2024’ün ikinci yarısında elde edilen insan hakları kazanımları
Bu yıl pek çok insan hakları kazanımıyla başladı ve dünyanın dört bir yanında insanlar yıl boyunca değişimin mümkün olduğunu kanıtlamaya devam etti. Yasaların değiştirilmesinden zor durumdaki insanların desteklenmesine ve adaletin tesis edilmesine kadar, son altı ayda başarılan olumlu değişikliklerin sizi cesaretlendireceğini umuyoruz.
Temmuz
Fransa: Uluslararası Af Örgütü’nün Paris Olimpiyat Oyunları öncesinde yayımladığı brifing, başörtülü Fransız kadın sporcuların yarışmalara katılmasının yasaklanmasının, uluslararası insan hakları hukukunu nasıl ihlal ettiğini ortaya koydu. Ekim ayında, yasağı “orantısız ve ayrımcı” olduğu için şiddetle eleştiren ve Fransa’yı yasağı kaldırmaya çağıran BM yetkilileri raporumuza atıfta bulundu.
© Catalina Martin-Chico/Panos Pictures
Gambiya: Gambiya parlamentosu, kadın genital sakatlanmasını yasaklayan 2015 tarihli Kadın Yasası’nın (Değişiklik) iptalini isteyen yasa tasarısını reddetti. Uluslararası Af Örgütü, Gambiyalı sivil toplum örgütlerini destekleyerek basın açıklamaları, röportajlar ve Gambiya yetkililerine yönelik savunuculuk mektuplarıyla tasarının reddedilmesi için çalıştı.
Güney Kore: Güney Kore Yüksek Mahkemesi, eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlerle aynı sağlık sigortası yardımlarından yararlanma hakkı olduğunu doğrulayan önemli bir karar verdi. Karar, Uluslararası Af Örgütü Kore Şubesi’nin davaya ek bilgi sağlayan yasal başvurularının somut etkisini gösterdi.
© Amnesty South Korea
Suriye: Kuzeydoğu Suriye’deki özerk yetkililer, Uluslararası Af Örgütü’nün nisanda yayımladığı Bilanço: Kuzeydoğu Suriye’de Gözaltında Adaletsizlik, İşkence ve Ölümler başlıklı raporunda yer verilen en önemli tavsiyelerden biri doğrultusunda, tamamen haksız yargılamaların ardından sözde ‘terör’ suçlarından cezalandırılan erkekler, çocuklar ve kadınlar için kapsamlı bir af ilan etti. Bu afla, şiddet içermeyen suçlar işlemiş olan yaklaşık 4 bin 200 Suriyeli ya serbest bırakılacak ya da cezaları yarıya düşürülecek.
Ağustos
Benin: Uluslararası Af Örgütü 2023’te, Benin’de mahkumların hijyen koşullarından yoksun, aşırı kalabalık koğuşlarda kaldığına, temiz suya ve tıbbi tedaviye erişimlerinin engellendiğine ve Ocak ile Temmuz 2023 arasında dört cezaevinde en az 46 kişinin bu nedenle hayatını kaybettiğine dikkat çekmişti. Açıklama, yerel ve uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. 19 Ağustos’ta muhalefet milletvekilleri, hükümete cezaevlerindeki ölümler, sağlık hizmetlerine erişim ve beş yıllık yasal sürenin üzerindeki tutukluluklarla ilgili sorular yöneltti. Eylülde, İnfaz Kurumları Genel Müdürü cezaevlerindeki aşırı kabalığı ve kötü tutukluluk koşullarını doğruladı. Aynı ay, BM Bangkok Kuralları çerçevesinde cezaevi yöneticileri ve revir çalışanlarına tutuklulara muamele konusunda eğitimler verildi.
Finlandiya: Uluslararası Af Örgütü Finlandiya Şubesi, çevre örgütleri ve Sami Gençlik Örgütü, Finlandiya hükümetini yetersiz iklim tedbirleri nedeniyle dava etmeye hazırlanıyor. Kurumlar, hükümetin eylemsizliğinin, 2035 yılına kadar karbonsuzlaşmaya ulaşmak konusundaki iddialı hedefleri nedeniyle uluslararası alanda takdir gören ulusal İklim Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini ve devletin yerli Sami halkının hakları da dahil insan haklarını korumak konusundaki yasal yükümlülüklerine aykırı olduğunu savunuyor. Dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin KlimaSeniorinnen/İsviçre davasında verdiği çığır açıcı kararı temel alıyor.
Mozambik: 2020’de altı protestocu, Banhine Ulusal Parkı yakınında polis tarafından vurularak ağır yaralanmıştı. Bir yıl sonra, Uluslararası Af Örgütü’nün Kriz Müdahale Programı, olaya ilişkin kapsamlı bir soruşturma çağrısında bulunan yeni bir araştırma yayımladı. Araştırma, hükümetin dava sürecini başlatmasını sağladı ve Ağustos 2024’te altı polis memuru suçlu bulundu.
Polonya: Cesur kadınların, cinsel saldırıdan hayatta kalanların ve müttefiklerinin yıllar süren mücadelesi sonucunda Polonya, tecavüzün tanımında cebir veya şiddet kullanımı yerine “onayın” esas alınmasını kabul etti. Böylelikle Uluslararası Af Örgütü tarafından incelenen 31 Avrupa ülkesi arasından tecavüzü onaysız cinsel ilişki olarak tanımlayan 19. ülke oldu.
©Amnesty International
Tayvan: Uluslararası Af Örgütü Tayvan Şubesi’nin desteğiyle, 1987’de Kinmen’de, Tayvan ordusu tarafından hukuksuzca öldürülen 24 Vietnamlı sığınmacının aile üyeleri, hükümet tarafından hakikat ve uzlaşma aramak üzere ilk kez Tayvan’ı ziyaret etmeye davet edildi.
Öldürülen sığınmacılardan birinin yakını olan Tran, kapsamlı bir mülteci koruma programı olmasının önemini vurgulayarak, şunları ifade etti: “Tayvan hükümeti ve halkından, mültecilerin Tayvan’ı ikinci ve nihai yurtları olarak görmelerine izin vermelerini rica ediyorum. Lütfen artık onları geri çevirmeyin.”
Tayland: Ağustos 2024’te Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 22. Maddesi üzerindeki çekincesini kaldırarak, mülteci çocukların koruma ve insani desteğe eşit erişimini güvence altına aldı.
Eylül
Bulgaristan: Uluslararası Af Örgütü’nün en yeni şubesi, eylülde iki kampanya başarısını kutladı. Sivil toplumu hedef almayı ve bastırmayı amaçlayan bir “etki ajanı” kaydının oluşturulmasını öngören yasa tasarısı, parlamentonun Kültür ve Medya Komisyonu tarafından reddedilirken, parlamento da genel kurul oylamasında, bir yasada reşit olmayanlar için beden uyum tedavisinin suç kapsamına alınmasını öngören değişiklikleri reddetti.
Japonya: Shizuoka Bölge Mahkemesi, uzun yıllardır beklenen bir kararla, dünyanın en uzun süre tutuklu kalan ölüm cezası mahkûmu olarak bilinen Hakamada Iwao’yu beraat ettirdi. Iwao’nun neredeyse yarım yüzyıl ölüm cezası altında haksız yere cezaevinde tutulmasının ve 10 yıl da yeniden yargılanmayı beklemesinin ardından verilen bu karar, hayatının büyük bir kısmında maruz kaldığı büyük adaletsizliğin kabulü anlamına geliyor. Karar, 15 yılı aşkın bir süre boyunca Iwao’nun yeniden yargılanması için mücadele eden kız kardeşi Hideko’nun ve Uluslararası Af Örgütü de dahil onu destekleyen herkesin Iwao’nun adını temize çıkarmak için verdiği ilham verici mücadeleyi sona erdirdi.
©KAZUHIRO NOGI/AFP via Getty Images
Hakamada Iwao, described as the world’s longest-serving death row prisoner, has been acquitted.
Togo: Uluslararası Af Örgütü, gebe kadınlara ve yenidoğan bebeklere hizmet veren belirli sağlık merkezlerinde personel ve yeterli tıbbi malzeme ve ekipman azığına dikkat çeken bir basın açıklaması yayımlamıştı. Açıklamanın ardından yetkililer, küçük çocukların ve kadınların, yeni ulusal destek programı kapsamına alınacağını açıkladı. Uluslararası Af Örgütü Togo Şubesi Direktörü’nün görüştüğü Sağlık Bakanı, yeni personel işe alımlarını ve yeterli ekipman sağlamanın öncelikler arasında olduğunu teyit etti. Eylül 2024’te Togo hükümeti, 193 ebe ve 177 doğum görevlisinin istihdam edildiğini doğruladı. Ağustos 2024’te anne sağlığı merkezlerine 7 bin 700 yeni yatak ve 100’den fazla doğum masasının yanı sıra ambulanslar ve telsiz cihazları tedarik edildi.
Ekim
Arjantin: Necochea’da yaşayan LGBTİ+ hakları savunucusu Pierina Nochetti hakkında, 2022’deki Onur Yürüyüşü sırasında “¿Dónde está Tehuel?” [Tehuel nerede?] yazılı bir grafiti yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Bu soru, 2021’de kaybolan genç bir trans kadın olan Tehuel de la Torre için adalet talebini ifade ediyordu. Duvarın bilindik bir kamusal ifade alanı olmasına rağmen Pierina hedef alındı ve “nitelikli zarar verme” suçundan hapis cezası istemiyle yargılandı. Uluslararası Af Örgütü Arjantin Şubesi, ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını vurgulayarak Pierina için savunuculuk yaptı. Ekimde nihayet suçlamalar düşürüldü ve dosya kapatıldı.
© Amnesty International Argentina
Küresel: Uluslararası Af Örgütü’nün Küresel Destek Programı, ekim sonu itibariyle 79 ülkeden yaklaşık 4 bin 700 kişiyi destekledi. Program kapsamında risk altındaki kişilerin yeniden yerleşme masraflarına katkı sağlandı, hukuki yardım, tıbbi ve psikolojik destek verildi. Aynı zamanda risk altındaki insanları güvenlik tedbirleriyle de destekledik ve zor koşullardakiler için savunuculuk ve kapasite geliştirme çalışmaları yürüttük.
Suudi Arabistan: Uluslararası Af Örgütü’nün Suudi Arabistan’daki Carrefour mağazalarında yaşanan emek sömürüsüne ilişkin bulgularının ardından, Fransız süpermarket devi ve Majid Al Futtaim’e ait bayilikleri, tesislerinde çalışan göçmen işçilere yönelik muamele hakkında bir iç soruşturma başlattı. Carrefour Group ise bağımsız denetim yapılmasını istedi. Al Futtaim, halihazırda bazı çalışanları yeni barınma yerlerine taşıdıklarını; fazla mesai, işe alım ücretleri gibi konulardaki politikalarını gözden geçirdiklerini ve çalışan destek hattına erişimi iyileştirdiklerini açıkladı. Uluslararası Af Örgütü, bir kısmı muhtemelen zorla çalıştırma ve insan ticareti mağduru olan, ihlallerden etkilenen işçilerin yeterli tazminat da dahil adalete ve etkili çözüm yollarına erişebilmesi için Carrefour’a baskı yapmaya devam ediyor.
Kasım
Fildişi Sahili: Ocak 2024’te Abidjan’da 176 yerleşim bölgesini yıkma planının bir parçası olarak sel riski altında olduğu değerlendirilen yerlerde mahalleleri yıkmak ve sakinlerini tahliye etmek için geniş kapsamlı operasyonlar başlatıldı. Uluslararası Af Örgütü, binlerce kişiyi etkileyen yaygın insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Tahliyeler, yeterli ve makul ön uyarı yapılmadan, hatta bazı durumlarda şiddet yoluyla gerçekleştirildi ve zorla tahliye edilen aileler, kasım ayına kadar yeni evlere yerleştirilmedi ve/veya tazminat alamadı. Araştırmanın yayımlanması üzerine, 176 yerleşim bölgesini içeren listedeki başka hiçbir yer yıkılmadı ve Fildişi Sahili yetkilileri, 21 Kasım’da tüm tahliye operasyonlarının askıya alındığını ve Mart 2024’te duyurulan tazminat tedbirlerinin uygulanacağını açıkladı.
Danimarka: Uluslararası Af Örgütü’nün kampanya çalışmaları sayesinde Danimarka savaş suçlularını, işledikleri suçların tamamından yargılayabilecek. Bu olumlu sonuç, savaş suçlularının cezasız kalmamasını sağlamak adına cezasızlığa son vermeyi amaçlayan yeni bir yasayla elde edildi. Yeni yasa, Danimarka mahkemelerine, işkence, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar gibi uluslararası suçları yargılama yetkisi veriyor.
Almanya: Uluslararası Af Örgütü Almanya Şubesi’nin çağrılarının ardından Almanya’da trans, non-binary ve intersekslerin nüfus müdürlüğüne yapacakları basit bir bildirimle cinsiyet kimliklerinin yasal olarak tanınmasına izin veren Öz Belirleme Yasası yürürlüğe girdi. Yeni yasa, transların cinsiyet kimliklerinin yasal olarak tanınması için ayrımcı psikolojik değerlendirmelerden ve mahkeme süreçlerinden geçmelerini gerektiren 1980 tarihli Trans Yasası’nın yerine geçti.
Hindistan: Uluslararası Af Örgütü’nün çağrıları üzerine Hindistan Yüksek Mahkemesi, insanları cezalandırmak için evlerini ve mülklerini hukuka aykırı olarak yıkmak gibi zalimane ve insanlık dışı bir uygulamayla ilgili cezasızlık iklimine son vermeyi amaçlayan iki önemli karar verdi. Karar, Hindistan yetkilileri tarafından genellikle Müslüman azınlıkları hedef alan haksız yıkımlara son verilmesi yönünde büyük bir kazanım.
© Raj K Raj/Hindustan Times via Getty Images
Sierra Leone: Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Adalet Divanı 7 Kasım’da verdiği çığır açıcı bir kararla, AdvocAid sivil toplum grubunun, başıboşluk yasalarına itiraz etmek için Sierra Leone Cumhuriyeti’ne karşı açtığı davada AdvocAid'i haklı buldu. Mahkeme, Sierra Leone’nin başıboşluk yasalarının ötekileştirilen kişileri orantısız etkileyerek eşitlik, ayrımcılık yasağı ve dolaşım özgürlüğü haklarını ihlal ettiğine hükmetti. Uluslararası Af Örgütü, ECOWAS Divanı’na sunduğu üçüncü taraf müdahillik başvurusunda, başıboşluk ve diğer serserilik yasalarının yoksulluk içinde yaşayan grupları, LGBTİ+’ları ve seks işçilerini ayrımcılığa uğrattığını ve insan onuru hakları ile suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğini savunmuştu. Adalet Divanı kararında, tüm vatandaşları keyfi gözaltı ve ihlallere karşı koruyan bir mevzuat ihtiyacını vurgulayarak, Sierra Leone’den bu yasaları değiştirmesini veya iptal etmesini istedi. 31 ülkede hâlâ başıboşluk yasalarının yürürlükte olduğu düşünüldüğünde bu karar, Afrika geneli ve diğer ülkeler için önemli bir emsal teşkil ediyor.
Türkiye: Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ile diğer onlarca sivil toplum örgütünün çabaları sayesinde ‘etki ajanı’ yasası olarak bilinen ve casusluk mevzuatında değişiklik öngören yasa teklifi geri çekildi. Hükümet yasa teklifini tekrar gündeme getirmeyi tartışıyor olsa da teklifin geri çekilmesi insan hakları için büyük bir zaferdir. Türkiye sivil toplumu somut endişelerini güçlü ve ortak bir sesle dillendirerek, kendi çalışmaları ve genel anlamda toplum üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilecek bu tehlikeli adımın engellenmesine katkı sağladı.
Güney Kore: Haklar İçin Güç Toplayın: Önde Gelen Elektrikli Araç Üreticilerinin İnsan Haklarına Özen Raporlamalarının Sıralaması başlıklı raporun yayımlanmasının ardından Uluslararası Af Örgütü’nün iş dünyası ve insan hakları ekibi, küresel otomobil ve batarya üreticilerinin yanı sıra milletvekilleri ve sivil toplumla görüşmek üzere Güney Kore, Tayvan ve Japonya’ya gitti. Güney Kore Milletvekili Jongdeok Jeon ile yapılan toplantının ardından Jeon, Facebook’ta şu ifadeleri içeren uzun bir açıklama paylaştı: “Hükümet adımlarını hızlandırmalı ve şirketlerin insan hakları ihlallerini duyarlı ve etkin bir şekilde ele almasını sağlamalıdır. Çalışmaları ve kaygıları için Uluslararası Af Örgütü’ne teşekkürler.”
2025’te Güney Kore milletvekilleri, zorunlu insan hakları ve çevresel özen raporlaması hakkında bir yasa teklifi sunacak.
ABD: 2024’te ABD’de kürtaj hakları alanında önemli kazanımlar elde edildi. Yedi eyalet, üreme sağlığı haklarını genişletti veya güvence altına aldı. Arizona’da, Uluslararası Af Örgütü’nün desteğiyle, kürtaj hakkını eyalet anayasası kapsamında güvence altına alan Teklif 139 %62 lehte oyla kabul edildi. Yasa, kürtaj bakımı kısıtlamalarını geçersiz kılıyor ve yardım edenlere para cezası verilmesini yasaklıyor. “Eyalet tarihinde bir yurttaş girişimi için bugüne kadar toplanmış en yüksek sayıda seçmen imzası” sözleriyle anılan bu tarihi başarı, tabandan örgütlenmenin, kolektif eylemin ve Uluslararası Af Örgütü’nün hem yerel hem de uluslararası alanda Arizona Kampanyası’na verdiği birleşik desteğin gücünü ortaya koyuyor. Aynı zamanda ülke genelinde kürtaj yasaklarına meydan okunmasına zemin hazırlayan karar, üreme sağlığı hakları için devam eden mücadelede önemli bir ilerleme kaydedildiği anlamına geliyor.
© Raj K Raj/Hindustan Times via Getty Images
Aralık
Belçika: Tarihi bir adımla Belçika, sömürge dönemindeki eylemlerinden ötürü insanlığa karşı işlenen suçlardan sorumlu tutuldu. Karar, Avrupa devletleri için bir dönüm noktasına işaret ediyor. Uluslararası Af Örgütü ve African Futures Lab’in çağrıları üzerine, Brüksel Temyiz Mahkemesi, Belçika’nın sömürge yönetimi sırasında Belçika Devletinin Métis çocukların kaçırılmasında ve sistematik olarak ırk ayrımcılığına maruz bırakılmasındaki sorumluluğunu kabul etti. Karar, 1948 ile 1952 yılları arasında Belçika Kongosu’nda doğan beş Métis kadının Belçika devletine karşı açtığı davada verildi. Beş kadın 2021’de birinci derece mahkemesinde davayı kaybetmelerinin ardından adalet ve onarım için Brüksel Yüksek Mahkemesi’nde temyiz başvurusunda bulunmuştu.
© African Futures Lab
Küresel: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu New York’ta oylamaya gitmeden, İnsanlığa Karşı İşlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme için resmi müzakerelerin başlatılmasını isteyen bir karar çıkardı. Uluslararası Af Örgütü’nün uzun vadeli bir savunuculuk hedefi olan sözleşmeyle ilgili sürecin 2026 ile 2029 yılları arasında yürütülmesi kararlaştırıldı. Sözleşme, sonuçlandırıldığında ve kabul edildiğinde, insanlığa karşı işlenen suçlarla mücadelede devletlere yeni araçlar sağlayarak ve karşılıklı işbirliği yapmalarına imkan vererek uluslararası adalet çerçevesini güçlendirecek. Suç şüphesi taşıyanlar için ‘güvenli alanların' azaltılmasına katkı sağlayacak ve cezasızlığa karşı önemli bir gelişme kaydedilecek.
Uluslararası Af Örgütü’ne katılın. Harekete geçin!
2024'in ilk altı ayıyla ilgili kazanımları merak ediyorsanız, yanıt bir tık uzağınızda: https://www.amnesty.org.tr/icerik/2024un-ilk-yarisinda-elde-edilen-insan-haklari-kazanimlari
Blog
- İnsanlığın geleceğini güvence altına almak için küresel olarak harekete geçmeliyiz
- 2024’ün ilk yarısında elde edilen insan hakları kazanımları
- Gazze'de acil bir ateşkes, uluslararası toplumun kendisini yeniden yaratması için bir zorunluluktur
- “Temas kurmak, güvenli alanlar yaratmak ve varoluşumuzu kutlamak için Trans Onur Yürüyüşü’ne ihtiyacımız var”
- Oyun Fransa için değişmiyor: Paris Olimpiyatları ve sporda başörtüsü yasağı
- Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Yeri Galatasaray Meydanı’dır!
- Bölünmez Bütünün Bölünmez Bütün Mücadelesi