Çevik Kuvvetin 1 Mayıs Gösterilerini Bastırmasını Kınıyoruz
Uluslararası Af Örgütü, dün İstanbul’da polisin barışçıl göstericilere yönelik göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullanmasının ifade özgürlüğü ve toplanmayı baskı altında tutmaya yönelik bir adım olduğunu ve bunu kınadığını dile getirdi.
Çevik kuvvet, protestocuların 1 Mayıs’ı kutlamak için planlanan barışçıl gösteri alanına ulaşmasını engellemek için Taksim Meydanı yakınındaki bütün bölgeyi abluka altına aldı.
Olayları yerinde gözlemleyen Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, “Bu sabah yapılması planlana barışçıl bir gösteri, Şişli’den geçen yılki Gezi Parkı eylemlerinin merkezi olan Taksim Meydanı’na giden ana yolu kapayan, adeta etten duvar örmüş çelik kuvvet tarafından engellendi. Hak ihlali niteliği taşıyan ve tekrar tekrar başvurulan bu taktikler, Türkiye yetkililerinin barışçıl gösterilere yönelik rutin bir cevabı haline geldi. Göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su toplanan kalabalığı dağıtmak için kullanıldı” dedi.
Gardner şöyle devam etti: “Polis tüm bölgeyi abluka altına almıştı, barikatın başında duran bir çevik kuvvet polisi ‘insan yok, sorun da yok’ diyordu. İstanbul Valisi, yasağı, “trafiği ve turizmi engelleyeceği”ni öne sürerek açıklamıştı – akabinde ise bölgeyi herkese kapattı. Meydanda canlı ve barışçıl bir protesto olması gereken gösteriler engellendi – Bu, Türkiye’de ifade ve toplanma özgürlüğünün tabutuna çakılan bir çivi daha demek.”
Akşam itibariyle, 250’den fazla gözaltı yapıldığı ve pek çok yaralanma olduğu bildirildi. Polis ve göstericiler arasında yer yer çatışmalar devam ediyordu.
Türkiye yetkililerinin onayıyla birkaç yıldır Taksim’de gerçekleşen geniş çaplı barışçıl 1 Mayıs kutlamalarının ardından, 2013 yılında yetkililer gösterilerin gerçekleşmesine izin vermeyi reddetti ve polis müdahalede bulunarak hak ihlali niteliğinde aşırı güç kullandı, göstericileri dağıttı.
Bu yıl, yetkililerin gösterilerin yapılmasına izin vermemesinin yanı sıra 39.000 polis memuru ve 50 TOMA görevlendirildiği iddia edildi. Polis bugün yetersizce yaptığı bir uyarı ile DİSK’in Şişli’deki binasının yakınlarında barışçıl bir şekilde toplanmış olan kalabalığa yönelik göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Yaşananlar 2008’de sendikacılara uygulanan hak ihlali niteliğindeki aşırı güç kullanımın aynısıydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi o gün yaşananlarla ilgili DİSK KESK v. Türkiye davasında barıçşıl gösteri hakkını kullananların haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.
Yetkililerin Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs gösterilerinin yapılmasına izin verdikleri zamanlarda herhangi bir yaralanma, mala zarar olmadan barışçıl gösteriler gerçekleşmişti. 1 Mayıs gösterilerinin Taksim’de gerçekleşmesine izin verilmediği durumlarda ise bu, polisin göstericilere yönelik hak ihlali niteliğindeki aşırı güç kullanımı, yaralanmalar ve şehir çapında aksaklıklarla sonuçlandı. Bu yıl da bundan farklı bir şey olmadı.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’