Boğaziçi Üniversitesi Gökkuşağı Bayrağı Davası
"Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs kapısının üstünde gökkuşağı bayrağı açtığı için okulun başlattığı soruşturmada ifade vermeye giden öğrenci ve ona destek olmak üzere kampüs önünde gökkuşağı bayrağı açan üç öğrenci 25 Mart'ta gözaltına alındı. Onların gözaltına alınmasını protesto eden öğrencilerden sekizi de iki buçuk saat sonra gözaltına alındı."
[SCROLL DOWN FOR ENGLISH]
Arka Plan Bilgisi
Boğaziçi Üniversitesi’ne 4 Ocak 2021’de Cumhurbaşkanı kararıyla Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki olarak, öğrenciler okul kampüsünde barışçıl protestolar ve konserler düzenlediler. Bu kapsamda çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan öğrenciler, BOUNSergi adıyla bir etkinlik düzenledi. Sergi nedeniyle iki öğrenci serginin ertesi günü [30 Ocak 2021] tutuklandı. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Sergi Davası açıldı.
Sergi Davası’nı protesto etmek üzere okul öğrencileri kampüs içinde etkinlikler düzenlediler. Okul dışında da protesto çağrıları yapılması üzerine 4 Ocak’tan itibaren kampüs çevresinde konuşlandırılan polislerin yoğun güvenlik önlemleri, kampüs kapısından yaklaşık 800 metre mesafede bulunan Etiler metro istasyonuna kadar genişletildi. Okul dışından kapıya ilerlemek isteyen protestoculara polis müdahale etti. Saat 17.00 sularında okul içindeki ve dışındaki protestocuların buluşma girişimi, okul dışında polis güçlerinin ve okul içinde özel güvenlik güçlerinin müdahalesi ile engellendi. Olaylar sırasında; Eğitim Fakültesi’nde öğrenci N.D. Güney Kampüs’ün Etiler yönündeki nizamiye kapısının üzerine çıkarak LGBTİ+ bayrağı açtı.
Gökkuşağı Bayrağı Açılması ve Polis Müdahalesi
N.D.’nin bu eylemi üzerine Boğaziçi Üniversitesi yönetimi 22 Mart’ta bir disiplin soruşturması açarak savunmasını almak üzere N.D.’yi ifadeye çağırdı.
Aralarında Boğaziçi Üniversitesi Lisansüstü Ağı’nın da bulunduğu öğrenci grupları N.D.’ye destek çağrıları yaptı. N.D’nin ifadeye vermeye çağrıldığı gün, Eğitim Fakültesi binasına gitmek üzere Kuzey Kampüs’ten girmeden önce, öğrenciler nizamiye kapısına giden, okulun dışındaki kaldırımın üzerinde gökkuşağı bayrakları açtılar.
Öğrencilerden alınan bilgiye göre, bayraklar açıldıktan sonra iki öğrenci polisler tarafından götürüldü. Polisler, olay yerinde kalan diğer öğrencilere bu iki kişinin GBT sorgusu yapılmak üzere götürüldüklerini söylediler. İki öğrencinin bir süre geri gelmemesi neticesinde çıkan tartışma sonunda iki kişi daha gözaltına alındı. Daha sonra düzenlenen iddianamede ise bu ifadelerin aksine GBT işlemi değil, polisin öğrencilere yakalama işlemi uygulandığı bilgisi yer aldı.
Saat 15.00 sularında, sayısı zamanla artan yaklaşık 60 kişilik bir öğrenci grubu bu kez gözaltıların gerçekleştiği noktaya 60m mesafede bulunan Kuzey Kampüs nizamiye kapısının önünde toplanarak, sloganlar attı; öğrencilerin bayrak açtıkları için gözaltına alınmalarını protesto etti. Saat 15.45 sularında, polis kapıdaki öğrencilere güç kullanarak müdahale etti. Sekiz öğrencinin daha gözaltına alınmasıyla toplam gözaltına alınan öğrenci sayısı 12 oldu.
İddianame
12 öğrenci hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçlamasıyla düzenlenen iddianame 31 Mart 2021’de tamamlandı.
Protestoların başladığı ilk gün 4 Ocak 2021’den Boğaziçi Üniversitesi çevresinde zaten mevcut olan yoğun güvenlik önlemleri ve okul çevresinde öğrencilerin gösteri yapmalarına izin verilmemesi olgusu iddianamede pandemi koşullarına dayandırıldı:
“COVID-19 tedbirleri çerçevesinde 2911 Saylı kanunun 17. Maddesi ile 5442 Sayılı il idaresi kanununun 32/ç maddesi Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü girişi ile üniversite çevresinde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı, toplanma, miting, yürüyüş, oturma eylemi, forum, açık hava toplantısı, gösteri, basın açıklaması, konser, bildiri dağıtımı vb. etkinliklere 05.03.2021 tarihinde itibaren 30 (otuz) gün gün İZİN VERİLMEMESİ ile ilgili mevzuat kapsamında belirtilen emir ve yasaklara uymayanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması hususu Beşiktaş Kaymakamlığı’nca alınmış ve Sarıyer Kaymakamlığı’nın 08.03.2021 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs girişi Nispetiye Caddesi ve çevresinde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı, miting , yürüyüş, oturma eylemi, forum, açık hava toplantısı, gösteri, basın açıklaması, konser, bildiri dağıtımı vb. etkinliklerin YASAKLANMASINI VE MÜSADE EDİLMEMESİ ile ilgili mevzuat kapsamında belirtilen emir ve yasaklara uymayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması gerektiğinden(…)”
İddianamede, 1 Şubat 2021’de okul önünde “çok sayıda kişinin katıldığı protesto ve eylemler” gerçekleştiği, protestolar sırasında "Güney Kampüs ana giriş kontrol noktası çatısına çıkarak, elindeki LGBTİ flaması sallaması sonucu N.D’ye disiplin soruşturması açıldığı” ifade edildi. Öğrencilere polis müdahalesine giden süreç iddianamede şöyle yer aldı:
“(…)saat 15.00'de Eğitim Fakültesi'nde görülecek disiplin soruşturması konusuyla ilgili olarak; saat 14.15'te Güney kampüs rektörlük önünde toplanan 9 kişi ellerinde LGBTİ flamalarıyla, saat 14.26'da Kuzey kampüs istikametine doğru yürüyüşe geçildiği, saat 14.35 sıralarında Güney Kampüs ana kapıdan toplu halde çıkan gurubun Nispetiye Caddesi üzerinden, kaldırımı yaya trafiğini engelleyecek şekilde yürüdüğü, saat 14.40 sıralarında Kuzey kampüs önü dış kısım kaldırıma geldiğinde, LGBTİ flamalarını açıp, toplu bir şekilde yürürken kolluk güçlerince durduruldukları, kolluk amirlerince gurup ile müzakere edilerek ellerinde bulunan LGBTİ flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri, sosyal mesafe kurallarına uymalarının istenildiği, uyarılara rağmen grubun flamaları kapatmaması, toplu halde yürümekte ısrar etmeleri ve sosyal mesafe kurallarına uymamaları üzerine ses yayın aracı ile birden çok kez anons uyarı yönünde anonslar yapıldığı, dağılmamakta ısrar eden gruba saat 14.50 sıralarında gruba kolluk güçlerince müdahale edildiği…”
Görgü tanıklarının aktarımlarının aksine, polislerin öğrencileri GBT sorgusu için götürdükleri iddiası, iddianameye bir “yakalama” işlemi olarak yansıdı.
İddianameye göre; saat 15.00’te Kuzey Kampüs kapısında toplanan grup “Dönmeyiz, dönmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz!”, “Asla yalnız yürümeyeceksin!”, “Arkadaşlarımızı serbest bırakın" sloganlarını atmasını takiben saat 15.45’te gerçekleşen polis müdahalesiyle sekiz öğrenci daha gözaltına alındı.
Öğrencilerin Suç İsnat Edilen Eylemleri
İddianamede öğrencilerin yargılama konusu olan eylemleri şöyle sıralandı:
· “Emniyet Görevlileri tarafından; LGBT flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri şeklinde yapılan uyanlara rağmen, omzunda LGBT flamasını sarılı vaziyette toplu halde yürümekte ısrar eden grup içerisinde” olmak,
· “Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs Önünde 'Baskılar Bizi Yıldıramaz, Gözaltılar Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz' şeklinde slogan atarak eylem yapan grup içerisinde” olmak ve “grupla birlikte bir düzen içerisinde” hareket etmek,
· “Emniyet görevlileri tarafından LGBT flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri şeklinde yapılan uyarıları dikkate almayan grup içerisinde” olmak,
· “Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs Önünde ‘Baskılar Bizi Yıldıramaz’ şeklinde slogan atan ve kol kola kenetlenmek suretiyle barikat oluşturarak eylem yapan grupla birlikte” hareket etmek.
İddianamede öğrenciler hakkında, “Terör arşiv kayıtlarında yapılan araştırmalarda şüphelilerin arşiv kayıtlarının bulunmadığı" ve Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından, adli kontrol kararı uygulanmasına gidildiği bilgisine yer verildi.
İddianamede, öğrencilerin “suçu” işlediğine ve haklarında kamu davası açılmasına “yeterli delil” olarak (1) “Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih BULU'yu protesto etmek amacıyla üniversite çevresinde bir araya gelmeleri” (2) “COVID19 tedbirleri kapsamında Beşiktaş ve Sarıyer Kaymakamlıklarının almış oldukları gösteri ve yürüyüş kısıtlaması kararları” ve (3) öğrencilerin “yasaya aykırı toplantı yapmaları nedeniyle olay yerlerinde kolluk güçleri tarafından dağılmaları yönünde defalarca yapılan tüm uyarılara rağmen dağılmamaları” gösterildi.
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. Davanın ilk duruşması için 3 Haziran 2021'e tarih verildi.
7. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın 7. duruşması 20 Eylül 2022’de görüldü.
İzleyiciler
Duruşmayı ANKA Haber Ajansı, Sözcü ve Dokuz8 muhabirleri ile MLSA gözlemcisi izledi.
Yargılama
Duruşma bir saat 10 dakika gecikmeyle başladı. Duruşmada bir savunma avukatı hazır bulundu.
Hakim, duruşmaya mazeret bildirerek gelmeyen savunma avukatlarının kimin müdafi olduklarını dilekçelerde belirtmemiş olmalarına serzenişte bulundu. “İki satır yahu...” dedi.
Hakim, söylediklerini istediği şekilde zapta geçirmediğini ifade ettiği katibe bağırdı.
Hakim, avukata ait bazı beyanları avukatın adına zapta geçirtti. Avukatın beraat talep ettiğini, aksi kanaat oluşması durumunda, lehe olan tüm hükümlerin uygulanması, talebini hatırlattı.
Savcı, mütalaa için ek süre talep etti.
Karar
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi ara kararında, esasa ilişkin mütalaasını sunması üzerine savcıya süre verdi. Bir sonraki duruşma 22 Kasım 2022 saat 09.30’da görülecek.
6. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın 6. duruşması 21 Haziran 2022’de görüldü.
İzleyiciler
Duruşmayı MLSA, P24 ve CHP temsilci izledi.
Yargılama
Duruşmada bir avukat hazır bulundu. Duruşmalardan bağışık bırakılan öğrenciler duruşmaya katılmadı.
Duruşmanın başlangıcında hakim dosyayı inceledi. Dosyaya giren evrakları zapta geçirdi.
Söz verilen Avukat İrem Yener, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun hatalı ve hukuka aykırı şekilde hazırlandığını söyledi. Yargılanan öğrencilerin görüntülerde yer alıp almadığının tespiti için görevlendirilen bilirkişinin yetki sınırlarını aştığını; polise mukavemet ve trafiğin engellenmesine ilişkin tespitlere yer vererek görüntülerde suç işlenip işlenmediğine dair tespitlerde bulunduğunu, bu yolla yargılanan öğrenciler hakkında olumsuz kanaat oluşturma gayretinde olduğunu vurguladı.
Av. Yener, görüntülerde iki farklı kişi oldukları anlaşılmasına rağmen bilirkişi raporunda bunların tek kişi olarak sunulduğunu söyledi. Raporun, olay örgüsü ve dosya durumuna hakim olmadan hazırlandığını belirten Yener, raporda dosya kapsamında sanık olmayan bir kişiye ilişkin “şahsın kimliği bilinmemektedir” ifadesinin kullanıldığını söyledi. Dosyada sanık olmayan bir kişiye ilişkin değerlendirmelere ve bu kişinin attığı slogana yer verilmesini eleştirdi.
Yener, dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine gerek olmadığını söyledi. Olay günü önce dört, sonra sekiz kişinin gözaltına alındığını hatırlattı. Bu sırada hakim Yener’in sözünü kesti, “Esasa girmeyin bilirkişi raporuna ilişkin beyanda bulunun” dedi. Savcılık mütalaası sunulduktan sonra esasa ilişkin beyanda bulunabileceğini söyledi.
Mahkeme hakimi savcıya görüşünü sormamasına ve savcının herhangi cevap vermemesine rağmen duruşma tutanağına, “Savcıdan soruldu, eksik hususlar giderilsin” ifadelerini geçirdi.
Karar
İstanbul 24. Asliye Mahkemesi hakimi dosyanın mütalaa için savcılığa verilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 20 Eylül saat 10.20’de görülecek.
3. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 13 Ekim 2021’de görüldü.
Duruşmadan vareste tutulan öğrenciler duruşmaya katılmadı.
Sanık öğrencilerin avukatları, sürecin hukuksuz işleyişine dair açıklamalarının ardından beraat taleplerini iletti. Mahkeme beraat taleplerini reddetti.
Bir sonraki duruşma 18 Ocak 2022’de görülecek.
2. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın ikinci duruşması 28 Haziran 2021’de görüldü.
Pandemi gerekçe gösterilerek, mahkeme salonuna kısıtlı sayıda kişinin alınacağı bildirildi. İlk başta salona sanıklar, avukatları ve gazeteciler dışında kimsenin alınmayacağı bildirildi. Ardından duruşmayı izlemek isteyen avukatlar ve birkaç gözlemcinin girişine izin verildi. Sanık yakınlarının ise duruşmayı izlemesine izin verilmedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampüsü’nden Kuzey Kampüsü’ne doğru yürürken gökkuşağı bayrağı taşıdıkları için gözaltına alınan öğrencilerin ifadeleri alındı. İfade veren dört öğrenci; sadece yürüdüklerini, iki öğrencinin sırtında gökkuşağı bayrağı olduğu için polis otobüsüne alındıklarını paylaştı, üç saat sonra gözaltına alındıklarını öğrendiklerini aktardı. Dört öğrencide de ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını’ talep etmediklerini beyan ettiler.
Yargılanan öğrencilerin avukatlarından Levent Pişkin söz alarak, LGBTİ+ bayrağının yasak olmadığını belirtti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun BM Evrensel Periyodik İncelemesi sırasında Türkiye'de LGBTİ+lara karşı hiçbir yasak ve baskı olmadığını ifade ettiğini hatırlattı. Av. Pişkin, müvekkillerinin yasak olmayan bir bayrak nedeniyle, makul şüphe olmadan durdurulduğunu ve hürriyetlerinin tahdit edildiğini aktardı. Av. Pişkin, müvekkillerine hukuka aykırı işlem uygulandığını belirterek beraatlarını talep etti.
Dört öğrencinin gözaltına alınmasının ardından plansız şekilde kampüs önüne gelen ve burada herhangi bir trafik akışına engel olmamalarına rağmen etrafları polis tarafından çevrilerek gözaltına alınan ve bazısı polis tarafından darp edilen öğrenciler sırayla söz aldı. Öğrencilerin ifadelerine göre, polisler olay günü “rehine pazarlığı” yaptı. Öğrencilerin aktardığına göre, gözaltına alınan öğrenciler için kampüs önünde toplanan öğrencilere kampüsün içerisine girmeleri durumunda önceden gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılacağı, aksi halde gözaltında tutulmaya devam edilecekleri söylendi.
Söz alan Av. Burçin Şahan, son dönemde gerçekleşen ve pandemi kısıtlamalarını ihlal edenler dahil birçok yürüyüş, eylem, gösteri ve toplantıya müdahale olmadığını fakat LGBTİ+lara özel ayrımcılık uygulandığını örnekler paylaşarak savundu.
Duruşmanın sonunda beraat taleplerinin reddine, savunmaların alınmış ve delillerin toplanmış olması ve kaçma şüphesi bulunmaması nedeniyle adli kontrol kararlarının kaldırılmasına; yurtdışına çıkış yasaklarının devamına ve sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verildi.
Bir sonraki duruşma 13 Ekim 2021 saat 10.00'da görülecek.
9. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın 9. duruşması 29 Aralık 2022’de görüldü.
Yargılama
Dört savunma avukatının hazır bulunduğu duruşma 39 dakika gecikmeyle başladı.
Savcının tüm öğrenciler için ceza istediği mütalaayı tekrarlamasının ardından öğrencilerin avukatı İrem Yener mütalaaya karşı savunma yaptı. Av. Yener, dosyadaki görüntülerin sunulduğu bilirkişinin raporunda yetki sınırını aşarak yargılama konusu kişiler ve suçlamalar dışında bulgulara yer verdiğini söyledi. Öğrenciler hakkında olumsuz kanaat oluşturulmaya çalıştığını ileri sürdü.
Yargılama sürecini özetleyen yener, iki farklı olayla ilgili gözaltına alınan kişilerin sanki tek bir olaymış gibi yargılanmalarını eleştirdi. Bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasını isteyen Yener, suçlamalarının kişiselleştirilmemiş olmasını eleştirdi. Öğrencilerin beraatını talep etti. Diğer avukatların beyanlarının alınmasının ardından mahkeme kararını açıkladı.
Karar
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle yargılanan tüm hak sahiplerinin ayrı ayrı beraatine karar verdi.
1. Duruşma
12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın 1. duruşması 3 Haziran 2021’de görüldü.
Duruşma öncesinde mahkeme mübaşirinden mevcut duruşmada sadece kimlik tespitlerinin yapılacağı öğrenildi.
Kapasitesi Yetersiz Duruşma Salonu: İzleyiciler Kapıya Yığıldı
Yargılanan 12 öğrencinin sekiz avukatla temsil edildiği duruşma, avukatların duruşma öncesinde mahkemeden daha büyük kapasiteli bir salon talebinin reddedilmesi nedeniyle, 5+1 sandalye kapasiteli oldukça dar bir duruşma salonunda görüldü. İçeriye yargılanan öğrencilerin yakınları da dahil hiçbir izleyici giremedi. Duruşmayı takip etmek isteyen basın mensupları ve gözlemciler salonun kapısına yığıldılar. İçerideki diyaloglar salonun hınca hınç dolmasının da etkisiyle güçlükle duyulabildi.
Yargılama
Kimlik tespiti sırasında hakim yargılanan öğrencilere, öğrenci olup olmadıklarını sordu.
Savunma avukatı Levent Pişkin müvekkillerinin derhal beraatını talep etti.
Hakim, öğrencilere susma haklarının olduğunu hatırlattı. Yargılanan öğrenciler, derhal beraat kararı verilmeyecekse, gelecek celsede beyanda bulunacaklarını söylediler. Hakim, öğrencilerden teşhisleri için fotoğraf istendiğini belirtti. Yargılanan öğrenciler fotoğraflarını mahkemeye sunacaklarını beyan ettiler. Hakim, resimlerini karakol aracılığıyla verdiğini beyan eden Eda K.’ye “Eda ne olur ne olmaz sen bir daha veriyorsun” dedi. Hakimin uyarısı salonda gülüşmelere sebep oldu.
Avukat Pişkin, müvekkillerinin yaklaşık dört aydır adli kontrol tedbiri altında olduğunu, bu uygulamanın “neredeyse bir cezalandırmaya döndüğünü” vurguladı. Kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmayan öğrenciler hakkındaki bu uygulamanın derhal kaldırılmasını talep etti.
Savcı, “en azından savunmaları tam olarak alınana kadar” öğrenciler hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamını talep etti.
Karar
Hakim; (1) adli kontrol tedbirinin kısmen kaldırılarak öğrenciler hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına devam edilmesine, (2) derhal beraat kararının “dosyadaki mevcut delil durumunun yargılamanın yapılmasını gerektirmesi” nedeniyle şartları oluşmadığından reddine, (3) bir sonraki celsenin, büyük bir duruşma salonuna sahip 24. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüleceğinin yargılanan öğrenciler ve avukatlarına bildirilmesine ve (4) yargılanan öğrencilerin savunmalarını gelecek duruşmada yapmasının kabulüne karar verdi.
Davanın bir sonraki duruşması 28 Haziran 2021 saat 10.30’da görülecek.
Mahkeme: İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi
Duruşma sayısı: 6