i, dünya nüfusunun sadece %10’una karşılık gelen G7 ülkelerinde uygulandı. Birleşik Krallık, nüfusu Afrika’dan 20 kat daha az olmasına rağmen tek başına bütün bir Afrika kıtasının neredeyse iki katı aşı uyguladı.
Aşı üretiminin artırılması en varlıklı ülkelerce engelleniyor
Bu haftaki zirvede G7 liderlerinin artan dozların bir kısmını yoksul ülkelerle paylaşma planlarını açıklaması bekleniyor; ancak bu, ihtiyacı karşılamaktan uzak bir adım. Daha da önemlisi, büyük aşı üreticilerinin birçoğuna ev sahipliği yapan G7 ülkeleri COVID-19 aşıları, testleri ve tedavileriyle ilgili fikri mülkiyet kurallarından feragat tekliflerinin kabul edilmesine engel oldu.
Aşı üretiminin büyük oranda artırılması için ilaç şirketlerinin aşı teknolojilerini ve teknik bilgilerini acilen paylaşması gerekiyor. Aşı geliştiren şirketler 100 milyar doların üzerinde kamu kaynağı aldı. Bugüne kadar, aşı geliştiren hiçbir şirket, Dünya Sağlık Örgütü’nün bir yıl önce fikri mülkiyet ve teknolojinin paylaşımını kolaylaştırmak için kurduğu COVID-19 Teknoloji Erişim Havuzu’na (C-TAP) katılmayı kabul etmedi. Onun yerine, Moderna ve Pfizer’in de aralarında bulunduğu şirketler inanılmaz kazançlar elde ederken, dokuz yeni aşı milyarderi ortaya çıktı.
ActionAid Asya ve Kampanya Direktörü Dinah Fuentesfina, “G7 liderleri bugünlerde gençleri aşılama planları yapıyor. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerde en yüksek risk altında olan grupların birçoğu için aşı ihtimali ufukta bile görünmüyor ve her gün hayatlarını riske atmayı sürdüren doktorlar ve hemşireler de buna dahil. G7 liderlerinin önünde çaresizce aşıya ihtiyaç duyan milyonlarca insanın tarafında olma fırsatı var. Dünyanın en varlıklı ülkelerine, insanların sağlığını büyük ilaç şirketlerinin kâr-zarar hesabından önde tutmaya çağırıyoruz” dedi.
COVAX kriz yaşıyor
Bunların yanı sıra, heyecanla duyurulan COVAX girişimi de kriz yaşıyor. COVAX, Mayıs sonu itibariyle, o tarihteki hedefinin yalnızca üçte birine karşılık gelen 77 milyon doz aşı dağıtmıştı. Mevcut dağıtım hızıyla yıl sonu itibariyle daha sadece 250 milyon doz dağıtma yolunda ilerliyor ve bu miktar girişime katılan yoksul ülkelerin nüfuslarının yalnızca %10’una denk geliyor. Sonuç olarak, COVAX’a güvenen ülkelerde aşılar hızla tükeniyor ve ilk doz aşı olan birçok kişi ikinci dozu ne zaman olacağını, hatta olup olmayacağını bile bilmiyor.
Bu aşı arzı krizi kısmen COVAX’ın ilaç şirketlerine meydan okuma konusundaki muazzam nüfuzunu kullanmaktaki başarısızlığından, kısmense Hindistan’ın mevcut durumda ülke içinde kullanımına öncelik verdiği AstraZeneca aşılarının ihracatına haddinden fazla güvenmesinden kaynaklanıyor. COVAX’ın en büyük tedarikçisi yakın zamanda daha fazla aşı gönderemeyeceğini açıkladı.
Varlıklı ülkelerin COVAX’ı kurtarmak için acilen bağış yapması gerekiyor ancak bağışlar tek başına yeterli değil. Bağış ihtiyacı, aşıların suni bir biçimde yetersiz ve aşırı pahalı hale getirildiği çökmüş bir sistemin belirtisidir.
Güney Afrika Sağlık Adaleti Girişimi Kurucusu ve Direktörü Fatima Hassan şunları söyledi, “G7’nin ilaç şirketlerinin doğru olanı yapmayı ‘gönüllü’ kabulüne güvenmeye devam edeceğine ilişkin tüm belirtiler, seçime tabi olmayan ve kârdan ziyade insanların haklarına ve hayatlarına öncelik vermeyen şirketlere safça riayet etmek olarak değerlendirilmelidir. Bu pandemiye son verme gücümüz var. Oldukça başarılı birçok aşıya ve bu aşıları dağıtmak için küresel mekanizmalara sahibiz. Bizle COVID-19’a son vermemiz arasındaki tek engel siyaset, yerleşik çıkarlar ve patentlere dayanan kârlardır.”
Gerçek çözüm için talepler
Halkın Aşı Birliği acilen fikri mülkiyetten feragat edilmesi, teknolojinin paylaşılması ve tüm dünyada aşı üretiminin finanse edilmesi çağrısı yapıyor. Birliğin üyeleri tarafından yapılan ayrıntılı teknik incelemeye göre bir yıl içinde 8 milyar doz yalnızca 25 milyar dolar maliyetle üretilebilir.
G7 liderleri,
- Gelecek 12 ayda herkese ulaşılabilecek şekilde, 2021 sonu itibariyle dünyanın %60’ını aşılamayı öngören küresel hedef üzerinde uzlaşmalı,
- Fikri mülkiyet kurallarının acilen askıya alınmasını desteklemeli ve aşı teknolojisinin dünyadaki tüm nitelikli aşı üreticilerine transferini zorunlu kılmalı,
- Milyarlarca dozun olabildiğince hızlı bir şekilde üretilmesi için gerekli paranın kendi paylarına düşen kısmını ödemeli ve aşıların herkese ücretsiz ulaştırılmasını sağlamak için başta sağlık çalışanları olmak üzere sağlık sistemlerini desteklemelidir.
Halkın Aşı Birliği’nin G7 Zirvesi sırasında düzenleyeceği fotoğraf eylemleri ve protestolar
Politika Özeti: Aşı İkiyüzlülüğü
Arka Plan
Halkın Aşı Birliği, her yerde herkesin ücretsiz erişebileceği ‘Halkın Aşısı’ için mücadele eden ve bu ortak amaç etrafında birleşen küresel ve ulusal örgütler ile aktivistlerin oluşturduğu dünya çapında bir harekettir.
Halkın Aşısı fikri çok sayıda dünya lideri, Nobel Ödülü sahipleri, bilim insanları ve Papa ile Dalay Lama’nın da aralarında bulunduğu dini liderler tarafından desteklenmektedir. 2 milyon 700 bin kişi kampanyanın amaçlarına destek verdi ve kamuoyu araştırmaları varlıklı ülkelerde yaşayan insanların %70’inin büyük ilaç şirketlerinin tekellerine son verilmesini desteklediğini gösterdi.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir