Uluslararası Af Örgütü, aralarında Mısır eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimlerinin de bulunduğu 102 kişinin ölüm cezasına mahkum edilmesi üzerine bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Mısır otoriteleri ülkedeki adalet sisteminin korkunç durumunu bir kez daha gözler önüne sermiştir" denildi.

Örgütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı Direktör Yardımcısı Hassiba Hadj Sahraoui, "Bu korkunç karar maalesef şaşırtıcı olmadı" yorumunu yaparken, "Karar, Mısır adalet sisteminin ne kadar korkunç bir şekilde çöktüğünü bir kez daha göstermiştir" ifadesini kullandı.

Sahraoui sözlerine şöyle devam etti: "Bu, intikam uğruna darağaçlarının kurulmasından başka bir şey değil. Bütün yasal süreç adaletin alaya alınmasıdır ve ölüm cezası kaldırılmalıdır. Muhammed Mursi ve onun yanındakiler serbest bırakılmalı veya Mısır hukuku ve uluslararası adil yargılama standartlarına uygun bir biçimde ölüm cezasına başvurulmadan sivil bir mahkemede yeniden yargılanmalıdır."

Dün mahkeme tarafından verilen iki kararın birinde, eski cumhurbaşkanı Mursi ve aralarında Müslüman Kardeşler'in üstdüzey üyelerinin de bulunduğu 80 kişi, "25 Ocak Devrimi" sırasında Hamas ve Hizbullah'ın desteğiyle toplu firar organize ettiği gerekçesiyle ölüm cezasına mahkum edilmişti.

Bir başka davada ise aralarında yine Müslüman Kardeşler'in üstdüzey üyelerinin de bulunduğu 16 kişi, Müslüman Kardeşler ve Hamas adına espiyonaj suçlamasıyla ölüm cezasına mahkum edildi. Bu davada Muhammed Mursi ve diğer 16 kişi ise müebbet hapse mahkum oldu. Müslüman Kardeşler'in iki diğer üyesine ise yedi yıl hapis cezası verildi.

Ölüm cezaları, Mısır'ın en yüksek dini otoritesi olan Büyük Müftü'nün kararı gözden geçirmesi ve onay vermesi üzerine gelecek. Fakat Büyük Müftü'nün kararından önce Mısır Yüksek Mahkemesi'ne temyiz başvurusunda bulunabilme ihtimali var.

Uluslararası Af Örgütü suçun asıl mahiyeti, failin niteliklerini veya devlet tarafından mahkumun ölümü için uygulanan yöntemlerden bağımsız olarak ölüm cezasına istisnasız her durumda karşıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi ölüm cezası yaşam hakkını ihlal etmektedir. Bu, zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı bir cezadır.