• Haberler

ABD’nin ölümcül SİHA saldırılarına Avrupa destek veriyor

HARİTA İÇİN TIKLAYIN

ABD, kendi deyimiyle “Teröre Savaş” açtığından başladığından beri en az yedi ülkede (Afganistan, Pakistan, Libya, Yemen, Somali, Irak ve Suriye) yüzlerce kez öldürücü silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısı gerçekleştirdi.

Araştırmacı Gazetecilik Bürosunun açıkladığı verilere göre ABD’nin 2004’ten beri Afganistan, Pakistan, Somali ve Yemen’de gerçekleştirdiği SİHA saldırılarında 1.551 sivil öldürüldü. Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) ve diğer kuruluşlar, bazı SİHA saldırılarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve hukuk dışı infaz ya da savaş suçları kapsamına girebileceğini ortaya çıkardı.

SİHA saldırılarının ayrıntıları gizli tutulduğu için çok sayıda Avrupa devletinin ABD’nin gerçekleştirdiği SİHA saldırılarına önemli ölçüde destek verdiğinin farkında olmayabilirsiniz.

Oysa gerçekte ABD’ye ait SİHA’ların operatörleri, Kuzey Denizi’nden Somali Yarımadasına kadar uzanan çok geniş ve karmaşık bir istihbarat paylaşımı ağı, haberleşme altyapısı ve gözetleme sisteminden faydalanıyor. ABD’nin SİHA saldırılarına destek veren ülkeler arasında şu ülkeler ön plana çıkan ülkeler şöyle:

BİRLEŞİK KRALLIK

Birleşik Krallık’ın sağladığı istihbarat, ABD’nin SİHA operasyonları için çok büyük önem taşıyor. İngiltere ısrarla sadece belirlenmiş çatışma bölgelerinde SİHA saldırıları gerçekleştirdiğini ifade etse de; medya ve sivil toplum örgütleri ABD’nin İngiltere istihbarat servisi tarafından sağlanan bilgileri, Yemen ve Pakistan da dahil olmak üzere çatışma bölgeleri dışında SİHA saldırılarının hedeflerini belirlemek için kullandığını gösterdi. Haberleşmelerin dinlenmesi de ABD’ye sağlanan istihbarat bilgileri arasında yer alıyor.

Ayrıca, Birleşik Krallık’taki en az dört askeri üs, ABD’nin SİHA programına çok önemli iletişim ve istihbarat altyapısı sağlıyor. Bunlardan biri olan RAF Croughton, Cibuti’deki ABD askeri üssü Camp Lemonnier ile doğrudan fiber-optik haberleşme hattına sahip. ABD, Yemen ve Somali’deki SİHA saldırılarının birçoğunu bu üsten gerçekleştiriyor.

ALMANYA

ABD Hava Kuvvetlerinin başlıca üslerinden biri olan Ramstein Hava Üssü, Almanya’nın güneybatısında bulunuyor. ABD’nin ve dünyanın her yerinde mevcut merkezler arasındaki karmaşık bir ağın tam kalbinde yer alan Ramstein, ABD’nin SİHA programında çok önemli bir rol oynuyor.

Ayrıca Ramstein, ABD’nin SİHA programının olmazsa olmazı sayılan GILGAMESH isimli konum belirleme sistemine sahip. GILGAMESH, SİHA’ların alt kısmına yerleştirilen bir cihazı, hedefin cep telefonu sinyalini kendisinin haberi olmaksızın bu cihaza bağlanmaya zorlayan sahte bir cep telefonu alıcısına dönüştürüyor. Bu da kişinin bulunduğu konumun kesin olarak belirlenmesini mümkün kılıyor.

Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın (NSA) eski çalışanı ve NSA’nın dinleme bilgilerini ifşa eden Edward Snowden’ın kamuoyuna açıkladığı belgelere göre Almanya’nın yabancı istihbarat servisi, “devasa boyutta bağlantı verisini” düzenli olarak ABD’ye veriyor. Telefon numaraları, e-posta adresleri ve IP bağlantılarını da kapsayan bu verilerin tümü, SİHA saldırılarında hedeflerin konumlarını belirlemek için kullanılmaya müsait bilgiler.

HOLLANDA

Mart 2014’te çıkan medya haberleri, ABD’nin Somali’deki Eş Şebab silahlı örgütüne üye olduğundan şüphelendiği kişileri hedef almak amacıyla Hollanda’nın topladığı verileri kullandığını ortaya çıkarmıştı. Bu haberler, Edward Snowden’ın kamuoyuna açıkladığı belgeler ile Hollanda hükümetinin telefon konuşmaları kayıtlarından oluşan 1.8 milyon üstveriyi ABD’ye verdiğini daha sonraki bir tarihte kabul etmesine dayanıyordu.

2015’te, iki Somalili çoban savaş suçlarından sorumlu tuttukları Hollanda hükümetine karşı yasal girişim başlattı. Çobanlar, Hollanda’nın sağladığı istihbarat bilgilerinin ABD tarafından bilinen bir Eş Şebab liderini Ocak 2014’te gerçekleştirilen bir SİHA saldırısıyla hedef almak üzere kullanıldığını, bu liderin zarar görmeden kurtulduğunu (bir sonraki saldırıda öldürülmüştü), ancak çobanlardan birinin genç yaştaki iki kızının saldırıda öldürüldüğünü ileri sürüyor.

İTALYA

Sicilya’daki Sigonella hava üssü, ABD’nin Kuzey Afrika’da yürüttüğü harekatlar açısından çok büyük bir stratejik ve askeri önem taşıyor. İtalya hükümeti Ocak 2016’da ABD’nin Sigonella üssünden SİHA kaldırmasına izin verdi.

Yapılan anlaşma, bu izni kendisini İslam Devleti (İD) olarak adlandıran silahlı gruba karşı Libya’da gerçekleştirilecek ‘savunma’ amaçlı saldırılarla sınırlandırdı. Fakat ABD, SİHA saldırılarını haklı göstermek için meşru müdafaa kavramını oldukça geniş bir anlamda kullanıyor.

Birbirini izleyen ABD yönetimleri, neyin tehdit oluşturduğu ve neyin meşru müdafaa kapsamına girdiğine ilişkin tanımları aşırı derecede genişleterek tüm dünyayı bir savaş alanı olarak görme hakkını savundu.

İtalya’nın hangi koşullarda ABD’nin İtalyan topraklarından SİHA saldırıları düzenlemesine izin verdiğiyle ilgili kamuoyuna açıklanan hiçbir resmi bilgi yok.

Uluslararası hukuk gereğince SİHA programına önemli ölçüde destek sağlayan Avrupa devletleri hukuk dışı saldırılara destek vermekten sorumlu tutulabilir.

Avrupa’nın desteği ile belirli saldırılar arasında kesin bir şekilde bağlantı kurmamız, kısmen verilen desteğin etrafında yaratılan gizlilik nedeniyle mümkün olmasa da ABD’ye ait SİHA’ların hukuk dışı öldürmelerde kullanılmış olabileceğine ilişkin tehlikenin çok büyük olduğunu ve bu tehlikenin Başkan Trump yönetiminde daha da arttığını biliyoruz.

Başkan Trump’ın SİHA operasyonlarını önemli ölçüde genişletmenin yanı sıra Obama’nın başkanlığı sırasında yurtdışında SİHA ve öldürücü kuvvet kullanımı üzerinde uygulanan korumaları da geri çektiğine ilişkin haberler medyada yer aldı. Bu durumun hukuk dışı öldürmeleri ve sivillere yönelik tehditleri arttırması oldukça muhtemel.

Gittikçe büyüyen bu tehlike göz önünde bulundurulduğunda SİHA programına destek veren Avrupa devletlerinin üstlendikleri roller hakkında daha şeffaf olmaları aciliyet kazanıyor. UAÖ, bu devletlerin insan hakları ihlalleri ve hukuk dışı öldürmelere destek vermelerini engellemek üzere çok dikkatli bir şekilde önlem alınması çağrısı yapıyor. Ayrıca bu devletler, insan hakları ihlalleri ve hukuk dışı öldürmelere destek verildiğine dair iddialar söz konusu olduğunda bağımsız soruşturmaların yapılmasını da sağlamalıdır.

Başkan Trump’ın SİHA programını genişletmeye hazırlandığı bu günlerde Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda ve İtalya acilen ABD’ye sağladıkları ölümcül desteği bir kez daha düşünmelidir.