2019 Martin Ennals Ödülü için üç insan hakları savunucusu finalist seçildi
Martin Ennals Ödülü, 1968’dan 1980’ e kadar Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreterliği görevini yürütmüş olan Martin Ennals’ ın şereflendirilmesi için on farklı saygın insan hakları kurumu tarafından seçilir.(Aşağıya bakınız). Ödülü kazanan kişiler insan haklarının savunulmasında içten özveri göstermiş oldukları için seçilirler, bu kişiler çoğunlukla hapsedilme, işkence tehditi ya da daha kötü koşullar altında çalışırlar. Ödülün sağladığı uluslararası tanınmaya ilaveten kariyerlerinde ve çalışma alanlarında yükselmelerini sağladığı gibi genellikle önemli bir koruma da sağlamaktadır.
2019 Martin Ennals Ödülü 13 Şubat 2019 tarihinde, önceki yıllarda da olduğu gibi Cenevre’ de düzenlenecek olan bir törenle takdim edilecektir.
Eren Keskin (Türkiye)
Eren Keskin avukat ve insan hakları aktivistidir. 30 yılı aşkın süredir Türkiye’ deki Kürtlerin, kadınların ve LGBTI+ bireylerin temel hak ve özgürlükleri için mücadele etmektedir. Türkiye’ de insan haklarının kötüleşmesiyle beraber, Keskin bir kez daha korkutma ve yıldırma girişimlerinin hedefi oldu. Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma kampanyası kapsamında, 2013 ile 2016 yılları arasında gazete kapatılana kadar sembolik olarak Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenmesi nedeniyle yayınlanmış yazıların içeriği gerekçe gösterilerek, Türk ulusunu aşağılama ve Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından 30 Mart 2018 tarihinde 12.5 yıl hapis cezasına hükmedilmiştir. Ceza dosyalarının temyiz edilmesi nedeniyle şu anda özgürdür.
Keskin, “ Bizim coğrafyamızda insan haklarını savunmak kolay değildir. Muhalif bir gazete ile ifade özgürlüğünün savunulması kapsamında dayanışma gösterdiğim için tarafıma karşı açılmış 143 dava ile mücadele ediyorum. Uluslararası ödüllerin ve dayanışmanın koruyucu bir niteliği olduğu gibi ve bizim gibi kamuoyunun baskı altında olduğu coğrafyalarda güven vericidir. Aynı zamanda moralimizi yükseltir ve mücadele kararlılığımıza da katkı sunar. Bizi unutmadığınız için teşekkür ederim. Dayanışmanız ve koruma yaratmanız bizim için çok anlamlı.” sözleriyle kendisini ifade etti.
Marino Cordoba Berrio (Kolombiya)
Marino Cordoba Berrio, halkının topraklarının, madencilik alanında kullanılmak için önemli ticari çıkarlar için kaybedilmesi karşı karşıya kalmaları nedeniyle kendisin de üyesi olduğu Afro-Kolombiya etnik grubuna liderlik etmiştir. 1996 yılında, halkının çoğu zorla çıkarıldığı toprakların, halkına ait olduğunun yasal olarak tanınmasını yoğun çalışmalar neticesinde elde ettiler. 2002 yılında sığınmacı olduğu ABD’ de, destekçi ağı oluşturması nedeniyle yoğun baskı ve saldırılara maruz kaldı. 2012 yılında Kolombiya’ ya döndü ve etnik gruplar arasında barış sözleşmesinin yapılmasını sağlamak için çalıştı. Bölgesel hakları savunma ve Barış için Etnik Komisyonu’ nun bir üyesi olması nedeniyle barış sözleşmesinin uygulanmasında oldukça etkili oldu. Düzenli olarak ölüm tehditi alıyor ve silahlı korumalarca daimi olarak korunmaktadır. Berrio, “Biz tarih boyunca, politik, sosyal ve ekonomik olarak dışlandık, aynı zamanda üstesinden gelmesi devletin sorumluluğunda olan bir savaştan etkilendik. Doğru olanı yapmakta kararlı olan bir kişi olarak aklımın ve kalemimin gücüne inanırım, bu cihetle benim halkıma uygulanan adalet, onların hayatlarını devam ettirmesi için hayatidir. Aynı zamanda, bu değişiklikleri teşvik etmek bizim elimizdedir bu sebeple bu çabaya benim kendi hayatımı ortaya koymam da dahildir” sözleriyle kendisini ifade etti.
Abdul Aziz Muhamat (Papua Yeni Gine/Avustralya)
Abdul Aziz Muhamat (Aziz) Sudanlı, etkili ve yorulmak bilmez mülteci hakları konusunda çalışan bir insan hakları savunucusudur. Deniz botu Avustralya yetkilileri tarafından yakalandığı tarih olan Ekim 2013’ den beri, Papua Yeni Gine’ nin Manus Adasında sığınmacı olarak göçmen denetiminde tutulmaktadır. Aziz arkadaşlarının öldüğünü gördü. Bölge polisi tarafından vuruldu. Diğer kişilere çektirilen eziyet ve zulüm için yemek yemeyi reddetmesi üzerine cezaevine gönderildi. Aziz, Manus Adasında tutulan erkekler içindeki öncü seslerden biridir. Yaşadıkları izole alana rağmen podcast ve medya röportajları aracılığıyla, katı ve zor şartları açığa çıkarttı. Bunun bedelini, PNG ve Avustralya yetkilileri tarafından “çete başı” olarak addedilmesiyle ödedi. Aziz, “Bu kötü sistemi ortaya çıkarmak benim kendi öz saygımı ve doğuştan sahip olduğum insanlık onurunu korumama yardım ediyor. Dünyadaki tüm mültecilerin hakları için, son nefesime kadar mücadele etmeme yardım ediyor. Korku ve soruşturma korkusu altında yaşarken her zaman bu kolay olmuyor. Devletin ezici mekanizması altında olmamıza rağmen korkunun doğal bir durum olmadığını bilme bilinciyle cesareti günbegün büyüterek, devam etmek için herşeyi yapacağım.” sözleriyle kendisini ifade etti.
İnsan hakları hareketinin temel ödülü. İnsan hakları savunucuları için Martin Ennals Ödülü dünyanın öncü 10 insan hakları kurumları arasındaki özgün işbirliğiyle dünya çapındaki insan hakları savunucularına bir koruma sağlamaktadır. Jüri aşağıdaki STK’ lardan oluşmaktadır;
- Uluslararası Af Örgütü,
- Human Rights Watch,
- Human Rights First,
- FIDH - Int’l Federation for Human Rights,
- World Organisation Against Torture,
- Front Line Defenders,
- International Commission of Jurists,
- Brot fuer die Welt
- International Service for Human Rights,
- HURIDOCS.
Daha fazla bilgi için iletişime geçebilirsiniz : Michael Khambatta +41 79 474 8208 (ENGLISH/FRENCH)
[email protected] ya da www.martinennalsaward.org ziyaret edin.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’