Bangladeş: Uluslararası toplum Arakanlı mültecilere daha fazla maddi yardım sözü vermeli

Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak daha fazla ülkenin harekete geçmesi ve eşi görülmemiş bir insanlık krizinin yaşandığı Bangladeş’e destek olma sözü vermesi gerektiğini söyledi.

Maddi destek sağlayan ülkelerin pazartesi günü Cenevre’deki BM ofisinde gerçekleştirecekleri toplantıda daha fazla yardımda bulunma sözü vermeleri gerekiyor. Bangladeş’in Cox Bazar kentinde hızla artan sayıda sığınan Arakanlı Müslüman mülteciler için bölgedeki diğer ülkeler de maddi destek sağlamalı.

Bangladeş’in Cox Bazar kentine son zamanlarda tahmini olarak 600.000 civarında insanın gelmesiyle beraber kentteki toplam Arakanlı Müslüman mülteci sayısı 800.000’i aştı.

Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Direktör Yardımcısı Omar Waraich, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu eşi benzeri görülmemiş insanlık krizi için uluslararası toplum, acil ve sürdürülebilir bir çözüm bulmalıdır. Bu da özellikle bölge ülkeleri olmak üzere daha fazla ülkenin çok daha büyük görevler üstlenmesi ve sorumluluğu paylaşması anlamına gelir. Yoksul bir ülke olduğu halde olağanüstü bir cömertlik sergileyen Bangladeş, bu durumla baş etmek üzere yalnız bırakılamaz.”

Waraich, sözlerini şöyle sürdürdü: “Derinden sarsılmış haldeki bu mülteciler, yakın gelecekte evlerine dönebileceklerine dair herhangi bir umut olmaksızın çok zor koşullar altında varlıklarını sürdürüyor. Uluslararası toplum, mültecilerin hem acil hem de uzun vadeli ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir çözüm yaratmalı.”

Bangladeş’in Cox Bazar kentindeki mülteci kamplarını bu hafta ziyaret eden Uluslararası Af Örgütü heyeti, 600.000 civarında yeni gelen mültecinin bambu ve branda bezinden yapılmış derme çatma çadırlara sıkıştırıldığı kamplar tespit etti. Bu kamplarda ilkyardıma, tıbbi olanaklara, kadınlar için güvenli alanlara ve mülteci nüfusunun %61’ini oluşturan çocuklar için eğitime erişimin çok sınırlı olduğu saptandı.

İnsani yardım grupları, özellikle çocuklar arasında yüksek seviyede şiddetli akut yetersiz beslenmenin yanı sıra su ve sağlık koşullarının yetersizliği nedeniyle kolera gibi hastalıkların oluşma riski bulunduğunu tespit etti.

Derinden sarsılmış bu insanların fiziksel, zihinsel ve duygusal anlamda iyileşmesini güvence altına almak için kısa, orta ve uzun vadede ihtiyaç duydukları desteği sağlamak üzere bütüncül psikososyal yardım ve destek programları oluşturulması gerekir.

Acil ihtiyaçlar

Uluslararası toplum, kamplara ulaştırılmalarından itibaren her aşamada tıbbi destek ve ilk yardım sağlanmasına dek Arakanlı Müslüman mültecilerin bir dizi acil ihtiyacını karşılamaya yönelik çaba göstermelidir.

Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü mülteciler, saldırıya uğradıkları köylerinden Bangladeş’teki kamplara doğru gerçekleştirdikleri zor yolculukları anlattı. Birçoğu, botlarla Bangladeş’e getirilmek için çok yüksek ücretler ödemeye zorlandığını söyledi. Parası olmayan mülteciler, Uluslararası Af Örgütü’ne, botla geçiş için mücevher ve diğer değerli eşyalarından ayrılarak yolculuğa çıkmaya zorlandıklarını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları çalışmalarının başında bulunan Charmain Mohamed, konu hakkındaki açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tüm rezervlerini tüketerek çoğunlukla çıplak ayak, aç ve yaralı bir halde günlerce yürüyen Arakanlı mülteciler, yolculuklarının en son aşamasını tamamlayabilmek için istenen yüksek ücretlerle karşılaştı.” Mohamed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nihayet Bangladeş’e vardıklarında mültecilerin bazılarının kamplara ulaşabilmek için kilometrelerce daha yol yürümesi gerekti. Mültecilerin zaten çok zor olan yolculukları daha da zorlaştırılmamalıdır. Güvenlik arayışlarının her aşamasında ihtiyaç duydukları destek sunulmalı.”

Arakanlı Müslüman mültecilerin devam edebilmesi için destek olmak

Birçok Arakanlı mülteci, Uluslararası Af Örgütü’ne, kendilerine yönelik - insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına giren ihlaller de dahil olmak üzere- insan hakları ihlallerinde Myanmar’ın hesap verebilirliğe dair yetersizliği nedeniyle koşullar güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönmelerine izin vermediği sürece Myanmar’a dönmekten korktuğunu söyledi.

Uluslararası toplum, acil ihtiyaçların da ötesinde, giderek büyüyen insanlık kriziyle başa çıkabilmesi için Bangladeş’e destek olmalıdır. Arakanlı Müslümanların Myanmar’da uzun süreden beri maruz kaldıkları yerleşik ayrımcılık sisteminin ortadan kaldırılmasını ve insanlığa karşı işlenen suçlar için hesap verebilirlik sağlanmasını talep etmek de buna dahil.

Bangladeş’teki Arakanlı Müslüman mülteciler için maddi destek sağlayan ülkeler uzun vadeli düşünmeli ve aşağıdaki adımları atmaya başlamalıdır:

  • İlk adım olarak, mültecilerin orta ve uzun vadede direnç ve bağımsızlıklarını inşa etmelerine destek olmak için nakit desteği programlamasının ölçeğini büyütülmelidir. Böylece mültecilere diğer gereksinimlerine erişebilmeleri ve yeniden onurlu bir yaşama başlamaları için destek verilmiş olur.
  • Bangladeş’e en son gelenlerin en az %61’ini oluşturan mülteci çocuklara yönelik eğitim programı oluşturulması için derhal kaynak sağlanmalıdır.
  • Derinden sarsılmış mültecilerin iyileşmelerine yardımcı olmak üzere uzman psikososyal destek sağlanmalıdır.
  • Özellikle hassas durumda olan çocuklardaki şiddetli akut yetersiz beslenme giderilmelidir.
  • Mültecilere sığınma sağlayan yerel topluluklara destek vermeyi de içeren bütüncül bir yaklaşım oluşturulmalıdır.
  • Destek programlarının oluşturulması ve uygulamasına hem yerel hem de mülteci topluluklar dahil edilerek insanların ihtiyaçlarına en uygun desteği almaları güvence altına alınmalıdır.
  • Tek bölgede dağlık bir coğrafi yüzeye yayılmış aşırı kalabalık kampların yerine, insani yardım erişimini kolaylaştıracak ve çatışmalar ile diğer sorunların ortaya çıkma olasılığını düşürecek düzgün bir yerleşim planlamasını da içeren yeterli arazi ve altyapı sağlanmalıdır.

Charmain Mohamed, “Arakanlı Müslüman mülteciler söz konusu olduğunda maddi destek sağlayanlar uzun vadeli düşünmelidir. İnsanlık krizi öyle boyutlara vardı ki uluslararası toplum gerekli çözümleri öngörmekte devamlı olarak yetersiz kalıyor. Bangladeş yetkilileri ve insani yardım grupları faaliyetlerini ilerletmek için oldukça zor bir mücadele sürdürüyorlar. Onlara yalnızca gelecek birkaç ay için değil, mültecilerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine geri dönebilmeleri tehlikede olduğu sürece destek verilmelidir,” dedi.

Pazartesi günü verilecek taahhütlere odaklanan konferans, Bangladeş’in insani yardım ihtiyaçlarına odaklanacak olsa da uluslararası toplum Myanmar’da süregelen insanlık krizini unutmamalıdır.

Charmain Mohamed, konu hakkındaki açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Arakan Eyaleti’nin çatışmadan etkilenen tüm bölgelerine insani yardım gruplarının tam ve sınırsız erişimi sağlanarak bu bölgelerdeki barınma, gıda, korunma ihtiyaçları ile tıbbi ihtiyaçların belirlenmesi ve ulaştırılmasına izin verilmelidir.”