16. Duruşma

Berkin Elvan Davası’nın 16. duruşması 5 Şubat 2020’de, İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma 25 dakika gecikmeyle başladı.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde duruşma öncesi ek güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda polis, TOMA (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) ve 'akrep' olarak bilinen zırhlı araçlar adliye önünde bekletildi.

İzleyiciler

Taksim Dayanışmasından Mücella Yapıcı ve Cumartesi Anneleri duruşmayı takip edenler arasındaydı.

Yargılama

Berkin Elvan’ın ailesinden Sami Elvan, Gülsüm Elvan, Özge Elvan ve Gamze Elvan duruşmada katılan sıfatıyla hazır bulundu.

Mahkeme heyeti başkanı, celseyi açarken, dava sürecinin başından beri yaşanan ‘zorlukları’sıraladı. Bilirkişinin davadan çekildiğini, iki tanığın FETÖ şüphesiyle halen arandığını ve kayıp olduklarını söyledi. “Buna karşın dosyanın %90’ı tamamlandı. Dosya bize geldiğinde %28 -29 oranında tamamlanmıştı.” ifadelerini kullandı.

Sanık polis Fatih Dalgalı, duruşmaya sesli ve görüntülü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden bağlandı.

Berkin Elvan’ın ailesinden, Sami Elvan, Gülsüm Elvan, Özge Elvan ve Gamze Elvan duruşmada katılan sıfatıyla bulundu.

Sanık polisi temsilen üç, katılanları temsilen beş avukat duruşmada hazır bulundu. Ayrıca Hatay ve Bursa Barolarından avukatlar da duruşma salonundaydı.

Aşağıdaki hususlar mahkeme zaptına geçirildi

  • 2. celsedeki ara karar uyarınca tanık M.A hakkında getirilen zorla getirme kararına verilen cevapta “şahsa ulaşılamadığının bildirildiği”,
  • 3. celsedeki ara karar uyarınca tanıklar E.T ve A.B.A hakkında yakalama emri bulunması karşısında duruşma gününden önce UYAP’tan yakalama durumlarının araştırılarak sonucuna göre işlem yapılmasına karar verildiği,
    • Yakalama emrinin devam ettiğinin anlaşıldığı,
  • 4. celsedeki ara karar uyarınca dosyanın Adli Tıp Kurumu’ndan döndüğü, istenilen hususların kurumun görev kapsamı dışında olduğundan dosyanın iade edildiği,
  • “Sanık olduğu iddia edilen sağ kolu dirseğinden beyaz sargı ile sarılı zet tüfeği kullanıcısının olayda herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli kusur oranları da belirtilmek suretiyle ek bilir kişi raporu düzenlemek üzere Foça Asliye Ceza Mahkemesi’ne talimat yazıldığı,”
    • Dosyanın ek rapor düzenlenmesi hususunda bilirkişilere tevdi edildiği,
    • Bilirkişilerin raporlarını dosyaya ibraz ettiğinin görüldüğü,
  • 5. Celsedeki ara karar uyarınca sanığın teşhis işlemleri de yaptırılacağından hazır edilmesi için görev yaptığı yer mahkemesine talimat yazıldığının anlaşıldığı,
  • 6. Celsedeki ara karar uyarınca rapor alındıktan sonra tarafların esasa ilişkin beyanlarının alınmasına karar verildiğinin anlaşıldığı,
  • 7. Celsedeki ara karar uyarınca dosya taraflarının esasa ilişkin beyanları alındıktan sonra iddia makamından esas hakkındaki mütalaasının alınmasına karar verildiğinin anlaşıldığı,
  • 8. Celsedeki ara karar uyarınca güvenlik önlemlerinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazıldığı,
    • Gerekli işlemlerin yapıldığının bildirildiğinin anlaşıldığı,

Avukat Beyanları

Avukat Çiğdem Akbulut, son raporu dosyaya alınmasına itiraz etti. Önceki polis ve jandarma raporlarını hatırlattı. “Kafayı öne eğme hareketi göstermiştir ki Berkin Elvan’ın hedef alınarak ateş edildiği kanıtlandı. Son rapor bizim için hiçbir şey ifade etmemektedir.” dedi.

Atalay, iddia makamının esas hakkındaki beyanından önce söz isteyerek, delil karatma çabalarına karşı dosyadaki mevcut durumu anlatacaklarını söyledi. Avukat Atalay, yeni bilirkişi raporuyla İçişleri Bakanlığı’nın davaya doğrudan müdahale ettiğini gördüklerini ve delillerin karartılmaya çalışıldığını ifade etti.

“Dosyadaki bütün raporlar olay anında gösteri olmadığını kanıtlıyor. Son rapor ‘barışçıl olmayan gösteriye katıldı’ diyerek çocuğu suçlu göstermeye çalışıyor. Bunların hiçbiri kanıtlanabilir ve kabul edilebilir değil. Tam tersi ise kanıtlandı.

Bir polis memuru nişan alarak çocuğu vuruyor. Gösteri sonlanmış. Çocuk ekmek almak için evinden çıkmış. Sizin elimizde silah analizi yapabilecek olanak yok diye, adli tıp olanağımız yok bahanesiyle, rapordan kaçıyorsa, bu olası kasıttır aksi konuşulamaz bile.

Bu raporun altında imzası olanlar bir çocuğu tali kusurlu gösterecek kadar alçalmışlardır. 

Bir çocuk Okmeydanı’nda yaşıyor, Ramallah’ta Gazze’de, Diyarbakır’da yaşıyor diye suçlu olmaz bu bile bir yargı düzenin sonuna geldiğimizi gösterir. Bu rapor bir rezillik.

İçişleri Bakanlığı bilirkişi raporu yoluyla davaya müdahale ediyor.”

Karar

Mahkeme heyeti,

  1. Kayda alınan mevcut duruşmanın çözümünün mahkeme kaleminde 17. Ağır Ceza mahkemesi hakimi N.Ö. kontrolünde yapılmasına,
  2. Tanık M.A hakkında yeniden “tüm adreslerinden zorla getirme emri düzenlenmesine, telefonuna SMS gönderilmesine”,
  3. Tanıklar E.T ve A.B.A hakkında “yakalama emri bulunması karşısında duruşma gününden önce UYAP’tan yakalama durumlarının araştırılarak sonucuna göre işlem yapılmasına”,
  4. “Teşhis işlemleri de yaptırılacağından”, sanık polis memurunun bir sonraki celsede hazır edilmesi için görev yaptığı yer mahkemesine talimat yazılmasına”,
  5. Bir sonraki celsede dosyanın tüm içeriğine karşı davanın taraflarının esasa ilişkin beyanlarının alınmasına, “ayrıca sanık tarafına bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere önümüzdeki celseye kadar süre verilmesine”,
  6. Tarafların esasa ilişkin beyanlarının alınmasından sonra iddia makamından esas hakkındaki mütalaasının alınmasına,
  7. Güvenlik önlemlerinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Baş Savcılığı’na müzekkere yazılmasına,
  8. Mahkeme dosyasının “niteliği göz önüne alınarak duruşmanın büyük salonlardan birinde yapılması için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına”,

 

karar verdi.

 

 

Davanın bir sonraki 17. duruşması 18 Mart 2020 saat 10:00’da görülecek.