Cinsellik ve Üreme Hakları Dünyanın Her Yerinde Tehdit Altında
- Bugün 18 yaşında küçük 150 milyon kız çocuğu cinsel tacize uğramış durumda.
- 2011 ve 2020 yılları arasında 142 milyon kız çocuğu büyük ihtimalle çocuk yaşta evlendirilecek.
- Her yıl ergenlik yaşlarında olan 14 milyon kız çocuğu doğum yapıyor - genellikle cinsel ilişkiye zorlanma ve istenmeyen hamilelik sonucunda.
- 215 milyon kadın, çocuk sahibi olmayı istemese ya da ertelemek istese bile, doğum kontrol yöntemlerine erişemiyor.
- Eşcinsel ilişki şuanda 76 ülkede yasa dışı, bunların 36 tanesi Afrika'da...
Uluslararası Af Örgütü bugün başlattığı "Benim Bedenim, Benim Haklarım" kampanyası ile dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığının ve hayatının hükümetlerin cinsel haklar ve üreme haklarını korumaktaki başarısızlığı yüzünden tehdit altında olduğunu söylüyor.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, “21. yüzyılda bazı ülkelerin çocuk evliliklerine ve evlilik içi tecavüze göz yummaları, diğerlerinde kürtajın yasaklanması, evlilik dışı cinsel ilişkinin ve eşcinselliğin yasaklanması hatta ölümle cezalandırılması inanılmaz. Devletlerin harekete geçmeleri gerekiyor – sadece baskıcı kanunlardan kurtularak değil, cinsel ve üreme hakları destekleyerek, bilgi, eğitim ve hizmet sağlayarak ve cinsel şiddetin cezasız kalmasına son vererek” diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü’nün kampanyası "Benim Bedenim, Benim Haklarım" insanların güçlenerek cinselliklerini istedikleri gibi yaşama hakkı ile ilgili.
Uluslararası Af Örgütü yayınladığı brifingde dünyanın birçok ülkesinde insan haklarının ve temel özgürlüklerin göz ardı edilerek baskıcı politikalara öncelik verilmesinin nasıl cinsel ve üreme haklarının üzerindeki baskının artmasına yol açtığına dikkat çekiyor.
Brifing, eğer dünya cinsel ve üreme haklarının baskılanmasını görmezden gelmeye devam ederse yeni nesil için vahim bir geleceğe işaret eden araştırma sonuçlarına ve istatistiklere değiniyor.
"Benim Bedenim, Benim Haklarım" kampanyası dünya genelinde genç insanları, devlet kontrolü, korku, zorlama ya da ayrımcılık olmadan; sağlıkları, bedenleri, cinsellikleri ve üreme hakları ile ilgili kararları almaları, haklarını bilmeleri ve talep etmeleri için teşvik ediyor. Ayrıca dünya liderlerine görevlerini hatırlatmayı ve sağlık hizmetlerine erişim de dahil olmak üzere bu konuda yapıcı adımlar atmaları gerektiğini hatırlatıyor.
Shetty, Nepal’in kırsal topluluklarında yaşayan kadınlarla bir araya gelerek kampanyayı başlattı. Nepal’de birçok kız çocuğu evlenmeye zorlanıyor ve yarım milyondan fazla kadın aralıksız hamilelik ve ağır iş yapmaktan kaynaklanan rahim sarkması ya da rahim düşmesi olarak bilinen durumdan muzdarip.
Khumeni, Nepal’de böyle bir toplumda yaşıyor. Ailesi evlenme zamanının geldiğine karar verdiğinde 15 yaşındaymış. 10 hamilelik geçirmiş ve her doğum yaptığında ailenin inek ahırına sürgün edilmiş. Hamile iken ağır yük taşımak zorunda kalmış ve bazı zamanlarda doğum yaptıktan sonra dinlenmek için sadece bir haftası olmuş. Bütün bunlar rahim sarkması -ya da rahim düşmesi- ile sonuçlanmış fakat sekiz yıl boyunca cerrahi tedavi alamamış.
İki yıl sürecek kampanya süresince, Uluslararası Af Örgütü cinsel ve üreme haklarının reddedildiği farklı ülkelerle ile ilgili raporlar yayımlayacak.
Kampanya, Mağrip’te kendilerine tecavüz edenler ile evlenmeye zorlanan kız çocuklarını; El Salvador ve diğer ülkelerde hastalık ve ölüm tehlikesi olan durumlarda bile kürtajın yasaklandığı kadınları ve kızları; Burkina Faso’da genç yaşta doğum yapmaya zorlanan kızları kapsıyor.
Fas’ta, 16 yaşındaki Amina, kendisine tecavüz eden adam ile evlenmeye zorlanmasının ardından intihar etti. Fas anayasası saldırgan kişinin elendiği takdirde kovuşturmadan kaçmasına olanak sağlıyordu.
Burkina Faso’da cinselliğin açık bir biçimde konuşulması bir tabu. Doğum kontrol yöntemlerine erişim yaygın değil ve planlanmamış hamileliklere sık sık rastlanıyor. Hassatou hamile kaldığında 13 yaşındaydı. Cinsel ilişkinin hamile kalmaya sebep olacağına dair hiçbir fikri yoktu. Bebek doğduktan sonra ailesi onları sokağa attı.
El Salvador’da kürtaj, tecavüz ya da kadının hayatının veya sağlığının tehlikede olduğu durumlarda bile yasa dışı. Kadınlara ve kızlara yönelik şiddet de oldukça yaygın.
İrlanda’da kadınlar ve kızlar hayati tehlike durumu dışında kürtaj yaptırdıkları takdirde 14 yıla varan hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor.
Uluslararası Af Örgüt’ü herkesin kendi kararlarında özgür olmaları gerektiğine inanıyor:
- Herkes eğer istiyorlarsa, ne zaman ve kimin ile cinsel ilişkiye gireceklerine,
- Çocuk sahibi olup olmayacaklarına,
- Evlenmek isteyip istemediklerine,
- Eğer istiyorlarsa ne zaman evleneceklerine ya da çocuk sahibi olacaklarına,
- En iyi şekilde HIV ve diğer cinsel hastalıklara karşı nasıl kendilerini koruyacaklarına dair özgürce karar verebilmeli.
Shetty, "Benim Bedenim Benim Haklarım" kampanyası ile yeni nesillerin, cinsel ve üreme haklarının farkına varmalarına ve sahip çıkmalarına yardım etmek istiyoruz. Hep birlikte, hükümetlere bu tür sınırları aşan kontrollerin insan haklarını ihlal ettiğine ve kabul edilemez olduğuna dair açık ve net bir mesaj göndermek istiyoruz” dedi.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’