Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü, dünyanın farklı yerlerinden Uluslararası Af Örgütü aktivistleri ve insan hakları savunucuları, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının engellenmesinin de dahil olduğu, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddet ile mücadele için yürüttüğümüz “Benim Bedenim Benim Haklarım” kampanyamıza katılıyor.

Kampanyamızın amacı dünyanın her köşesinde ayrımcılıkla mücadele eden ve hükümetlere kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddeti engelleme, soruşturma ve kovuşturma çağrısında bulunan bütün kadının insan hakları savunucularını anmak ve onlarla dayanışma içinde olmak.

Uluslararası Af Örgütü Toplumsal Cinsiyet, Cinsellik ve Kimlik Direktörü Lucy Freeman, "Kadınların ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının önündeki engeller ile cinsel şiddetin temel sebepleri aynı:  kadınların ve kız çocuklarının seçimlerini ve özgürlüklerini kontrol eden ataerkil toplumların kemikleşmiş sistematik cinsiyet ayrımcılığı. Ayrımcı tavırlar genelde kadınların ve kız çocuklarının haklarını görmezden geliyor. Örneğin tecavüz ve diğer cinsel şiddet vakalarının soruşturulmasında bu ayrımcı tavırlar suç işleyenlerin yaptıklarını haklı göstermek için kullanılıyor" diye konuştu.

Uluslararası Af Örgütü “Benim Bedenim Benim Haklarım" kampanyası kapsamında çağrı yapıyor!

İstanbul Sözleşmesi uygulansın!

Hükümetlere mektup göndererek derhal özellikle kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddeti ve aile içi şiddeti hedef alan İstanbul Sözleşmesi'ni kabul edip uygulamaya koymasını talep ediyoruz. Sözleşme'yi çoktan kabul etmiş olan ülkelerden de Sözleşme'nin tam anlamıyla uygulanmasını güvence altına almak için tüm kaynaklarını kullanacaklarına dair söz vermelerini talep ediyoruz.

Mısır’da kadına yönelik ayrımcılık ve şiddete karşı derhal harekete geçin!

Devlet Başkanı'na mektup göndererek Mısır yetkililerin cinsel şiddet ve ayrımcılıkla etkin bir şekilde mücadele etmek için kadın hakları grupları ile kapsamlı bir danışma süreci yürüterek stratejiler oluşturmalarını talep ediyoruz.

Bugün Mısır'da kadınlar yaygın bir şekilde şiddet ve ayrımcılığa maruz kalıyor, yüzde 99'undan fazlası cinsel tacize uğradığını söylerken yüzde 47'si aile içi şiddet yaşadığını dile getiriyor.

Mağrip bölgesindeki kadınlar ve kız çocukları ile dayanışmaya katılın!

Tecavüzün tanımının uluslararası standartlara göre yetersiz kaldığı Mağrip ülkelerinde (Cezayir, Fas ve Batı Sahra ile Tunus) toplumsal cinsiyet ve cinsel şiddet mağduru kadınlar ve kız çocukları ve kadın hakları örgütleri ile birlikte dayanışma eylemleri düzenliyoruz. Suçluları koruyan mevcut yasalar cinsel şiddete uğrayan kadınların ve kız çocuklarının daha çok dışlanmasına sebep oluyor ve daha fazla mağdur edilme riski altında şikâyette bulunmaları engelliyor.

Freeman, "Kalıplaşmış toplumsal cinsiyete dayalı önyargılar ve özellikle kadınların ve kız çocuklarının cinselliğini kontrol altında tutma çabaları, sık sık cinsel şiddet uygulayanlar tarafından yaptıklarını haklı çıkarmak için kullanılıyor" dedi.

Uluslararası Af Örgütü’nün "Benim Bedenim, Benim Haklarım" adlı küresel kampanyası cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının hükümetler ve diğerleri tarafından suç haline getirilmesini ve kontrol altında tutulmasını sonlandırmayı amaçlıyor. Kampanyamız 2014 ve 2015 yılı boyunca birçok ülkede insanların hayatında değişiklik yaratmak için dünya liderlerine, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına saygı duyma, bu hakları koruma ve yerine getirme yükümlülüklerini hatırlatıyor.