1. Duruşma

 

 

 

Davanın ilk duruşması 6 Haziran 2018 günü, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmada, gazeteci Canan Coşkun ve avukatları ilk savunmalarını sundular.

Coşkun savunmasında; Cumhuriyet Gazetesi'nde adliye muhabiri olduğunu ve buna ilişkin haberler yaptığını, davaya konu haberin de kamuoyunca takip edilen bir soruşturma, dava olduğunu aktardı. Savunmada, ifadelerin alındığı gün, Adliye'de avukatlar ile karşılaşarak ifade tutanaklarını onlardan aldığını ve tutanaklarda, tanığın beyanına dayanarak, gözaltındaki avukatlara Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik ve Berkin Elvan davalarıyla ilgili sorular yöneltildiğinin yazdığını ve tanığın da ismininin tutanakta açık şekilde yazdığı, eğer gizli tanık olsaydı bunun kod adıyla yazacağı ve kendisinin de haberde bu durumda bu kod ismi kullanacağını belirtti.

Bu doğrultuda, haber yapılarak soruşturmanın tehlikeye düşürüldüğü iddiasını kabul etmediğini ve Savcı isminin de haberde yazılmasının daha önce karşılaşılan bir durum olduğu ancak bu sebeple hiçbir muhabire dava açılmadığını vurgulayarak beraatini talep etti.

Coşkun'un müdafiileri de iddianameye konu suçun unsurlarının oluşmadığını, tanık koruma için Tanık Koruma Kanunu'nun mevcut olduğunu, tanık "gizli tanık" olsaydı TTK madde 5 uyarınca koruma altına alınmasının gerekeceğini ifade ettiler. Bu hususun da dosyada bulunmadığı, dolayısıyla atılı suçun oluşmasının mümkün olmadığını aktararak, Canan Coşkun'un beraatine karar verilmesini talep ettiler.

Mahkeme, ara kararında, dosyanın tamamlanmış olduğu tespitiyle, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere, dosyanın Savcı'ya tevdiine karar verdi.

10.07.2018 tarihli bir sonraki duruşmada, Savcı'nın esas hakkındaki mütalaasını sunması bekleniyor.