Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) bugün yayımladığı açıklamada, Arjantin yetkililerinin, tecavüz sonucunda hamile kalan 11 yaşındaki çocuğun zorunlu hamileliği sonlandırmasını engelleyerek hayatını tehlikeye attığını söyledi. UAÖ, çocuğun gizli tıbbi bilgilerini de ifşa eden yetkililerden hesap sorulması gerektiğini belirtti.

UAÖ Amerikalar Direktörü Erika Guevara-Rosas konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Tecavüzden hayatta kalan 11 yaşındaki çocuk yasal kürtaj talebiyle hastaneye girdiğinde, yetkililerin yapması gereken ilk şey çocuğun hayatını ve sağlığını koruma altına almak olmalıydı. Ancak onun yerine yalnızca çocuğun sahip olduğu haklardan faydalanmasını engellemek amacıyla engel üstüne engel koydular” dedi. Rosas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“11 yaşındaki bir çocuğu mecbur olmadığı halde acil sezaryen ameliyata zorlamak korkunç bir adaletsizliktir. Çocuğa verilen psikolojik ve fiziksel zarar, uluslararası hukuk gereğince işkence kapsamına girer.”

Arjantin’in kuzeybatısındaki Tucuman eyaletinde yaşayan ve büyükannesinin partneri tarafından cinsel istismara uğrayan 11 yaşındaki kız çocuğu, Ocak ayında 19 haftalık hamile olduğu anlaşıldığında hastaneye yatırıldı. Kız çocuk ve annesi hemen kürtaj talebinde bulundu. Arjantin’de kürtaj, tecavüz sonucundaki hamileliklerin sonlandırılması için veya kadının ya da kız çocuğun hayatı tehlikede olduğunda yasal olarak uygulanabiliyor.

Bir dizi geciktirme yöntemine başvurarak kürtaj yapmayı defalarca reddeden yetkililer, kız çocuğunun ve annesinin isteğinin dışında hamileliği sonuna kadar sürdürmeye zorladı. Yetkililer ayrıca çocuğun sağlık durumu ve yasal kürtaja erişim talebi de dahil olmak üzere gizli kalması gereken hasta bilgilerini kamuoyuna açıkladı.

UAÖ Arjantin Şubesi Direktörü Mariela Belski, konu hakkında yaptığı açıklamada şu değerlendirmede bulundu: “Bu korkunç vaka, Arjantin yetkilileri tarafından kız çocukların ve kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının sistematik olarak ihlal edildiğinin, seslerinin susturulduğunun ve özgürlüklerinin yok sayıldığının belirtisidir. Bir kez daha, ulusal yasalarla açıkça koruma altına alındığında bile bu temel hakların Arjantin’in dört bir yanında hiçe sayıldığına tanık oluyoruz.”