Azerbaycan/Ermenistan: Dağlık Karabağ çatışmalarında silahların gelişigüzel kullanımı nedeniyle onlarca sivil öldü

  • Saha araştırmacıları Azerbaycan ve Ermenistan’da çok sayıda saldırı bölgesini inceledi.
  • İki taraf da misket bombaları dahil, çeşitli silahlarla gelişigüzel saldırılar düzenlemediklerini iddia etse de kanıtlar bunu çürütüyor.
  • Saldırılarda balistik füzeler de kullanıldı, hedef gözetmeyen roketler ve havan toplarıyla yaylım ateşi açıldı.

Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı açıklamada Ermenistan ve Azerbaycan’ın, çatışmalar sırasında uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini belirtti. Açıklamada, Ermenistan ve Azerbaycan güçleri tarafından, sivillerin yaşadığı bölgelerde misket bombaları ve geniş alan etkili patlayıcı silahlar da dahil olmak üzere, hedef hassasiyeti olmayan, gelişigüzel silahların defalarca kullanıldığı paylaşıldı. Uluslararası insancıl hukukun ihlal edildiğinin altı çizildi. Yaşanan son çatışmalarda onlarca sivil öldürüldü, yüzlerce sivil yaralandı, evlere ve temel altyapıya zarar verildi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Ateş Hattında: Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarında hukuka aykırı saldırıların sebep olduğu sivil kayıplar başlıklı yeni raporu, her iki tarafta gerçekleştirilen saha araştırmasına dayanıyor. Rapor Ermenistan ile Azerbaycan güçlerinin hukuka aykırı biçimde sivilleri öldürdüğü 18 saldırının ayrıntılarına yer veriyor. 2020’nin Eylül ayı sonundan Kasım ayı başına kadar süren 44 günlük çatışmaların bir parçası olan bu saldırılarda çok sayıda çocuk ve yaşlının da aralarında bulunduğu en az 146 sivil hayatını kaybetti.

ATEŞ HATTINDA: ERMENİSTAN İLE AZERBAYCAN ARASINDAKİ DAĞLIK KARABAĞ ÇATIŞMALARINDA HUKUKA AYKIRI SALDIRILARIN SEBEP OLDUĞU SİVİL KAYIPLAR

RAPORU OKU

Ermenistan güçleri, hedef hassasiyeti olmayan balistik füzeler, kontrolsüzce kullanılan çok namlulu roketatar sistemleri ve havan topları kullandı. Azerbaycan güçleri de kontrolsüz havan topları ve çok namlulu roketatar sistemleri kullandı. Her iki tarafın yetkilileri, aksi yöndeki net kanıtlara rağmen, sivil bölgelerde gelişigüzel saldırılar düzenlediklerini ve misket bombaları attıklarını inkar etti.

“Araştırmamız, her iki tarafın da defalarca gelişigüzel ve orantısız saldırılar gerçekleştirerek sivilleri öldürdüğünü ve yaraladığını, bunun yanı sıra sivil yapılara zarar verdiğini ortaya çıkardı. Saldırılar birçok kez cephe hattından uzakta, sivillerin yaşadığı ve çoğunlukla hiçbir askeri hedefin civarda görülmediği bölgelerde gerçekleştirildi”

Marie Struthers
UAÖ Doğu Avrupa ve Orta Asya Direktörü

Uluslararası Af Örgütü Doğu Avrupa ve Orta Asya Direktörü Marie Struthers konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Araştırmamız, her iki tarafın da defalarca gelişigüzel ve orantısız saldırılar gerçekleştirerek sivilleri öldürdüğünü ve yaraladığını, bunun yanı sıra sivil yapılara zarar verdiğini ortaya çıkardı. Saldırılar birçok kez cephe hattından uzakta, sivillerin yaşadığı ve çoğunlukla hiçbir askeri hedefin civarda görülmediği bölgelerde gerçekleştirildi” dedi.

Onlarca saldırı bölgesi incelendi

Uluslararası Af Örgütü, 10 Kasım’da çatışmalara son vermek için imzalanan üç taraflı anlaşmanın ardından, Kasım sonu ve Aralık başında Azerbaycan ve Ermenistan’da onlarca saldırı bölgesini yerinde inceledi. Af Örgütü, saldırılardan hayatta kalanlar, görgü tanıkları ve öldürülen ve yaralananların yakınlarından oluşan 79 kişinin yanı sıra, sivil ve askeri yerel yetkililerle, sivil toplum örgütleri çalışanlarıyla ve gazetecilerle görüşmeler gerçekleştirdi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Kriz Müdahale Birimi, saldırılarda kullanılan mühimmatın kalıntılarını analiz etti ve çatışmalar sırasında kaydedilen videoları, fotoğrafları ve uydu görüntülerini inceledi.

“Çatışmanın tüm tarafları köylerde ve kasabalarda hedef hassasiyeti olmadığı bilinen silahlar kullandığı için siviller öldürüldü, aileler parçalandı ve sayısız ev yıkıldı”

Marie Struthers
UAÖ Doğu Avrupa ve Orta Asya Direktörü

Marie Struthers, “Çatışmanın tüm tarafları köylerde ve kasabalarda hedef hassasiyeti olmadığı bilinen silahlar kullandığı için siviller öldürüldü, aileler parçalandı ve sayısız ev yıkıldı” dedi. Rapora göre, çatışmalar başladığında etkilenen alanlardan kaçışlar ve birçok kişinin bodrumlara sığınması, sivil kayıpların daha da artmasını önledi.

Ermenistan güçlerinin saldırıları

Uluslararası Af Örgütü, Ermenistan güçlerinin Azerbaycan’daki kasaba ve köylerde gerçekleştirdiği sekiz saldırıyı belgeledi. Bu saldırılarda toplam 72 sivil öldürüldü.

17 Ekim’de Gence şehrindeki Muhtar Hacıyev semtinin SCUD-B isimli balistik füzeyle vurulması sonucunda 21 sivil öldürüldü, 50’nin üzerinde sivil ise yaralandı. Saldırıda, Sudaba Asgarova’nın kızı Nigar, 15. yaş gününden bir gün önce öldürüldü. Sudaba, Uluslararası Af Örgütü’ne, “O benim tek kızımdı, her şeyimdi” dedi.

64 yaşındaki Ramiz Gahramanov, Uluslararası Af Örgütü’ne, aynı saldırıda 34 yaşındaki kızı Hatıra’nın, 11 yaşındaki oğlu Orhan ve 6 ile 18 yaşlarındaki kızları Meryem ve Leman’la birlikte öldürüldüğünü söyledi. Ramiz, patlamanın ardından yaşananlarla ilgili şunları aktardı: “Aşağı baktığımda evin tamamen yıkıldığını gördüm. O anda hepsinin öldüğünü anladım çünkü öyle bir yıkımdan kimse sağ çıkamazdı. Torunlarımın bedenlerini bulamadım. Bazı parçaları ancak günler sonra, karşı sokakta bulundu, bazı parçaları ise hiç bulunamadı.”

27 Ekim’de Ermenistan güçlerinin Karayusuflu köyüne düzenlediği misket bombası saldırısı sonucunda beş kişi öldürüldü, 14 kişi yaralandı ve evlere büyük hasar verildi. Öldürülenlerden biri, saldırı sırasında evinin bahçesindeki salıncakta sallanan yedi yaşındaki Aysu İskandarli’ydi.

28 Ekim’de Ermenistan güçleri cephe hattından yaklaşık 20 km uzakta bulunan Berde şehrini büyük kalibreli füzelerle hedef aldı. Üç füze şehir merkezine isabet etti; bunlardan ikisi iki hastanenin yakınını vurdu. Üçüncüsü, 72 9N235 misket bombaları taşıyan Rusya yapımı 9M55 Smerç füzesi ise yoğun bir kavşağın ortasına düştü ve 21 sivili öldürdü.

Ermenistan güçleri, çatışmaların başladığı 27 Eylül’de Naftalan şehri yakınındaki Kaşaltı köyüne bir havan topu saldırısı düzenledi. Saldırıda, Gurbanov ailesinin beş üyesi öldürüldü ve evlerinin bir kısmı yıkıldı. Anne ve babasını, kardeşinin eşini ve yeğenlerini kaybeden Bahtiyar Gurbanov, Uluslararası Af Örgütü’ne şunları söyledi, “Ailemiz yok edildi. Savaştan önce evde tadilata başlamıştık ama artık burada kalmaya dayanamayız.”

Azerbaycan güçlerinin saldırıları

Uluslararası Af Örgütü, Azerbaycan güçlerinin Dağlık Karabağ’daki kasaba ve köyler ile Ermenistan’daki bir köyde gerçekleştirdiği dokuz saldırıyı belgeledi. Bu saldırılarda 11 sivil öldürüldü. Karabağ’daki de facto yetkililerin bildirdiğine göre, çatışmalarda en az 52 Ermeni sivil öldürüldü.

Bölgenin başkenti Stepanakert (Hankendi), zaman zaman gün aşırı olan sıklıkta saldırıya uğradı. Saldırıların bazıları, 122mm Grad füzeleri gibi doğası gereği gelişigüzel silahlarla ve uluslararası yasaklı misket bombalarıyla yapıldı.

4 Ekim’de gerçekleştirilen bir dizi saldırıda dört sivil öldürüldü, onlarca sivil ise yaralandı. Naver Lalayal, Uluslararası Af Örgütü’ne, 69 yaşındaki babası Arkadi’nin bu saldırıda öldürüldüğünü şu sözlerle anlattı, “Annemle babam savaş başladığından beri komşularıyla birlikte bodrumdaki sığınakta kalıyordu ve düzenli olarak banyoyla mutfağı kullanmak için eve çıkıyordu. O sabah babam yukarı çıktı, balkonda durduğu sırada bahçede bir roket patladı, oracıkta öldü ve evin büyük bir kısmı yıkıldı.” Aynı saldırıda, büyük oranda zihinsel ve fiziksel engelli genç bir kadın yaralandı ve travma geçirdi.

Bağımsız bir silah uzmanı, Uluslararası Af Örgütü’nün saldırı bölgesinde bulduğu mühimmat parçalarını inceledi ve bu parçaların büyük olasılıkla İsrail tarafından Azerbaycan’a satıldığı bilinen “EXTRA balistik füzesinin parçaları olduğunu” belirledi.

Şehrin etrafındaki diğer birçok nokta da aynı gün vuruldu. Artık kullanılmayan bir okulun civarı ile Uluslararası Kızılhaç Komitesi ofisinin yakınlarındaki bir bölge de vurulan noktalar arasındaydı.

Stepanakert (Hankendi)’ye düzenlenen diğer saldırılarda, Azerbaycan güçlerinin, şehrin doğu sınırındaki Acil Durum Hizmetleri’ne ait büyük yerleşke de dahil temel altyapıyı kasten hedef aldığı görüldü. 2 Ekim saat 14.00 civarında bir füze, yakınlardaki bir otoparka isabet ederek 25 yaşındaki kurtarma görevlisi Hovhannes Aghajanyan’ı öldürdü, 10 meslektaşını yaraladı ve acil durum araçlarının park edildiği hangara ağır hasar verdi.

27 Eylül’de Martuni (Hocaven)’de dört dakika içinde gerçekleştirilen 12 saldırıdan biri, sekiz yaşındaki Victoria Gevorgyan adlı kız çocuğu öldürdü, iki yaşındaki erkek kardeşi Artsvik’in ise ağır yaralanmasına ve travma yaşamasına yol açtı.  Çocukların annesi Anahit Gevorgyan Uluslararası Af Örgütü’ne şunları söyledi, “Victoria bizim küçük meleğimizdi. Artık yok. […] Küçük oğlum halen uykudan uyanırken gökyüzünde bombalar atan uçaklar olduğunu söylüyor.”

Martakert (Ağdere)’de yaşayan Davit Khachatran, Uluslararası Af Örgütü’ne, 30 Eylül’de bir Grad füzesinin ailesine ait meyve-sebze dükkanının karşısındaki binanın girişine isabet etmesi sonucunda 60’lı yaşlarındaki anne ve babası ile teyzesinin orada hayatını kaybettiğini söyledi. Uluslararası Af Örgütü’nün bölgeyi ziyaret ettiği Aralık ayı ortasında füze halen binanın merdivenlerinde duruyordu.

Marie Struthers, sözlerini şöyle sonlandırdı, “Ermenistan ve Azerbaycan yetkilileri, güçlerinin, sivillerin yaşadığı bölgelerde devamlı olarak ve çoğunlukla sorumsuz bir biçimde ağır patlayıcı silahlar kullanmasına ilişkin acilen bağımsız soruşturmalar başlatmalıdır. Ermenistan ve Azerbaycan liderlerinin güvenlik düzenlemelerini tasarlamaya başladığı bir dönemde bu ihlallerden sorumlu kişilerden hızla hesap sorulması ve ihlallere maruz bırakılan kişilere onarım sağlanması şarttır.”