Bizim söyleyecek çok sözümüz, kararlı bir dayanışmamız var!
Kadınlara yönelik her önemli günde ağız dolusu sözler veriliyor, şiddet kınanıyor, ceza indirimleri lanetleniyor, en yakın zamanda çıkacak yeni planlar programlar anlatılıyor. Ama sözler eyleme bir türlü geçmiyor! Bizim, bu ülkede yaşayan toplumsal cinsiyet eşitliğinin savunucuları olarak, boş vaatlere söyleyecek sözümüz çok.
Uluslararası Af Örgütü olarak, Türkiye yetkililerine çağrımızdır:
Kadına yönelik şiddetin son bulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için derhal harekete geçin!
Kadına yönelik şiddet bir kader değil, şiddete son verilebilir. Biliyoruz.
Devletler ve hükümetler her bir kadını korumak, şiddete maruz kalmasını önlemekten sorumludur. Bu sorumluluk etkin olarak kullanıldığında, kadınların lehine gerçek reformlar yapılıp uygulandığında, erkekleri üstün gören anlayışa hiçbir koşulda taviz verilmediğinde, hukuk ve adalet şiddete maruz bırakılan kadınlardan yana olduğunda şiddeti önlenebilir olduğunu hep beraber göreceğiz.
“Türkiye, Sözlerini Eyleme Geçir: Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Yükümlülüğü” başlıklı raporumuzda da okunabileceği gibi, eşitlik ve şiddetten uzak bir yaşam sürme hakkı için önümüzdeki en büyük engel, siyasi iradenin eksikliğidir.
Kadınlar hayatları için sürekli tedirgin olmak istemiyor; her güne bir kadın cinayeti haberi ile uyanmak, onları koruması gereken sözleşmeyi savunmak zorunda bırakılmak istemiyor. Sadece haklarını istiyor.
Türkiye devletinin, boş vaatlerde bulunmayı bırakıp kadınların ve kız çocukların yaşama hakkı ile ayrımcılık, şiddet, işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz kalmama hakkına saygı göstermesini, bu hakları korumak ve gereğini yerine getirmek için atması gereken ve uluslararası hukuk gereğince atmak zorunda olduğu adımları atmasını istiyoruz.
Bunları elde edene kadar da durmayacağız, gücümüzü birlikteliğimizden, çoğunluğumuzdan, kararlılığımızdan ve en önemlisi dayanışmamızdan alıyoruz.
Çağrımızdır:
-
Taraf olduğunuz sözleşmeleri terk etmek yerine, etkili uygulanmasına çalışın
-
Siyasi demeçlerinizdeki ayrımcı ve cinsiyetçi dili derhal değiştirin
-
Barışçıl protesto hakkını, hukuksuz gerekçelerle engellemek yerine, güvence altına alın
-
Koruma ve temel hizmetlere erişimi güçlendirin, bu hizmetlerden yararlanın önündeki engelleri kaldırın
-
Kadınların şiddetten uzak bir yaşam sürme hakkı için etkin adımlar atın
-
Adalet ve onarım süreçlerini iyileştirin, buralarda maruz kalınan basmakalıp düşüncelere dayalı uygulamalara hemen müdahale edin
-
Kadın ve kız çocukların zorla evlendirilmesini durdurun
-
Erkek egemen zihniyetten vazgeçilmesi için önce feministleri dinleyin, toplumsal cinsiyet eşitliği savunucularıyla hareket ederek bütüncül politikalar geliştirin
-
Boş vaatleri bırakın, artık eylemlere geçin
Blog
- İnsanlığın geleceğini güvence altına almak için küresel olarak harekete geçmeliyiz
- 2024’ün ilk yarısında elde edilen insan hakları kazanımları
- Gazze'de acil bir ateşkes, uluslararası toplumun kendisini yeniden yaratması için bir zorunluluktur
- “Temas kurmak, güvenli alanlar yaratmak ve varoluşumuzu kutlamak için Trans Onur Yürüyüşü’ne ihtiyacımız var”
- Oyun Fransa için değişmiyor: Paris Olimpiyatları ve sporda başörtüsü yasağı
- Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Yeri Galatasaray Meydanı’dır!
- Bölünmez Bütünün Bölünmez Bütün Mücadelesi
- İşgal Altındaki Filistin Topraklarında İsrail’in Apartheid Rejimi