Duma'da Pazar Yeri Saldırısı: "Size Söylemiştik" Demek Hiç De İyi Hissettirmiyor!

Neil Sammonds

Uluslararası Af Örgütü Suriye Araştırmacısı

Twitter: @neilsai

Pazar günü Şam yakınlarındaki bir pazar yerine gerçekleşen ve 100'den fazla sivilin ölümü ile 500'e yakın kişinin yaralanmasına neden olan hava saldırısı kahredici, fakat daha az şaşırtıcı değil.

Doğu Guta'nın Duma bölgesindeki Sahat el-Ghanim pazarına yapılan bu saldırılar, muhaliflerin hakimiyetindeki bölgelere Beşar Esad rejimi tarafından gerçekleştirilen uzun soluklu saldırıların en sonuncusuydu.

Suriye hükümetinin Rus yapımı savaş uçakları, aralarında pazarlar ve namaz çıkışı cami yakınlarının da olduğu kalabalık kamusal alanları hedef alarak, sivil ölü sayısının ve bu yerlerin yıkılmasının mümkün olduğunca azamiye ulaşmasına gayret gösteriyor gibi görünüyor.

Geçen çarşamba günü Uluslararası Af Örgütü, "Kuşatma altında ölüme terkedilenler: Doğu Guta, Suriye'de savaş suçları ve insan hakları ihlalleri" isimli bir rapor yayımladı. Bu raporda mağdurlarının ezici bir bölümü sivillerden oluşan bir düzineden fazla hava saldırısını belgeledik.

Etrafta hiçbir askeri hedef olmadığı halde, atakların büyük bir kısmı doğrudan sivilleri hedef almışa benziyor: Tabii ki, savaş suçu.

Tam da raporun yayımlandığı gün rejime ait savaş uçakları, Hamuriye, Kafr Batna ve Sakba kasabalarının çarşıları da dahil olmak üzere Duma'daki pazar yerine saldırdı. Onlarca kayıp vardı. Bu lokasyonların tamamı Beşar Esad yönetimine muhalif silahlı grupların kontrolü altında ve bu tip saldırılar vurguluyor ki, Esad güçleri yerel nüfusu terörize etmeyi umuyor ve hayatı orada yaşayan herkes için mümkün olduğunca acı verici hale getirmeye çalışıyor.

Pazar günü, Duma'daki pazar yerine 10 dakika aralıklarla dört hava saldırısının gerçekleştiği rapor edildi. Yani bölgedeki sakinlerin ve acil servis ekiplerinin olay yerine akın ettiği ve sıkıştığı vakit savaş uçakları için hedefler kolaydı. Tekrardan, benzer bir tipte saldırı.

Yerel tıbbi tesisler tamamen kapasiteyi aşmış vaziyette. Üstdüzey bir tıbbi yetkili Uluslararası Af Örgütü'ne, yoğun bakım ekipmanları, kan çantaları, sıvılar, antibiyotikler, anestezikler ve personel eksikliği çektiğini belirtti ve "bütün operasyonların öğrenciler tarafından gerçekleştirildiğini" söyledi.

10 yıldan fazla süredir tanıdığım ve güvendiğim yerel bir insan hakları aktivisiti ise bana, yaralı birilerini almak ve en yakın saha hastanesine göndermek için ambulansın ihtiyaç duyduğu benzinin, ortalama bir maaşa tekabül ettiğini söyledi.

Duma ve Doğu Guta bölgesi hükümet ve müttefik kuvvetleri tarafından yıllardır kuşatma altında. Bu kuşatma temel gıda ve ilaç yoksunluğuna neden oluyor, bunun sonucu olarak 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiğine inanılıyor. Açlığı bir silah olarak kullanmak da ayrıca savaş suçudur.

Bu yaygın acı ve korkunç bir şekilde dökülen kana rağmen, uluslararası kamuoyunun eli kolu hala Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi veya bir başka yerde bağlı. Dünyanın elde tutulur bir şekilde harekete geçmesi için kaç tane daha Dumalı sivillerden oluşan toplu mezarlar kazılmalı?

Suriye'deki durum Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına tevdi edildiği için uzun bir süredir beklemede. Ek olarak, Tüm devletler, savaş suçları işlemiş veya Suriye'deki çatışmalarda ciddi ihlaller gerçekleştirmiş olduğundan şüphe edilen ve kendi bölgelerine geçmiş kişilerin tutuklamak için gerekli evrensel yargı yetkisini sağlamalı. Rusya ve İran rejimin vahşetini körüklemeye bir son vermeli ve aynı şekilde diğerleri de özellikle kendilerine İslam Devleti adı veren grup başta olmak üzere silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlallerin dizginlerinden çekip durdurmak için etkilerini kullanmalı.

Bu bölgelerde hareketlenme görene kadar Uluslararası Af Örgütü ve diğerleri bu korkunç savaş suçlarını belgelemeye devam edecek, ve "size söylemiştik" demek hiç de iyi hissettirmiyor.