Boğaziçi Üniversitesi protestoları nedeniyle gözaltına alınan öğrencilere yönelik kötü muamele iddiaları soruşturulmalı


İMZACI OLUN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Şaban Yılmaz

Sayın Yılmaz,

Size, 5 ila 7 Ocak 2021 tarihleri arasında Özel Harekât polislerince gerçekleştirilen şafak baskınlarıyla gözaltına alınan öğrencilerin işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldığı iddiaları hakkında yazıyorum. Öğrenciler, Prof. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasını protesto etmek için 4 Ocak’ta üniversite ve çevresinde gerçekleştirilen, büyük ölçüde barışçıl protestolar sırasında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32(1) Maddesini ihlal ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Kolluk yetkilileri, büyük oranda barışçıl protestocuları dağıtmak için gelişigüzel şekilde biber gazı ve tazyikli su kullandı. Bazı öğrenciler yerlerde sürüklendi, darp edildi ve gözaltına alındı.

Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü öğrencilerin ve avukatlarının aktardığına göre, şafak baskınlarıyla gözaltına alınan öğrenciler itme, yere yatırma ve ters kelepçeleme dahil kötü muameleye maruz bırakıldı ve bir buçuk saat boyunca bu pozisyonda tutuldu. İddialara göre, bir öğrencinin kafasına polis kaskıyla vuruldu; bir diğerinin başına ise memurlar eve girer girmez silah dayadı. Bazıları birden fazla kez olmak üzere, en az sekiz öğrenci zorla çıplak aramaya maruz bırakıldığını söylerken, iki LGBTİ+ öğrencinin cinsel yönelimleri ve/veya toplumsal cinsiyet kimlikleri nedeniyle copla tecavüz tehdidi ve sözlü saldırıyla karşı karşıya kaldığı bildirildi. Gözaltı sırasında tüm öğrenciler yere yatırılarak bu pozisyonda ters kelepçelendi. Bugüne kadar en az 15 öğrenci, tıbbi muayene için hastaneye götürüldükleri sırada ve hastanede kötü muameleye maruz bırakıldığını söyledi. En az bir öğrenci ise hastanede bir doktorun görüntülerini çektiğini ve bu şekilde kötü muameleye maruz bırakıldığını aktardı. 

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları hukuku sözleşmeleri ve iç hukuku gereğince, barışçıl toplanma hakkının kullanımı keyfi şekilde engellenemez. İç hukuk ve uluslararası hukuk gereğince işkence ve diğer türde kötü muamele tüm koşullarda mutlak suretle yasaktır.

Protestolar sırasında ve o tarihten bu yana gerçekleştirilen şafak baskınlarıyla gözaltına alınan kişilerin hepsi, çoğunluğu adli kontrol şartıyla olmak üzere serbest bırakıldı; ancak suçlandıkları takdirde yargılanma tehlikesi altındalar.

Tüm bunlar ışığında size, kolluk görevlileri tarafından Boğaziçi Üniversitesi ve çevresindeki protestolara katılan protestoculara yönelik işkence ve diğer türde kötü muamele, tehdit ve hak ihlalleri iddialarının hızlı, kapsamlı, bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını; işkence, kötü muamele ve tehdit uygulamalarında sorumluluğu tespit edilen kişilerin adalet önüne çıkarılmasını ve barışçıl toplanma hakkının koruma altında olmasını sağlamanız için çağrı yapıyorum.

Saygılarımla,


Polis, 4 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi ve çevresinde gerçekleştirilen, büyük ölçüde barışçıl protestoları dağıtmak için biber gazı ve tazyikli su kullandı. En az 45 öğrenci, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara katıldıkları iddiasıyla 5-7 Ocak arasında yapılan şafak baskınlarıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan birçok öğrenci ters kelepçe ve darp dahil işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz kaldığını bildirirken, bazı LGBTİ+ öğrencilerin tecavüz tehdidi ve hakaretlere maruz bırakıldığı öne sürüldü. Savcılık yetkilileri bu iddiaları soruşturmalı ve sorumluluğu tespit edilen kolluk görevlilerini adalet önüne çıkarmalıdır.

Protestolara katılmaları nedeniyle gözaltına alınan öğrencilere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarının soruşturulması için imzacı olun!

Ek Bilgi

1 Ocak’ta Prof. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atandığının duyurulması üzerine üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleri sosyal medya dahil olmak üzere geniş kapsamlı protestolar başlattı. 4 Ocak’ta, diğer üniversitelerden öğrencilerin de dayanışma için katıldığı, ancak çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir grup, Güney Kampüs’ün girişinde büyük ölçüde barışçıl bir protesto gerçekleştirdi. Öğrencilerin tanıklıkları ve Uluslararası Af Örgütü’nün incelediği görüntülere göre, protestolar büyük ölçüde barışçıl seyretti. Bir protestocunun polis kalkanını tekmelemesi gibi ufak çapta şiddet içeren münferit olaylar da yaşandı. Fakat yaklaşık 500 protestocudan oluşan kalabalığın büyük bir kısmı barışçıldı. Buna rağmen protestoculara biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi ve birçok protestocu kampüs önünde kısa süreliğine gözaltına alındı

Barışçıl toplanma hakkı keyfi şekilde engellenemez. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Barışçıl Toplanma Hakkı Kılavuzu şöyle belirtmektedir: “Bir gösteride küçük bir grup tarafından şiddet kullanılması (kışkırtıcı bir dil kullanılması da dahil), diğer türlü barışçıl olan bir gösteriyi doğrudan barışçıl olmayan bir gösteriye dönüştürmez ve herhangi bir müdahale tüm eylemi dağıtmaktan ziyade şiddet eyleminde bulunan kişilere yönelmelidir […] Dolayısıyla küçük bir grup göstericinin şiddet eylemlerinde bulunması bütün eylemin dağıtılması ile sonuçlanamaz. Bu tür durumlarda, bu küçük gruba müdahale edilebilir. Aynı şekilde, eğer provokatörler barışçıl bir gösteriye sızarlarsa, yetkililer tüm eylemi dağıtmak ya da eylemin kanuna aykırı olduğunu ilan etmekten ziyade bu provokatörleri alandan ayırmak için gerekli adımları atmalıdır.” Kılavuzun devamında, “Bir eyleme katılan ve şiddet içeren bir fiilde bulunmayan kişiler, diğerleri düzen bozucu ya da şiddet içeren fiillerde bulunsa bile yargılanmamalı” ifadelerine yer verilmektedir.

5 Ocak’ta en az 17 öğrenci şafak baskınlarıyla gözaltına alındı. Görevliler, baskın sırasında evde olmayan bir öğrencinin evine girmek için şiddet kullanarak evin kapısının yan duvarını yıktı. Hakkında gözaltı emri çıkarılmamış olan ancak baskının yapıldığı adreste bulunan bir öğrenci de gözaltına alındı. Gözaltına alınan birçok öğrenci, gözaltı emrinin kendilerine evlerine baskın yapılmadan önce değil sonra gösterildiğini ve ters kelepçelendiklerini bildirdi.

7 ve 8 Ocak’ta 35 öğrenci, çoğunluğu adli kontrol şartıyla olmak üzere serbest bırakıldı.