• Acil Eylem

Afgan Sığınmacı Tabriz Saifi Ciddi Sağlık Riski Altında


İMZACI OLUN

Göç İdaresi Başkanlığı

Sayın Göç İdaresi Başkanı,

Size, Afgan sığınmacı Tabriz Saifi’nin temel ve yaşamsal tıbbi tedaviye eksiksiz olarak erişebilmesini sağlamak üzere acilen müdahale etmeniz için yazıyorum. Gözleri görmeyen ve haftada üç kez diyalize bağımlı olan Tabriz Saifi, tıbbi tedaviye erişimde kısıtlılıklarla karşılaşmaya devam etmektedir ve bu nedenle sağlığı hâlâ tehlike ve risk altındadır.

Bursa Göç İdaresi Müdürlüğü’nün Saifi ailesinin (anne, baba ve üç yetişkin kardeş) uluslararası koruma başvurusunu 28 Şubat’ta reddetmesinin ardından, Tabriz Saifi’nin tıbbi tedavisi kesildi. Sizin de bildiğiniz üzere, daha önce itirazları olumlu sonuçlanan aile bu karara da itiraz etti ve itirazları nedeniyle tıbbi tedavi hizmetleri durduruldu. Bu nedenle, ailenin uluslararası koruma başvurusunun reddedilmesinin tüm olumsuz sonuçları, ailenin itirazı sonuçlanana kadar durdurulmalıdır.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile ailenin avukatlarının müdahaleleri ve daha önce kurumunuza yapılan çağrılar üzerine Tabriz Saifi 19 Mart’tan bu yana, otobüsle iki vesaitle gidebildiği ve iki saatte ulaşabildiği bir hastanede de olsa ücretsiz diyaliz tedavisi görebilmektedir. Yorucu bir işlem olan diyalizin ardından evine taksi ile dönmesi gerekmekte ve bu durum ciddi bir mali yük oluşturmaktadır. Ücretsiz diyaliz hizmetine erişimi olumlu bir adım olsa da Tabriz Saifi hâlâ büyük bir sıkıntı çekmektedir.

Ayrıca, Tabriz Saifi yakın zamanda ampute edilen iki parmağı için de tedaviye ihtiyaç duymaktadır; ancak bunun için tedavi görmemekte ve gerekli ilaçlara ücretsiz olarak erişememektedir.

Sizi, Türkiye’nin sağlık hakkını da içeren insan hakları yükümlülükleri doğrultusunda, Tabriz Saifi’nin ücretsiz tıbbi tedavi hizmetlerine eksiksiz erişimini yeniden tesis etmek ve haftada üç kez ücretsiz olarak böbrek diyalizine girebilmesini ve ciddi sağlık durumu için gerekli diğer tüm tıbbi tedavi türlerine erişebilmesini sağlamak üzere acilen harekete geçmeye çağırıyorum.

Saygılarımla,


Tabriz Saifi, kronik diyabet hastası, gözleri görmeyen ve haftada üç kez böbrek diyalizine girmesi gereken bir Afgan sığınmacı. 

28 Şubat'ta Bursa Göç İdaresi Saifi ailesinin uluslararası koruma başvurusunu ikinci kez reddetti.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve ailenin avukatlarının müdahaleleri ve Bursa Göç İdaresi’ne yapılan çağrılar üzerine Saifi 19 Mart’tan bu yana, otobüsle iki vesaitle gidebildiği ve iki saatte ulaşabildiği bir hastanede ücretsiz diyaliz tedavisi görebilmektedir. 

Ancak, yorucu bir işlem olan diyalizin ardından evine taksi ile dönmesi gerekmekte ve bu durum ciddi bir mali yük oluşturmaktadır. 

Ücretsiz diyaliz hizmetine erişimi olumlu bir adım olsa da Tabriz Saifi hâlâ büyük bir sıkıntı çekmektedir ve yakın zamanda ampute edilen iki parmağı için tedavi görmemekte ve gerekli ilaçlara ücretsiz olarak erişememektedir.

Afgan sığınmacı Tabriz Saifi19 Mart’tan bu yana, Bursa’daki evinden uzakta bir hastanede de olsa, haftada üç kez böbrek diyalizine girebilmektedir. Bu gelişme, Saifi’nin diyabet hastalığı nedeniyle ampute edilen iki parmağı için temel ilaç ve tedaviyi kapsamadığından tıbbi tedaviye erişimini yalnızca kısmen tesis etmektedir. Göç İdaresi Başkanlığı, Saifi’nin çoklu sağlık ihtiyaçlarının tam anlamıyla karşılanması için tıbbi tedaviye eksiksiz erişimini sağlamalıdır.

Arka Plan 

Tabriz Saifi 29 yaşındadır ve kronik böbrek hastasıdır. Hastalığı nedeniyle haftada üç kez diyalize girmesi gerekmektedir. Ayrıca görme yetisinden tamamen yoksundur ve annesinin, babasının ve iki kardeşinin desteğine bağlı durumdadır.

Saifi’nin ailesi, Temmuz 2021’de, baba Nasruddin Saifi’nin Afganistan’da daha önce işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakılmış olması ve bu tecrübenin tüm aile bireyleri üzerindeki etkileri nedeniyle Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na tıbbi ve psikososyal destek başvurusunda bulundu ve halihazırda bu destekten yararlanmaktadırlar.

Şubat 2017’de Nasruddin Saifi tüm ailesi adına uluslararası koruma başvurusu yaptı. Başvuru Şubat 2021’de, Yalova İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından reddedildi. Aile, Bursa İdare Mahkemesi’nde karara itiraz etti ancak mahkeme Saifi ailesinin uluslararası koruma başvurusunun reddedilmesi kararını onadı. Üst mahkemeye yapılan itiraz üzerine bölge idare mahkemesi, İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün kararını bozdu. Aile hâlâ uluslararası koruma başvuru sahibi ve sığınmacı statüsündedir.

Ailenin uluslararası koruma başvurusu 28 Şubat 2025’te, Tabriz Saifi ile yapılan mülakatın ardından, esas başvuru sahibi Saifi’nin babası olduğu halde ikinci kez reddedildi. Ailenin avukatları, Tabriz Saifi’ye gözlerinin görmemesi nedeniyle okuyamadığı bir belgenin imzalatılması da dahil olmak üzere mülakatla ilgili birçok ciddi usulsüzlüğe dikkat çekti.

Türkiye’nin 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca, uluslararası koruma başvuru sahibi, uluslararası koruma talebinde bulunan ve henüz başvurusu hakkında son karar verilmemiş olan kişi olarak tanımlanmaktadır. Kanunun 80/e Maddesi de yine, uluslararası koruma başvurusunun reddedilmesi kararına itiraz eden kişinin ülkede kalma hakkı olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Türkiye, uluslararası insan hakları sözleşmelerini imzalamış bir ülke olarak, hassas durumdaki kişilerin sağlık hakkını güvence altına almakla ve onları korumakla yükümlüdür.