Af Örgütü Uluslararası Sekretaryası'ndaki protesto hakkında açıklama
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi olarak Londra’daki Uluslararası Sekretarya ofisimizde yaşanan olayları derin üzüntüyle takip ettik.
Cezaevinde kötü muamele ve hak ihlali iddialarıyla açlık grevine giren kişilerle ilgili daha önce de talepler almıştık. Bu taleplere cevap olarak;
Uluslararası Af Örgütü olarak süreci takip ettiğimizi ve açlık grevlerine daır yürüttüğümüz araştırmaların sürdüğünü,
Uluslararası Af Örgütü’nün hapishanelerde hücre hapsi, tecrit ve izolasyona kesinlikle karşı olduğunu ve bu uygulamaları koşulsuz olarak tutuklu ve hükümlü haklarının ihlali olarak kabul ettiğini,
Uluslararası Af Örgütü’nün ilkeleri gereği insan hakları ihlallerini bağımsız ve tarafsız olarak tespit etmesi gerektiğini,
tespit edilen hak ihlaline uğrayan kişilerin bizzat veya yasal temsilcileri aracılığıyla raporlama ve durumun kamuoyuyla paylaşılmasına dair rıza bildirmeleri gerektiğini açıkladık.
24 Nisan 2019 tarihinde, Londra’daki Uluslararası Sekretarya ofisimize gelen bir grup protestocu, açlık grevi ve tecrit konuları ile ilgili oturma eylemi başlattı. Uluslararası Sekretaryamız, binaya izinsiz girilmesini istenmeyen bir durum olarak görse de, tüm insan hakları ihlallerin bildiren kişi veya gruplara olduğu gibi diyalog kapısını açık tuttu ve oturma eylemine katılanlara bunu tekrar tekrar bildirdi. Protestocular tarafından verilen bilgileri değerlendirme fırsatı bulduktan sonra bir heyetle tekrar görüşme önerisi yapıldı. Lobide oturma eylemini sürdüren protestoculara eylemlerini barışçıl olarak sürdürdükleri sürece müdahale edilmeyeceği defalarca belirtilmiş, bu sırada temel ihtiyaçlarını ofis yakınlarında nerelerden giderebilecekleri de izah edilmiştir. Üç gün boyunca süren oturma eylemi sırasında da herhangi bir müdahalede bulunulmamış, yalnızca çalışanların ve çalışmalarının güvenliğini sağlamak için binanın geri kalan kısmına giriş izni verilmemiştir. Eylemlerini binanın giriş kısmında gerçekleştiren protestocuların temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri bina dışındaki yerlere erişimleri engellenmemiştir.
Buna rağmen üzülerek belirtmeliyiz ki, dün gece protesto barışçıl niteliğini kaybetmiştir. 26 Nisan günü gece yarısına doğru 80’den fazla kişiden oluşan bir grup binanın önüne gelmiş ve yaklaşık 40 kişi binaya zorla girdikleri esnada bir güvenlik görevlisi tartaklanmış, yere düşmüş ve güvenlik görevlisinin ezilmesine neden olunmuştur. Çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini tehdit eden bu durum sonrasında polis Uluslararası Sekretarya ofisine gelmiştir.
Zor kullanarak binaya giren protestocuların binayı terk etmesini talep eden polis, bu talebi reddedenleri gözaltına alarak binadan çıkarmıştır. Uluslararası Af Örgütü gözaltına alınanların durumu konusunda yetkililerle irtibattadır ve bu açıklamayı yeni bilgi edinildikçe güncelleyecektir.
Ne olmuştu?
24 Nisan günü bir grup protestocu Uluslararası Af Örgütü’nün Londra’daki Uluslararası Sekretarya Ofisi’nin lobisinde endişelerini dile getirdikleri bir saat süren bir görüşmenin ardından oturma eylemi başlattı. Sekreterya yetkilileri protestocularla görüşmelerinde, eylemlerinin barışçıl olduğu sürece meşru olduğunu belirtirti. 25 Nisan günü yaklaşık 30 kişi ilk gruba katılmak üzere zorla resepsiyon alanına geçti.
Öngörülemeyen katılımlar nedeniyle önlem olarak, 300’den fazla çalışanın sağlığı, güvenliği ve esenliğini koruma altına alabilmek için tüm dünyada sürdürülen insan hakları çalışmalarının aksaması pahasına protestoculara müdahale edilmedi ve 25 Nisan Perşembe günü saat 4’ten itibaren ofisin çalışmalarına bir gün ara verildi.
26 Nisan Cuma günü öğleden sonra protestocu sayısı 9’a düştü. Fakat gece geç saatlerde 80’den fazla kişi ofis binasının önünde geldi. Bunlardan yaklaşık 40 tanesi zorla binaya girdi ve o esnada ofisin güvenlik görevlisi tartaklandı.
Grup, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’deki hapishanelerde süren açlık grevleri de dahil olmak üzere birtakım konularda açıklama yapmasını talep ediyordu. Uluslararası Af Örgütü verilen bilgileri incelemek ve teyit etmektedir.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir