Doğuracaksın! İran'da Kadınların Cinsel Hakları ve Üreme Sağlığı Haklarına Saldırı Var!
Uluslararası Af Örgütü, İran'da kadınların cinsel hakları ve üreme sağlığı haklarını kısıtlayan yasa teklifleriyle ilgili bir rapor yayımladı. Rapor, İran yetkililerinin ülkenin azalan nüfus oranlarını arttırmak için birden fazla çocuk sahibi olmayı teşvik eden ve çok sorunlu yasal girişimlerinin altını çiziyor.
"Doğuracaksın! İran'da Kadınların Cinsel Hakları ve Üreme Sağlığı Haklarına saldırı var!" isimli rapora göre, önerilen iki yasa onaylandığı takdirde İran'da kadınlar, eğer çocuk sahibi değilse doğum kontrol yöntemlerinin kullanımında ciddi kısıtlamalarla karşılaşabilir, dahası eğer çocuk sahibi olmazlarsa iş gücü piyasasından dışlanmaları artabilir.
'Gönülllü kısırlaştırma' yasaklanacak
Doğurganlık Oranlarını Arttırma ve Nüfus Azalımını Önlemeye Yönelik Kanun (Kanun 446) İran'da en çok kullanılan ikinci modern doğum kontrol yöntemi olduğuna inanılan 'gönüllü kısırlaştırma'yı yasaklıyor. Kanun, kadının çocuk sahibi olma hakkında bilgiye dayalı karar verme hakkını reddederek, doğum kontrol yöntemleri ile bilgiye erişimi engelliyor.
Rapora göre, 2012 yılına kadar var olan ve ülkedeki milyonlarca kadına pahalı olmayan modern doğum kontrol yöntemlerine erişim sağlayan aile planlama programına yönelik devlet finansmanının kesilmesiyle birleştirildiğinde, bu uygulama daha fazla sayıda istenmeyen hamileliklere ve daha çok kadının yasadışı ve güvensiz kürtaj yöntemlerine başvurmasına neden olacak.
Raporun altını çizdiği bir diğer nokta, daha önceleri kent klinikleri ve İran Aile ve Nüfus Planlama Programı tarafından finanse edilen ve kırsal sağlık evleri tarafından dağıtılan prezervatiflere erişimin kaldırılması, HIV de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklarda bir artışa yol açacak olması.
Kadınlar gizli kürtajlarla hayatlarını riske atacak!
İlgili kanun, Ağustos 2014'de ezici bir çoğunlukla parlamentodan geçti ve yasalaşabilmesi için onayına ihtiyaç duyduğu Muhafız Konseyi'nin tavsiye ettiği değişiklikler üzerine çalışılıyor.
Rapora göre doğum kontrol yöntemlerine erişim olmadan, kadınlar ya kendi seçimleri olmadığı halde hamileliklerini devam ettirmek zorunda kalacak, ya da güvensiz, gizli saklı yapılan kürtajlarla sağlıklarını ve hayatlarını riske atacaklar.
Güvenli olmayan kürtajlar dünya genelinde anne ölümlerinin önde gelen sebeplerinden biri. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre güvenli olmayan kürtaj 2008 yılında 47 bin kadının ölümüne ve beş milyon kadının engelli kalmasına neden oldu.
Çocuksuz kadının çalışması zorlaştırılıyor
Uluslararası Af Örgütü'nün yayımladığı raporda dikkate alınan bir diğer husus ise gelecek ay parlamentoda görüşülmesi beklenen Kapsamlı Nüfus ve Aileyi Yüceltme Kanunu (Kanun 315). Rapora göre bu kanun, özellikle evlenmemeyi veya çocuk sahibi olmamayı tercih eden kadınlara karşı cinsiyete dayalı ayrımcılığı daha da sağlamlaştıracak.
Kanun tasarısı, tüm özel ve kamu kuruluşlarına belirli bir işe atama yaparken sırayla evli ve çocuklu erkeklere, evli ve çocuksuz erkeklere, ardından evli ve çocuklu kadınlara öncelik verilmesi talimatı veriyor. Ek olarak boşanmayı daha da zorlaştırıyor, aile içi anlaşmazlıklarda polis ve yargı müdahalesine ket vurarak, aile içi şiddet riskini yükseltiyor.
İran Medeni Kanunu'na göre, erkek hiçbir neden olmadan boşanabilirken, boşanmak isteyen kadın 'katlanılmaz zorluklar' ile karşılaştığını kanıtlamak zorunda. Erkeklerin ayrıca çok eşli evliliklerde en az iki daimi eş, geçici (mu'ta) evliliklerde ise istediği kadar eş sahibi olma hakkı var. Kanun 315 hakimleri, kaç davayı uzlaşma ile sonuçlandırdıklarına göre ikramiye teklif ederek, boşanma aleyhinde karar verilmesini teşvik ediyor.
İran'da cinsel şiddet ve kadına yönelik ayrımcılık yaygın
Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı rapora göre, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin açıklamaları da dahil olmak üzere İranlı yetkililer tarafından yapılan kadın ve erkeğe eşit şekilde davranıldığına yönelik beyanatları gerçeklikten tam anlamıyla uzak.
İran'da cinsel şiddet ve kadına yönelik ayrımcılık yaygın ve İran'da kadınların evlilik, boşanma, çocuk velayeti, miras, seyahat ve hatta kıyafet seçim konusunda dahi eşit hakları reddediliyor. İran Ceza Kanunu, dokuz yaşından itibaren saçlarını başörtüsü ile örtmeyen kadın ve kız çocuklarını cezalandırıyor, zorunlu kıyafet uygulaması ile hapis veya para cezası uyguluyor. Bu kanunlar sıklıkla polis tarafından, kadınların dış görünüşü ve kıyafetleri yüzünden kamusal alanda taciz etmek ve gözaltına almak için kullanılıyor.
İran'ın mevcut Medeni Kanunu'na göre eğer kadın, eşiyle cinsel ilişkiyi reddetmek veya izin olmadan evi terk etmek de dahil olmak üzere 'evliliğin görevleri'ne uymayı reddettiği takdirde nafaka hakkına sahip olamıyor.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir