AB, ülke "Kendini Toparlayana" Kadar Bulgaristan'a Sığınmacıların Sevk Edilmesini Yasaklamalı

Uluslararası Af Örgütü Avrupa ülkelerinin, Bulgaristan dehşet verici kabul koşullarını gerçekten iyileştirene ve derinden sorunlu olan sığınma prosedürlerinin üzerine eğilene kadar hiçbir sığınmacıyı Bulgaristan'a göndermemesi gerektiğini söyledi. 

1 Nisan'da Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (BMMYK/UNHCR) Ocak ayında Bulgaristan'a sığınmacıların tüm sevklerinin askıya alınması çağrısından sonra sorun ile ilgili pozisyonunu açıklayacak. Kabul merkezlerindeki kötü koşulları ve mültecilere genel olarak muameledeki sorunları aktarmıştı.

Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktör Yardımcısı Jezerca Tigani, "Konu umutsuz bir şekilde yardıma ihtiyacı olan erkek, kadın ve çocukların sorumluluğunu almaya geldiğinde Bulgaristan hala büyük ölçüde 'hedefi tutturamadı'" diye konuştu. 

Avrupa Birliği (AB) düzenlemeleri uyarınca, eğer AB'ye girdikleri ilk ülke oysa, sığınmacılar rutin bir şekilde Bulgaristan'a döndürülebiliyor.

Bu ay Bulgaristan'a yapılan bir ziyarette Uluslararası Af Örgütü, bazı gelişmelere rağmen, bazı kabul merkezlerinde yaşam koşullarının hala yetersiz olduğunu gözlemledi.

Tigani, “Bulgaristan yetkilileri kabul tesislerini düzeltmeye başladı ama hala sistematik yetersizliklerle baş etme konusunda başarısızlar. Bunların arasında sığınma prosedürlerindeki başarısızlık ve aşırı kalabalık olması, kötü temizlik koşulları ve yetersiz gıda uygulaması bulunuyor" dedi.

Türkiye - Bulgaristan sınırına 45 kilometre uzaklıkta olan Harmanli'da bulunan bir kabul merkezindeki tüm mülteciler, çadırlarından Voenna Rampa'daki kısmen yenilenmiş, tuvaletleri ve duşları olan binalara geçti. İnşaat çalışmaları devam ediyordu.

Fakat Harmanli'da aşırı kalabalık olma durumu devam ediyor; yedi metre karelik konteynırlarda yedişer kişi yaşıyorlar. Voenna Rampa'da 600 kadar kişi altı duşu ve 12 tuvalet var. Yetkililer yeniden inşa edildikten sonra her 17 kişi için bir tuvalet, her 62 kişi için de bir duş olacağını söyledi.

Binlerce erkek, kadın ve çocuk, özellikle Suriye'den, Türkiye sınırından Bulgaristan'a 2013'ün son üç ayında giriş yaptı. Fakat o zamandan beri, Bulgaristan sınırlarını neredeyse kapattığı ve bölgede yaklaşık 1500 ek polis memuru görevlendirdiği için sayılar belirgin bir şekilde düştü.

Bulgaristan sınırını düzensiz bir şekilde her kim geçerse doğrudan alıkonulup eleme mülakatları için bir "dağıtım merkezi"ne gönderiliyor. Sığınmacılar da alıkonulup Devlet Mülteciler Ajansı'nın işlettiği bir kabul tesisine gönderilene kadar merkezlerde tutuluyor. Bu da bekleyen insanların sürekli üst üste yığılmasına yol açtı.

Bulgaristan yetkilileri son birkaç ayda Devlet Mülteciler Ajansı'nın kapasitesini geliştirdiğini ve sığınma talepleri ile başa çıktığını, daha hızlı kayıt süreçleri gerçekleştirdiklerini iddia ediyor. Bu gelişmeyi memnuniyet verici bulmakla beraber, Uluslararası Af Örgütü bunun sebebinin sınırların kapatılması ile başvuru sayısının düşmüş olmasıyla ilgili olduğuna inanıyor.

Tigani, "Bulgaristan'ın gerçekleştirdiği gelişmeler, açık bir yaranın üzerine bir yara bandı yapıştırmaktan daha etkili değil. Daha fazla şey yapılması gerekiyor. BMMYK, AB ülkelerinden Bulgaristan'a sığınmacıları göndermeyi askıya alma konusunda çağrı yapmaya devam etmeli. Sisteme dair radikal gelişmeler olmadan bu alıkonulma merkezlerindeki insanların içinde bulunduğu kötü koşulların önü alınamamaya devam edecek" dedi.