• Basın Açıklamaları

Afganistan: Rekor sayıdaki sivil ölümleri geri göndermelerin meşruiyetini ortadan kaldırıyor

Uluslararası Af Örgütü bugün bir açıklama yaparak, Afganistan’da sivil ölümleri rekor sayılara ulaşmışken, uluslararası kamuoyunun çatışma ve şiddetten kaçan Afgan halkına sırtını dönemeyeceğini belirtti. Af Örgütü, hükümetlerin Afganistan’a geri göndermeleri durdurması çağrısında bulundu.

Birleşmiş Milletler’in son yayımladığı rakamlara göre, 2018’in ilk altı ayında 1.692 kişi öldürüldü. Bu rakam, on yıl önce kayda alınmaya başlanan ölü sayılarıyla kıyaslanamayacak kadar yüksek. Yine 2018’in ilk altı ayında 3.430 kişi yaralandı.

Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Direktör Yardımcısı Omar Waraich, konuya dair bir açıklama yaparak, “Afganistan’da öldürülen ve yaralanan insanların sayılarına bakarsak, ülkenin güvenli olduğunu ve insanların geri gönderilebileceğini ileri sürmek vicdanlara sığmaz” dedi. Waraich, şöyle devam etti:

“Yaşanan kan gölünü umursamayan ve görmezden gelen devletler, bir zamanlar destek vaadettikleri Afganları şimdi ciddi tehlikeye atıyor, aynı zamanda uluslararası hukuku da açıkça ihlal ediyor.”

Afganistan’da 2014 yılından bu yana her yıl 10.000’den fazla insan öldürüldü veya yaralandı. Bu yıl da şiddetin devam edeceğinden endişeleniliyor. Son yıllarda zorla geri göndermeler arttı ve on binlerce kişi Avrupa Birliği, Türkiye ve diğer ülkelerden zorla geri gönderildi.

Taibeh Abbasi’nin durumu

Afganistan’daki korkunç duruma ragmen, Norveçli yetkililer Taibeh Abbasi ve ailesini sınırdışı etmekte kararlı görünüyor. 19 yaşındaki Afgan vatandaşı Taibeh Abbasi, yakın zamanda Norveç’te liseden mezun oldu.

Lise mezuniyetini ve başarısını kutlamasının üzerinden günler geçmişken, yetkililer Taibeh’nin ülkede kalmak için yaptığı temyiz başvurusunu reddetti. Taibeh hayatında hiç Afganistan’a gitmedi. Hem kendisinin hem de sevdiklerinin güvenliği için endişeli. Tek hayali çalışmalarına devam etmek ve doktor olabilmek. Taibeh’nin ailesi Afganistan’daki savaştan kaçarak önce İran’a sığındı. İran’da ayrımcılığa maruz kalan aile, Norveç’e gelerek sığınma talep etti.

Omar Waraich, “Norveç hükümeti Afganistan güvenliymiş gibi davranamaz. Kendi vatandaşlarına Afganistan’ın belli bölgelerine gitmemeleri için uyarıda bulunuyor. Hatta Norveç’in Kabil’deki büyükelçilik binası silahlı gruplarca saldırıya uğramıştı. Göç konusunda katı olmak adına bir genç kızın hayallerini yok edecek, kızın ve ailesinin hayatını tehlikeye atacak kadar mı gözleri kara?” değerlendirmesinde bulundu.

Taibeh ve ailesinin yanı sıra, Norveç’teki çok sayıda aile sınırdışı edilerek Afganistan’a geri gönderilme tehlikesi altında.

23 yaşındaki sınırdışı edilen kişinin intiharı

Bir başka yürekler acısı hikaye ise, Almanya’nın zorla geri gönderdiği 23 yaşındaki Afgan’ın intihar etmesiydi. 

İntihar eden kişi, Almanya tarafından 4 Temmuz’da zorla geri gönderilen 69 Afgan’dan biriydi. Ancak kimliği tespit edilemedi. Geri gönderildikten altı gün sonra bedeni, Uluslararası Göç Örgütü (International Organization for Migration) tarafından ayarlanan otelde bulundu.

69 Afgan sığınmacının geri gönderileceği haberi, Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından ve 69 yaşına girdiği doğumgününe denk gelecek şekilde, neşeyle duyurulmuştu.

Omar Waraich, “Almanya İçişleri Bakanı’nın yorumları, Avrupalıların Afganların yaşadığı acılara ne derece vurdumduymaz olduklarının bir başka örneği. Almanya yıllarca Afgan halkının insan haklarına saygı duyduğunu söyledi. Şimdiyse, insanların hayatlarıyla oynayarak ucuz politik kazançlar peşindeler” dedi.

Türkiye’den binlerce kişi geri gönderildi

Geçen aylarda Türkiye yetkilileri, uzun ve zorlu yolları aşarak sığınmak için ülkeye gelen binlerce Afgan’ı acımasızca sınırdışı etti. Sığınma talep edenlerin çoğu geldikleri yolda Dayak, taciz ve sömürüye maruz kalmıştı.

Ocak ayından beri Türkiye binlerce Afgan’I geri gönderdi. Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olan Türkiye, daha fazla göçmenin girişini engellemek için İran sınırına duvar örmeye başladı. Mart 2016’da Türkiye hükümeti Avrupa Birliği ile, sığınmacıların Avrupa’ya geçişini engelleyecek bir anlaşma imzalamıştı.

Omar Waraich, “Türkiye çatışmalardan kaçan mülteciler için cömert bir evsahibi oldu. Bu evsahipliğinin, Avrupa Birliği’nin kirli işlerini yapmaya indirgendiğini; sınırdaki kiralık gardiyan gibi hareket ettiğini ve çok zorlu yolları aşarak ülkeye varan kişileri acımasızca geri gönderdiğini görmek üzücü” değerlendirmesinde bulundu.