Duruşma öncesi Şebnem Korur Fincancı’ya uluslararası destek
Uluslararası insan hakları grupları, önde gelen insan hakları savunucusu ve doktor Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü, DIGNITY, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi, İnsan Hakları İçin Doktorlar (PHR), REDRESS ve Dünya Tabipler Birliği.
Uluslararası insan hakları grupları, önde gelen insan hakları savunucusu ve doktor Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İstanbul Tabip Odası’nda buluşan sivil toplum örgütleri şu ortak açıklamayı okudu:
Türkiye yetkilileri, 26 Ekim 2022'den bu yana hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan uluslararası alanda en saygın insan hakları savunucularından biri olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'yı yarın serbest bırakma fırsatına sahipler. Şebnem Korur Fincancı, tıp ve insan hakları çalışmalarına misilleme olarak altı yıl içinde ikinci kez hukuka aykırı bir şekilde tutuklanmış bulunuyor.
Uluslararası Af Örgütü, DIGNITY, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi, İnsan Hakları İçin Doktorlar (PHR), REDRESS ve Dünya Tabipler Birliği, yetkililere bugün Türk Tabipleri Birliği Merkez Komite Başkanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, IRCT Uluslararası Adli Uzmanlar Grubu Üyesi ve PHR Danışma Konseyi Üyesi Prof. Dr.Korur Fincancı'yı serbest bırakmaları için çağrıda bulunuyorlar. Bosna'da BM adına toplu mezarları açan, Türkiye'de ve yurtdışında diğer yüksek profilli adli soruşturmaları yürüten Korur Fincancı, ülkenin önde gelen adli tıp doktorlarından biridir ve önde gelen tıp ve insan hakları kuruluşlarının uzun süreli ortağıdır.
PHR'nin savunma ve politika direktörü Erika Dailey, "Yarınki duruşmada mahkeme, yalnızca Şebnem Korur Fincancı için değil, bütün insan hakları savunucuları için çok büyük bir yanlışı düzeltebilir" şeklinde konuştu. “Tanınmış bir adli tıp doktoru olan Fincancı, hayatının büyük bir bölümünü Türkiye'de ve dünyada işkence ve kötü muameleyle mücadeleye adamıştır. Şimdi, bu düzmece suçlamaların düşürülmesini ve onun derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını sağlayacak adil bir duruşma talep ediyoruz.”
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Aralık günü saat 09.30'da görülecek duruşmaya Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi, PHR ve diğer örgütler de dahil olmak üzere uluslararası dava gözlemcileri katılacak.
Korur Fincancı, işkencenin belgelenmesi konusunda önde gelen bir uzmandır. İşkence ve diğer kötü muamele biçimlerinin adli soruşturmaları için uluslararası standart olan İstanbul Protokolü'nün oluşturulmasında IRCT, PHR ve diğer örgütlerle işbirliği yapmıştır. 2014'te Hrant Dink Ödülü'ne, 2017'de İnsan Hakları için Doktorlar Ödülü'e ve 2018'de Hessian Barış Ödülü'ne layık görülmüştür. Önde gelen işkence karşıtı aktivistler, Kasım ayında The Lancet'da yayınladıkları bir yazıda Dr. Fincancı'nın keyfi tutuklanmasını eleştirdiler.
Tutuklanmasının ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Türk Tabipleri Birliği aleyhine dava açılması talebinde bulunmuştur. PHR'nin Tıbbi Direktörü Dr. Michele Heisler, "Dr. Korur Financı, son yıllarda yalnızca sağlık ve insan haklarını savunduğu için hedef alınan Türkiyeli doktorlardan sadece bir tanesidir" şeklinde konuştu. “Türk hükümetinin baskısı bir yandan da, ülkedeki doktorların yaklaşık yüzde 60'ını temsil eden bağımsız Türk Tabipleri Birliği'nin yasama marifetiyle özerk olan liderliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bütün sağlık çalışanları, Türkiye'de kuşatma altındaki meslektaşlarının yardımına koşmalı.”
Ankara'da Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının seçilmiş liderliğini ortadan kaldırmak amacıyla Türk Tabipleri Birliği Kanunu (No. 6023) ile ilgili ayrı bir hukuk davası açılmıştır.
Haziran 2016'da Korur Fincancı ve onunla beraber yargılanan iki sanık, hükümet karşıtı bir gazeteyle dayanışma kampanyasına katıldıktan sonra gözaltına alınmış, kısa süreliğine tutuklu bulunmuş ve "terör propagandası" yapmakla suçlanmıştır. Temmuz 2019'da beraat etmiş, ancak beraat kararı İstinaf Mahkemesi’nce Kasım 2020'de bozuldu ve yeniden yargılanması devam etmektedir.
IRCT Genel Sekreteri Lisa Henry “Şebnem Korur Fincancı'nın keyfi olarak tutuklanması, Türkiye'de ve dünyada bir adli tıp uzmanı ve bir insan hakları savunucusu olarak ağır insan hakları ihlallerini soruşturmak için uzun süredir devam eden çalışmalarını itibarsızlaştırmak için hükümet tarafından uygulanan kasıtlı bir stratejinin parçasıdır,” dedi. Henry “Yetkililerin tepkileri ve Korur Fincancı’nın tutuklanması, ifade özgürlüğünün açık bir ihlali anlamına gelmektedir ve ülkede insan haklarına yönelik süregelen baskıyı bir kez daha kanıtlamış oluyor” şeklinde konuştu.
Dünya Tabipler Birliği Konseyi Başkanı Prof. Frank Ulrich Montgomery, "Çalışmaları cezalandırılmamalı, alkışlanmalı" şeklinde konuştu.
Uluslararası Af Örgütü, DIGNITY, İnsan Hakları İzleme Örgütü, IRCT, PHR, REDRESS ve Dünya Tabipler Birliği, Şebnem Korur Fincancı'ya yöneltilen tüm suçlamaların düşürülmesi ve Türkiye'de hekimlerin ve muhaliflerin haksız yere hedef alınmasına son verilmesi çağrılarını yinelemektedirler.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli
- Suriye: Devlet Başkanı Esad yönetiminde onlarca yıldır devam eden ağır insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve telafi etmek için tarihi fırsat değerlendirilmeli
- Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmasına göre İsrail Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguluyor
- Türkiye: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yürüyüşüne getirilen yasak kaldırılmalı
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı