Dünyada korona mücadelesi: Pandemi hak ihlallerine gerekçe olamaz

COVID-19 pandemisi yayılmaya devam ederken, dünyanın her yerinde hükümetler salgınla mücadele konusunda çeşitli tedbirler alıyor. Bu tedbirlerin bazıları insan haklarını ihlal ederken, bazısı ise süreci istismar ediyor. Ayrıca alınması gereken bazı önlemlerin alınmaması ciddi hak ihlali riski yaratıyor.

ABD’de salgın bahane edilerek Çevre Koruma Yasalarının uygulaması askıya alındı, Macaristan Parlamentosu var olan olağanüstü hal yönetimini süresiz uzatarak hükümete ülkeyi denetimsiz şekilde kararnamelerle yönetme hakkı tanıdı. Bosna’da mülteciler göçmen kamplarında mahsur bırakılırken, İngiltere’de ve Rusya’da hapishanelerdeki 100 binlerce kişinin durumu alarm veriyor.

Uluslararası Af Örgütü olarak insan haklarının devredilemez, bölünemez, birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu hatırlatırız. Sağlık hakkının öneminin hatırlandığı COVID-19 ile mücadele ederken tüm hakların korunmasının mümkün olduğunu tekrar hatırlatarak pandemi sürecindeki tespitlerimizi içeren ikinci derlememizi paylaşıyoruz.


©Getty Images

ABD- Koronavirüs bahanesiyle çevre koruma yasaları askıya alındı

ABD Çevre Koruma Ajansı, koronavirüs salgını nedeniyle çevre koruma yasalarının uygulamasının süresiz askıya alındığını duyurdu. Bunun üzerine açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Kriz ve Çevre Bölümü Direktörü Richard Pearshouse, “Uzun süredir ABD’nin çevre koruma düzenlemelerini boşa çıkarmaya uğraşan Trump yönetimi, bu krizi üstü kapalı bir biçimde bu hedefine ulaşmak için kullanıyor” dedi.

Richard Pearshouse açıklamasında: “Çevre yasalarının zorunlu kıldığı korumaların sınırsız askıya alınması kararı, çok sayıda kişinin sağlığının mahvedilmesine veya bundan ödün verilmesine yol açacaktır. Bu etkiler ABD’de yaşayan herkes tarafından hissediliyor, ancak özellikle de çok yüksek oranda kirlilik yaratan endüstriyel merkezlerin çevresindeki bölgelerde yaşayanlar tarafından hissediliyor. Çevre Koruma Ajansı’nın çevre yasalarını uygulaması, her yıl binlerce kişiyi erken ölmekten, milyonlarca kişiyi ise hastalıklardan kurtarıyor. Bu karar acilen iptal edilmelidir” dedi.


©Getty Images

ABD- Koronavirüs salgını devletlere kürtaja erişimi sınırlandırma hakkı vermiyor

Teksas Eyaleti yetkilileri, koronavirüsün yayılmasını durdurmak için kürtaj hakkını sınırlandıracak tedbirler almayı planladıklarını duyurdu. Bunun üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü ABD Şubesi Toplumsal Cinsiyet, Cinsellik ve Kimlik Programı Direktörü Tarah Demant şunları söyledi:

“Teksas’ın koronavirüs salgınını üreme sağlığı haklarını sınırlandırmak için bahane olarak kullanması utanç vericidir. Kürtajın ‘hayati önem taşıyan bir zorunluluk’ olup olmadığına karar verecek tek taraf Teksas eyaleti değil, gebe kişinin kendisidir. Kürtaj hiçbir koşulda suç haline getirilmemelidir.”

ABD- Göçmen gözaltı merkezlerindeki çocuklar için koronavirüs riskleri giderek artıyor

ABD Federal Mahkemesi Hakimi Dolly M. Gee, hükümetin, mevcut durumda Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Bürosu (ICE) ile Mültecilerin Yeniden Yerleştirilmesi Ofisi’nde (ORR) gözaltında tutulan (ORR) çocukların serbest bırakılması çalışmalarına kısıtlama kararı aldı. Bunun üzerine açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü ABD Şubesi Mülteci ve Göçmen Hakları Araştırmacısı Denise Bell şunları söyledi:

“Bu pandeminin çocukları nasıl etkileyeceğini halen yeterince bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var: Çocuklar hiçbir durumda göçmenlik statüleri nedeniyle gözaltında tutulmamalıdır. Bir çocuğun gözaltında tutulduğu her gün riskler daha çok artıyor. Çocuklar çok uzun zamandır yeterli kişisel hijyen, fiziksel mesafe, uygun sağlık bakımı ve hatta Covid-19 testine erişimleri olmaksızın güvenlikten yoksun koşullarda ICE tarafından gözaltında tutuluyor. Salgının yayılmasını önleme çabalarında akıllı ve insani planlamanın bir parçası olarak ele alınmak yerine çocuklara ikincil önem atfediliyor. Daha da kaygı verici olan ise çocukların uzun vadede uğrayabilecekleri psikolojik zarar hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmadan izole edilmesi veya karantinaya alınmasıdır.”


©Yuri Smityuk\TASS via Getty Images

Rusya- Hükümet cezaevlerinde tutulan 500 bin kişiyi korumakla yükümlü

Uluslararası Af Örgütü Rusya hükümetine bağlı birimlere bir mektup yazdı. Mektupta, yetkililere, koronavirüs salgınının tutuklu ve mahkumlar arasında yayılmaya başlaması halinde muhtemel yıkıcı sonuçları önlemek için acil önlemler alınmalı, denildi. 

Rusya’da cezaevlerinde tutulan 519 bin 600 kişinin en az 9 bini 60 yaşın üzerinde, birçoğu ise sağlık sorunları yaşıyor.

Uluslararası Af Örgütü Rusya Araştırmacısı Natalia Prilutskaya konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Rusya’daki cezaevi sisteminin mevcut durumu (aşırı kalabalık, yetersiz havalandırma, yetersiz sağlık hizmetleri ve temizlik imkanları), mahkumların bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Yetkililerin acil koruyucu önlemleri uygulamakta yetersiz kalması halinde koronavirüs salgını Rusya cezaevlerinde feci sonuçlar yaratabilir. Rusya yetkililerine, Rusya cezaevlerindeki tutuklu ve mahpusların sayısını azaltmanın yollarını değerlendirme çağrısı yapıyoruz” dedi.

Prilutskaya sözlerini şöyle sonlandırdı: “Mahpuslara sağlık hizmeti verilmesi devletin yükümlülüğüdür. Mahpuslar, koronavirüs testi ile hastalığın önlenmesi ve tedavisini de kapsayan sağlık hizmeti standartlarından herkesle aynı ölçüde faydalanabilmelidir. Tüm cezaevlerinde mahkumlara hijyen ortamı ve temiz su sağlanmalıdır.”

Birleşik Krallık- Assange’ın şartlı tahliye talebi reddedildi

Koronavirüsün cezaevlerinde yayılabileceğine dikkat çeken Julian Assange’ın avukatları, Assange’ın risk altında olduğu gerekçesiyle şartlı tahliye talebinde bulundu. Konuya ilişkin açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Araştırma Direktörü Yardımcısı Massimo Moratti şunları söyledi:

“Birleşik Krallık yetkilileri, Covid-19 krizini göz önünde bulundurarak, başta virüs nedeniyle daha büyük risk altındaki kişiler olmak üzere belirli tutuklu ve mahpusları serbest bırakmayı acilen değerlendirmelidir. Julian Assange’ın Covid-19 hastalığına karşı savunmasız durumda olduğu iddiası kapsamlı bir biçimde incelenmelidir. Julian Assange’ın bir sağlık durumuna göre Assange ile toplum açısından risk oluşturmayan ve benzer şekilde risk altında olan diğer tüm tutuklu ve mahpuslar derhal adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalıdır.”

Birleşik Krallık- Hükümet, cezaevlerinin tecrit edilmesinin ardından tutukluluğa alternatif tedbirleri değerlendirmeli

İngiltere ve Galler’deki cezaevlerinin koronavirüsün yayılmasını engelleme tedbirleri kapsamında “acilen tecrit edileceğinin” duyurulması üzerine Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımladı. Açıklamada, İngiltere hükümetine,  başta virüs nedeniyle risk altındaki kişiler olmak üzere cezaevlerinde ve göçmen gözaltı merkezlerinde tutulan belirli kişileri serbest bırakmayı değerlendirme çağrısı yapıldı. Açıklamayı Uluslararası Af Örgütü Birleşik Krallık Şubesi Politika ve İdari İşler Direktörü Allan Hogarth yaptı:

“Cezaevleri ve göçmen gözaltı merkezlerinde tutulan kişilerin sayısının azaltılması, koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmak ve insanları güvende tutmak için hayat önem taşıyan bir adımdır. Toplum açısından herhangi bir risk oluşturmayan ve hastalığa karşı savunmasız durumda olan tüm tutuklular ve mahpusların adli kontrol şartıyla serbest bırakılması derhal değerlendirilmelidir.”


©Nelson Almeida/AFP/Getty Images

Brezilya- Devlet Başkanı Bolsonaro, sağlık ve yaşam hakkının temel insan hakları olduğunu hatırlamalı

Dünya koronavirüsle mücadele yöntemlerini konuşurken Brazilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro Covid-19 salgınını küçümseyen açıklamalarda bulunarak, medyayı ‘korku ticareti’ yapmakla suçladı ve “İşler sürmeli” dedi.

Uluslararası Af Örgütü Brezilya Şubesi, Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun koronavirüs salgınına ilişkin yaptığı açıklamalar üzerine şunları söyledi:

“Sağlık ve yaşam hakkı, insan hakkıdır. Hepimizin en temel ve en değerli hakları olan bu iki hak, tarihin en büyük krizlerinden birini yaşadığımız bu dönemde tehdit altında. Bilimsel kanıtlar ve küresel sağlık uzmanlarının tavsiyeleri, koronavirüsün insan sağlığı ve tüm ülkelerdeki sağlık sistemlerine yönelik ciddi tehlikelerini ortaya koyuyor. Brezilya’da 220 milyon kişi yaşıyor. Brezilya hükümeti acil önlemler almak zorundadır.”

“Ayrıca, yoksul mahallelerde yaşayanlar, toplum dışına itilen gruplar, kırsal gruplar, yerli halklar, Afro-Brezilyalı topluluklar, evsizler, cezaevlerinde tutulanlar ve diğer savunmasız gruplar da dahil olmak üzere herkesin kendisini koruyabilmesini sağlamak ve su, temizlik, gıda güvenliği, güvenlik ve gelire erişimini güvence altına almak için gerekli tüm tedbirler alınmalıdır.”

Bosna- Binlerce göçmenin çadır kampında mahsur bırakıldı

Bosna-Hersek’te Una-Sana Kantonu yetkililerinin bölgede yaşayan binlerce göçmeni Lipa’daki, yetersiz koşullara sahip çadır kampına zorla gönderme ve burada mahsur bırakma kararı alması üzerine açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktör Yardımcısı Massimo Moratti şunları söyledi:

“Birçoğu hastalığa karşı zaten savunmasız durumda olan kişilerin, su ve temizlik imkanları, yalnız kalabilecekleri yerler ve sağlık hizmetlerine yeterli erişimi sağlanmadan bölgeden uzakta, alelacele kurulan çadır kampına zorla gönderilmesi insanlık dışıdır. Bu uygulama, insanların hastalığa yakalanma riskini ve önlenebilir ölümleri artıracaktır.İnsanların potansiyel olarak zararlı koşullarda mahsur bırakılması, halk sağlığı öne sürülerek haklı gösterilemez. Koronavirüs salgınının devam ettiği bir dönemde, Bosna yetkilileri, tüm dışlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamalı, insani koşulları sağlamalıdır.”

Hindistan- Koronavirüsle mücadele, yoksul ve dışlanan grupları geride bırakmamalı

Hindistan’da koronavirüsle mücadele kapsamında tüm ülkede üç haftalığına ilan edilen sokağa çıkma yasağı, milyonlarca göçmen işçi ülkede mahsur kaldı. Ülkenin dört bir yanında temel hizmetlere erişmeye çalışan yoksullar ise zor durumda bırakıldı. Uluslararası Af Örgütü Hindistan Şubesi bir açıklama yayımlayarak, Hindistan Hükümeti’nin pandemiye karşı verdiği mücadele kapsamında planlanan ve uygulanan politika ve tasarıların, ülkedeki yoksul ve dışlanan grupların zorluklarını ağırlaştırmaması, hafifletmesi gerektiğini söyledi. Acil önem taleplerini iletti.

Macaristan- Yeni koronavirüs yasası ile hükümete sınırsız yetkiler tanınması kaygı verici 

Macaristan parlamentosu, hükümete, olağanüstü hal döneminde bir denetim mekanizması olmaksızın, süre sınırı ve periyodik değerlendirmelere tabi olmayan, kararnamelerle yönetme yetkisi tanıyan yeni bir yasa çıkardı. Uluslararası Af Örgütü Macaristan Şubesi Direktörü David Vig, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Söz konusu yasa süresiz ve denetimsiz bir olağanüstü hal yaratıyor ve Viktor Orban hükümetine insan haklarını sınırlandırma konusunda açık veriyor. Koronavirüs salgının neden olduğu somut krizi ele almanın yolu bu değil.”

“Olağanüstü hal döneminde insan haklarına getirilen tüm sınırlandırmaların halk sağlığını korumak açısından kesinlikle gerekli ve orantılı olmasını sağlayacak güçlü teminatlara ihtiyacımız var. Bu yeni yasa, hükümete, pandeminin de ötesinde kararnamelerle yönetmeye yönelik sınırsız yetkiler tanıyor.”