AB-Türkiye Zirvesi: Mülteci haklarını görmezden gelmeyin

Belçika'nın başkenti Brüksel'de bugün gerçekleşecek AB ve Türk liderler toplantısı öncesi, Uluslararası Af Örgütü mülteci ve sığınmacıların durumuyla ilgili uyarıda bulundu. Yapılan açıklamada, "Avrupalı liderlerin, AB'ye doğru hareket eden mülteci ve sığınmacıları durdurmak için Türkiye'yi sınır bekçisi olarak kullanma teşebbüsü, savaştan ve zulümden kaçan insanlara karşı sorumluluklarından yan çizmek için yapılan tehlikeli ve kasıtlı bir manevradır" denildi.


AB'nin mülteci krizini çözme çabaları, mültecilerin korunması ve destek için sorumluluk paylaşımı yerine, mülteci ve sığınmacıların Türkiye'de kalmalarının sağlanmasına odaklanmaktadır.


Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktör Vekili Gauri van Gulik, Türkiye'yi 'güvenli üçüncü ülke' olarak kullanmanın absürt olduğunu söyledi ve devam etti: "Pek çok mülteci hala korkunç koşullarda yaşıyor, bazıları Suriye'ye geri sınırdışı edildi. Ve hatta güvenlik güçleri sınırı geçmeye çalışan Suriyelileri vuruyor."

Uluslararası Af Örgütü, Ekim 2015'te AB-Türkiye Ortak Eylem Planı kabul edildiğinden beri, Türkiye tarafından gerçekleştirilen mülteciler ile sığınmacıların yasadışı alıkonmaları ve sınırdışı edilmelerini belgelemiştir. Uluslararası Af Örgütü Türkiye'den Suriye'ye zorla geri gönderilen mültecilere dair bilgiler almaya devam etmektedir.

Suriyeli mültecileri konaklamalarına yönelik Türkiye'nin olumlu çabalarına rağmen, pek çok mülteci umutsuz koşullarda yaşamakta ve yüzbinlerce Suriyeli çocuk resmi eğitim almamaktadır. Diğer ülkelerden sığınmacılar da benzer problemlerle karşılaşmakta ve mülteci statüsüne sahip olmalarına yönelik başvuruları işleme tabi tutulmadan yasal boşlukta kalmaktadırlar.

AB ise şu anda Türkiye'ye, AB-Türkiye göç eylem planının bir parçası olarak üç milyar euro önermektedir.

Gauri sözlerine şöyle devam etti: "Eğer AB böylesine devasa ve hayli ihtiyaç duyulan bir miktarı Türkiye'ye devredecek ise, bu miktarın mülteciler için harcanacağına ve mevcut insan hakları ihlallerinin duracağına yönelik garantilerle gelmelidir."

Türkiye zaten üç milyona yakın mülteciyle dünyada en çok mülteci ağırlayan ülkedir. Sayısı onbinleri bulan pek çok mülteci ise Türkiye sınırına ulaşmıştır ve güvenlik arayışındadır. BMMYK'nin verilerine göre, 1 Ocak 2016'dn itibaren deniz yoluyla Türkiye'den Yunanistan'a geçen mültecilerin yüzde 91'i Suriye, Afganistan veya Irak'tan gelmektedir. Ve yüksek ihtimalle uluslararası korunma ihtiyacı duymaktadır.

Gauri sözlerini şöyle tamamladı: "Mülteci ve sığınmacılar için sorumluluğun halihazırda üç milyon mülteciyi ağırlayan bir ülke tarafından tek başına gerçekleştirilmesinin beklenmesi kabul edilemez."