Türkiye: Anayasa Mahkemesi ‘terör propagandası’ gibi asılsız suçlamalarla karşılaşan akademisyenleri akladı
Anayasa Mahkemesi, Barış İçin Akademisyenler’in 2016’daki barış bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle ‘terör örgütü propagandası yapmakla’ suçlanarak mahkum edilmesinin ifade özgürlüğü haklarının ihlali olduğuna hükmetti. Konu hakkında bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu Milena Buyum şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi başından beri bildiğimiz bir şeyi doğruladı; o da akademisyenlerin barış çağrısı yapan bir bildiriyi imzalamalarının hiçbir şekilde suç teşkil etmediğidir. Barış çağrısı, ifade özgürlüğü hakkı gereğince güvence altında olan meşru bir düşüncedir. Akademisyenlerin barışçıl çağrıda bulunduğu, bildiriyi okuyan herkes için zaten çok netti.”
“Barış bildirisini imzalayan öğretim görevlileri hapis cezasına mahkum edilmek bir yana, ceza yargılamasına bile uğramamalıydı. Türkiye’nin en yüksek yargı organının verdiği bu karardan sonra akademisyenlere yönelik gülünç yargılamalar son bulmalıdır” diyen Buyum, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Anayasa Mahkemesi’nin açıkladığı karar memnuniyet verici, ancak bu karar barış için imza atan yüzlerce akademisyenin keyfi ve adil olmayan bir biçimde yargılandığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Bu kararla birlikte devam eden yargılamalara bir son verilmeli ve daha önceden verilen mahkumiyet kararları bozulmalıdır.”
Arka Plan:
11 Ocak 2016’da yayınlanan bildiri, Türkiye devleti ile PKK arasındaki barış müzakerelerine yeniden başlanması çağrısında bulunuyor ve ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı güneydoğu bölgesinde yürütülen askeri harekatları eleştiriyordu. Toplamda 2.212 akademisyen bildiriyi imzalamıştı.
Aralarında 700’ün üzerinde akademisyen “terör örgütü propagandası yapmak” ile suçlandı, bazıları üç yıla kadar hapis cezasına mahkum edildi. 3 Mart 2019’da İstinaf Mahkemesi bildiriyi imzalayan akademisyenlerden Profesör Füsun Üstel’e verilen bir yıl üç aylık hapis cezasını onadı. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan Üstel, başvurusu sonuçlanmadan mahkemenin infazın durdurulmasına karar vermesiyle birlikte 22 Temmuz’da cezaevinden tahliye edildi. Füsun Üstel, Anayasa Mahkemesi’nin 26 Temmuz 2019’da kararını açıkladığı dosyanın başvurucuları arasında bulunuyor.
Ayrıca, bildiriyi imzalayan yüzlerce akademisyen Türkiye’nin çeşitli devlet ve vakıf üniversitelerindeki işlerinden keyfi olarak ihraç edildi veya istifaya zorlandı. İhraç edilen akademisyenlerden 406’sı iki yıl süren olağanüstü hal döneminde çıkartılan kanun hükmünde kararnameler ile “terör örgütleriyle bağlantılı olmak” gibi muğlak suçlamalarla görevden alındığı için bu kişilerin ömür boyunca kamu sektöründe çalışması da yasaklandı.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’