1 milyondan fazla kişi İran'dan Nesrin Sutude’nin serbest bırakılmasını talep eden küresel kampanyamıza katıldı
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) geçtiğimiz hafta bir açıklama yayımlayarak, dünyanın dört bir yanında 200’ün üzerinde ülkede ve topraklarda yaşayan 1 milyonun üzerinde kişinin, önde gelen İranlı insan hakları avukatı Nesrin Sutude’nin serbest bırakılmasını talep eden imzalarının İran konsolosluklarına gönderildiğini duyurdu. Nesrin Sutude İran’da hiçbir şekilde adil olmayan iki yargılama sonrasında 38 yıl altı ay hapis ve 148 kırbaç cezasına mahkum edilmişti.
UAÖ, Nesrin Sutude’nin gözaltına alınmasının birinci yılına dikkat çekmek için, dünyanın dört bir yanında Nesrin’in derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep eden imzaları İran konsolosluklarına gönderdi. İran’daki ceza infaz hükümlerine göre Nesrin’in 17 yıl cezaevinde kalması gerekiyor.
UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Philip Luther konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Nesrin Sutude’ye kadın haklarını savunduğu ve İran’daki ayrımcı ve alçaltıcı zorunlu başörtüsü yasalarına karşı mücadele ettiği için verilen bu korkunç ceza, dünyanın dört bir yanında insanların tepkisini çekti. Nesrin’e yapılan adaletsizlik yüz binlerce insanın yüreğine dokundu. Onunla dayanışma içinde olan yüz binlerce kişi özgürlüğünün iade edilmesini istiyor” dedi. Luther, sözlerini şöyle sürdürdü:
“UAÖ olarak düzenlediğimiz kampanya ile Nesrin Sutude’nin karşı karşıya kaldığı bu kahredici zorluğa rağmen yalnız olmadığını göstermeyi umuyoruz. Nesrin’in halen tutuklu bulunması, İran yetkililerinin uyguladığı baskıların boyutlarını uluslararası alanda da ortaya koymuştur. Bugün onlara net bir mesaj iletiyoruz: Tüm dünya durumu izliyor, Nesrin Sutude özgür kalana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Nesrin Sutude’nin durumu, son yıllarda İran’da sivil toplumu yok etmek ve insan haklarını savunanları susturmak için İran yetkililerinin giderek daha kapsamlı bir biçimde uyguladığı baskıların sembolüdür. UAÖ, İran yetkililerine, insan hakları avukatları ve kadın hakları savunucularının da aralarında bulunduğu insan hakları savunucularına yönelik saldırılara son verme çağrısında bulunmaktadır.
Philip Luther, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu kampanya gösteriyor ki Arjantin’de de olsak, Kamerun’da, Japonya’da, Pakistan’da veya İspanya’da da olsak, bizi birleştiren şey insanlığımızdır ve dünyanın her neresinde olursa olsun insan hakları ihlallerine karşı durmamız gerekir.”
10 Haziran itibariyle 1.188.381 kişi UAÖ’nün imza kampanyasına katıldı.
Arka Plan
Nesrin Sutude, tüm hayatını barışçıl insan hakları çalışmalarına adayan önemli bir insan hakları avukatı ve kadın hakları savunucusudur. Zorunlu başörtüsüyle ilgili ayrımcı yasalara ve ölüm cezalarına karşı mücadele eden Nesrin Sutude, 13 Haziran 2018’de evinden gözaltına alındı.
İnsan hakları çalışmaları nedeniyle Mart 2019’da 33 yıl altı ay hapis ve 148 kırbaç cezasına mahkum edildi. İran’daki ceza infaz hükümlerine göre, Nesrin’in bu davada aldığı ceza nedeniyle 12 yıl cezaevinde kalması gerekiyor.
Nesrin, Eylül 2016’da, kendisi yokken görülen ve yine insan hakları çalışmalarıyla bağlantılı olan bir davada da beş yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.
Her iki davada toplam 38 yıl altı ay hapis cezasına mahkum edilen Nesrin’in cezaevinde geçirmesi beklenen süre 17 yıldır.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’