2020’de ölüm cezası: Dünya yaşatmak için savaşırken, bazı ülkeler korkunç ölüm cezasını uygulamayı sürdürdü
- Mısır’da, bir yılda uygulanan ölüm cezaları üç kat arttı.
- Çin, COVID-19 tedbirleriyle bağlantılı suçları bastırmak için ölüm cezası uyguladı.
- Önceki ABD yönetimi, 2020’nin yarısından az sürede 10 kişiye ölüm cezası uyguladı.
- İran, Mısır, Irak ve Suudi Arabistan 2020'de bilinen küresel infazların %88'den sorumlu.
- İran, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da kaydedilen tüm ölüm cezalarının %56'sından sorumlu.
- Üst üste üç yıldır, son 10 yılda uygulanan ölüm cezalarının sayısı en düşük seviyede.
Uluslararası Af Örgütü yıllık bazda tüm dünyada ölüm cezalarını incelediği raporunu yayımladı. Raporda, 2020’de COVID-19’un yarattığı zorlukların 18 ülkeyi, ölüm cezası uygulamaktan alıkoymadığı görüldü. Küresel çapta ölüm cezası uygulamalarında azalma eğilimi görülürken, bazı ülkelerde bu durumun aksi yaşandı.
2020’de ölüm cezası uygulamaya devam eden ülkelerden Mısır, bir önceki yıla göre yıllık infaz sayısını üçe katladı. COVID-19’u önleme tedbirlerini olumsuz etkileyecek suçların engelleneceğini açıklayan Çin ise en az bir erkeği bu kapsamdaki bir suçtan ölüm cezasına mahkum etti ve öldürdü. Diğer yandan, Trump yönetimi, 17 yıllık aranın ardından federal düzeyde infazlara devam etti ve altı aydan daha kısa bir süre içinde 10 kişinin ölüm cezasını uyguladı. Hindistan, Umman, Katar ve Tayvan da ölüm cezası uygulamayı sürdüren ülkelerdendi.
RAPOR: 2020'DE ÖLÜM CEZASI
RAPORU OKU (EN)Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Tüm dünya insanların hayatını COVID-19’dan korumanın yollarını bulmaya odaklanmışken bazı hükümetler ölüm cezasına başvurmak ve insanları her ne olursa olsun öldürmek için kaygı verici bir kararlılık sergiledi” dedi. Callamard, sözlerini şöyle sürdürdü, “Ölüm cezası korkunç bir cezadır. Ölüm cezası uygulamalarının pandeminin ortasında bile sürdürülmesi ise bu cezanın tabiatında var olan zalimliğin altını çiziyor. En elverişli dönemlerde bile bu cezaya karşı mücadele etmek zorken, pandemi sürecinde ölüm cezasının uygulanmasını bekleyen insanlar, hukuki desteğe yüz yüze erişimden yoksun bırakıldı ve destek sunmak isteyen birçok kişi sağlık açısından önemli ve kaçınılmaz risklere girmek zorunda kaldı. Bu koşullarda ölüm cezasına başvurmak, insan haklarını hedef alan bilhassa ağır bir saldırıdır.”
“Ölüm cezası korkunç bir cezadır. Ölüm cezası uygulamalarının pandeminin ortasında bile sürdürülmesi ise bu cezanın tabiatında var olan zalimliğin altını çiziyor."
Agnès CallamardUAÖ Genel Sekreteri
Uluslararası Af Örgütü raporunda, COVID-19 kısıtlamalarının, hayati önemdeki yargılama süreçlerinde savunma avukatlarının faaliyetlerini olumsuz etkilediğinin altı çizildi. Avukatların savunma faaliyetlerini yürütemediklerini veya müvekkilleriyle yüz yüze görüşemediklerini söyledikleri ABD dahil birçok ülkede, hukuki danışmanlığa ve adil yargılanma hakkına erişim açısından kaygı verici sonuçlar ortaya çıktı.
2020’de tüm dünyada en az 483 kişinin ölüm cezasının uygulandığı biliniyor (bu sayı, ölüm cezasıyla ilgili verileri devlet sırrı olarak saklayan veya sınırlı bilgilerin mevcut olduğu Çin, Kuzey Kore, Suriye ve Vietnam’ı kapsamıyor). Bu sayılar şoke edici oldukları halde Uluslararası Af Örgütü’nün son 10 yılda kaydettiği en düşük ölüm cezası sayıları. 2019’a kıyasla %26’lık bir azalmaya, 2015’te zirveye ulaşan 1634 ölüm cezası uygulamasına kıyasla ise %70’lik bir azalmaya tekabül ediyor.
En yüksek sayıda ölüm cezası uygulayan beş ülke
Çin, toplamda kaç ölüm cezası verildiğini ve uygulandığını devlet sırrı olarak saklı tutuyor ve bağımsız araştırmalara izin vermiyor. Bu nedenle, Uluslararası Af Örgütü’nün açıkladığı, tüm dünyada bilinen ölüm cezası uygulamalarının sayısı Çin’dekileri kapsamıyor. Buna karşılık, her yıl Çin’de binlerce kişinin ölüm cezasının uygulandığı tahmin edildiğinden, Çin en yüksek sayıda ölüm cezası uygulayan ülke olmayı sürdürüyor. Çin’i takip eden İran (en az 246), Mısır (en az 107), Irak (en az 45) ve Suudi Arabistan’da (27) uygulanan ölüm cezalarının sayısı 2020’de tüm dünyada bilinen tüm infazların %88’ine karşılık geliyor.
Mısır 2020’de bir yılda uygulanan ölüm cezası sayısını üç katına çıkardı ve tüm dünyada ölüm cezasını en sık uygulayan ülke oldu. Ölüm cezası uygulanan kişilerin en az 23’ü siyasi şiddetle bağlantılı davalarda, hiçbir şekilde adil olmayan, zorla elde edilen ‘itirafları’ esas alan veya sanıkların işkence ve zorla kaybetme de dahil olmak üzere diğer ciddi insan hakları ihlallerine maruz bırakıldığı yargılamalar sonucunda ölüm cezasına mahkum edildi. İnfazların arttığı Ekim ve Kasım aylarında Mısır yetkilileri en az 57 kişinin (53 erkek, dört kadın) ölüm cezasını uyguladı.
İran’da ölüm cezası siyasi bir araç
İran önceki yıllara göre daha az ölüm cezası uygulamaya devam etti ancak uluslararası hukuku ihlal ederek ölüm cezasını gittikçe artan bir biçimde muhaliflere, protestoculara ve etnik azınlık gruplara karşı siyasi bir baskı aracı olarak kullandı.
Asya-Pasifik bölgesindeki birçok ülke, kasten öldürmeyi içeren suçlar dışında ölüm cezasına başvurulmasını yasaklayan uluslararası hukuk ve standartları ihlal etmeyi sürdürdü.
Ölüm cezası Çin, Endonezya, Laos, Malezya, Singapur, Sri Lanka, Tayland ve Vietnam’da uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan ötürü verilirken yine Çin ve Vietnam’da yolsuzluk, Pakistan’da ise dine küfretme suçlarından verildi. Bangladeş ve Pakistan’da ölüm cezaları, özel yasalarla kurulan ve genellikle adli mahkemelerden farklı prosedürler izleyen mahkemeler tarafından verildi. Maldivler’de suç tarihinde 18 yaşından küçük olan beş kişinin ölüm cezası bozulmadı.
ABD 2020’de Amerika kıtasında ölüm cezası uygulayan tek ülkeydi. Temmuz ayında Trump yönetimi 17 yıldır ilk kez federal düzeyde ölüm cezası uyguladı ve beş eyalet ölüm cezasına mahkum edilen yedi kişiyi öldürdü.
Ölüm cezası uygulamaları 10 yılın en düşük seviyesine geriledi
Rapora göre ölüm cezası uygulamalarındaki azalma, uygulamalara devam eden bazı ülkelerde infazların sayısındaki azalmadan ve daha sınırlı ölçüde de pandemi nedeniyle ölüm cezası uygulamalarına ara verilmesinden kaynaklandı.
Suudi Arabistan’da kaydedilen ölüm cezası uygulamalarının sayısı 2019’da 184’ten 2020’de 27’ye gerileyerek %85; Irak’ta 2019’da 100’den 2020’de 45’e gerileyerek yarı yarıya azaldı. 2019’da ölüm cezası uygulayan ülkelerden Bahreyn, Belarus, Japonya, Pakistan, Singapur ve Sudan’da bu yıl hiçbir infaz kaydedilmedi.
Tüm dünyada uygulandığı bilinen ölüm cezalarının sayısı da (en az 1477) 2019’a kıyasla %36 azaldı. Uluslararası Af Örgütü ölüm cezası uygulandığı bilinen 54 ülkeden 30’unda azalma kaydetti. Sayılardaki bu düşüşün birçok vakada pandemi nedeniyle yargı süreçlerinde yaşanan gecikmeler ve ertelemelerle bağlantılı olduğu görüldü. Bu durumun belirgin istisnaları, ölüm cezası uygulamalarının 2019’a (80) kıyasla 2020’de (117) %46 artış gösterdiği Endonezya ile 2019’a kıyasla 2020’de 18 fazla ölüm cezası uygulayan ve toplamda 119 kişinin ölüm cezasını infaz eden Zambiya’ydı. Böylelikle Zambiya, Sahra Altı Afrika’da en yüksek sayıda ölüm cezası uygulayan ülke oldu.
Ölüm cezasını kaldırmanın zamanı geldi
2020’de Çad ve ABD’nin Colorado eyaleti ölüm cezasını kaldırdı. Kazakistan uluslararası hukuk gereğince ölüm cezasını kaldırmayı taahhüt etti ve Barbados zorunlu ölüm cezasının kaldırılmasını öngören reform sürecini tamamladı.
Nisan 2021 itibariyle 108 ülke ölüm cezasını tüm suçlar için kaldırdı, 144 ülke ise ölüm cezasını yasalarda veya uygulamada kaldırdı. Bu eğilim devam etmelidir.
“Bazı hükümetler ölüm cezasına başvurmayı sürdürdü ama buna rağmen 2020’deki genel tablo olumluydu. Çad ve ABD’nin Colorado eyaleti ölüm cezasını kaldırdı ve bilinen ölüm cezası uygulamalarının sayısı azalmaya devam ederek dünyayı bu zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı cezanın tarih kitaplarına kaldırılması hedefine bir adım daha yaklaştırdı” diyen Agnès Callamard sözlerini şöyle sonlandırdı:
“BM Genel Kurulu’nun yaptığı infazları erteleme çağrısını 123 ülkenin (bu her zamankinden yüksek bir sayı) desteklemesi sonucunda çağrıya uymayan ülkelerin üzerindeki baskı arttı. Virginia yakın bir zamanda ölüm cezasını kaldıran ABD’nin ilk güney eyaleti oldu. ABD’de federal düzeyde ölüm cezası uygulamalarının kaldırılması için sunulan birçok kanun teklifi ise Kongre’de karara bağlanmayı bekliyor. Ölüm cezasının tüm dünyada kaldırılması yönündeki yolculuk devam ederken ABD Kongresi’ni ölüm cezasının yasalardan kaldırılması için harcanan çabaları desteklemeye çağırıyoruz.”
“Bu cezayı hâlâ kaldırmamış olan tüm ülkelerin liderlerine şu çağrıyı yapıyoruz: 2021, devlet eliyle gerçekleştirilen öldürmelere temelli son verilen yıl olsun. Ölüm cezası dünyanın her yerinde kesin surette kaldırılana kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”
"2021, devlet eliyle gerçekleştirilen öldürmelere temelli son verilen yıl olsun. Ölüm cezası dünyanın her yerinde kesin surette kaldırılana kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”
Agnès CallamardUAÖ Genel Sekreteri
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli
- Suriye: Devlet Başkanı Esad yönetiminde onlarca yıldır devam eden ağır insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve telafi etmek için tarihi fırsat değerlendirilmeli
- Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmasına göre İsrail Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguluyor
- Türkiye: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yürüyüşüne getirilen yasak kaldırılmalı
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı