14 kadın, 75 bin destekçi, bir tek hedef: Polonya’da adaletin sağlanması

Nefrete karşı sesini yükselten 14 cesur kadın.

14 kadının her biriyle tanıştığım anı çok net hatırlıyorum.

Etrafa yaydıkları enerjiyi, hikayelerini anlatırken yaşadıkları tutkuyu, herkesin daha iyi bir geleceğe sahip olması için onları ve başkalarını harekete geçiren gücü hissettim.

Krystyna, Beata, Elżbieta, Zofia, Iza, Maria, Agnieszka, Kinga, Kasia, Monika, Lucyna, Kasia, Ewa ve Agnieszka kendilerinden olağanüstü bir mütevazılıkla söz etse de isimlerinin hatırlanması gerekir.

Herhangi bir protestoya veya tartışmaya katılacağım zaman aralarından en az biriyle karşılaşacağımı biliyorum, çünkü özverili dayanışmaya ve her birimizin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyorlar.

Megafonla “Kadın hakları insan haklarıdır” diye bağırdıkları veya homofobiyi protesto etmek için kocaman bir gökkuşağı bayrağı açtıkları ya da nefret gruplarının yürüdüğü yollara sembolik beyaz güller döktükleri anlar…

Onlar bu anlarda bize başkalarıyla, nefretin ve insan hakları ihlallerinin mağdurlarıyla dayanışma içinde olmamız gerektiğini gösteriyor. 14 cesur kadın bunu her gün yapıyor. Peki biz, onlar için aynı şeyi yapıyor muyuz?

Kasım 2017’de Varşova’da Bağımsızlık Günü kutlamalarında yüzlerce aşırı sağcı protestocu “beyaz Polonya” sloganları atarken onlar ‘Faşizme Hayır’ yazılı bir pankart açtılar ve bu nedenle saldırıya uğradılar.

Yetkililer saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmayı önce saçma sapan bir gerekçeyle kapattı, kadınların itirazı üzerine ise Şubat ayında bir hakim yaşanan şiddete ilişkin soruşturmanın yeniden açılmasını istedi. Ancak daha da kötüsü, saldırıdan kısa bir süre sonra bu kez kadınlar suçlandı ve hukuka uygun bir toplanmayı engelledikleri gerekçesiyle para cezasına mahkum edildiler.

Davalarını destekliyor muyuz? Onlara tekme atılmasını ve küfredilmesini protesto ediyor muyuz? Yalnızca nefrete karşı barışçıl protesto gerçekleştirdikleri için para cezasına mahkum edilmelerine itiraz ediyor muyuz?

Evet. 

75 bin kişi onların davasından haberdar oldu ve kampanyaya katılarak imzacı oldu, dayanışma mektupları yazdı ve onları desteklemek için duruşmalara katıldı.

Yalnızca Avrupa’dan değil, ta Avustralya’dan ve Güney Kore’den de destek görüyorlar. Her gün onları desteklemek için yeni mektuplar ve e-postalar gönderiliyor. Prag’dan bir kart, Belgrad’dan bir hayranlık mektubu veya Londra’da düzenlenen bir dayanışma protestosundan fotoğraf… Dünyanın dört bir yanından insanlar şiddete sessiz kalmayacaklarını, herkesin barışçıl protesto hakkı olduğunu ve nefrete karşı durmanın suç olmadığını gösteriyor.

“Cesaretinizi düşündüğümde hayranlık duyuyorum. Nefrete karşı durmak isteyen ve Polonya’nın daha kapsayıcı bir yer haline gelmesi için mücadele eden insanların olması bana gurur veriyor. Benim hayalimde vehedeflerimde sizin kadar cesur ve tutkulu olabilmek var. Herkes için saygı ve insanlık onuru adına mücadele edelim! Nefrete hayır, faşizme hayır, tahammülsüzlüğe hayır! Yaptığınız her şeye teşekkürler!” 

- Wiktoria, 15 yaşında.

Her gün onlara bu mesajları iletiyorum ve ne kadar önemli olduklarını anlıyorum.

Her destek ifadesi onları biraz daha güçlendiriyor. Maruz kaldıkları nefretle mücadele etmelerine yardım ediyor.

Birbirimizi son gördüğümüzde onlara birçok kart ve mektup verdim. Duygulandılar ve tüm bunların onlara güç verdiğini söylediler. İnsanların desteği onlara vazgeçmemeleri için güç veriyor ve kendileri için olduğu kadar Polonya’daki, Avrupa’daki ve dünyadaki herkes için mücadele etmeye teşvik ediyor. Dayanışma mesajlarının en azından bir kısmını yanıtlamayı çok önemsiyorlar. Diğer insanların onlara gösterdiği bu nezaketten etkileniyor ve buna karşılık vermek istiyorlar.

“Her dayanışma ifadesi, her ileti, kampanya etiketiyle paylaşılan her fotoğraf, mesaj kutumdakiher mesaj, yani yapılan en küçük şeyler bile çok değerli. Çünkü bu sayede yaptıklarımızın bir anlamı ve amacı olduğunu biliyoruz ve adalet adına mücadele ettiğimizde insanların bize destek verdiğini görüyoruz. Bu bize pozitif enerji veriyor; teslim olmak yerine daha fazla şey yapmak için bizi olumlu anlamda etkiliyor. Dünyanın öbür ucundan birinin değerli vaktini dayanışma göstermeye adaması çok güzel.”

- Izabela, 14 kadından biri.

Bize katılın ve Polonya’daki 14 kadınla dayanışma gösterin. Birlikte, Polonya yetkililerinin, herkesin insan haklarına saygı göstermeleri ve insan haklarını korumaları talebimizi duymalarını sağlayabiliriz.

Miko Czerwiński,
Uluslararası Af Örgütü Polonya Kampanyacısı 
25 Nisan 2019